Mehmet Yılmaz: 57 kişiyi öldüren facianın siyasi sorumlusu kim?

Mehmet Yılmaz: 57 kişiyi öldüren facianın siyasi sorumlusu kim?

 

T24 - Mehmet Y. Yılmaz, 30 Kasım 2007'de Isparta'da düşen Atlas Jet uçağında 57 kişinin hayatına mal olan kazanın siyasi sorumlusunun kim olduğunu sordu. Hayatını kaybedenlerin yakınlarının Cumhurbaşkanlığı'na başvurduğunu belirten Yılmaz, delillerin karartılması ve davanın zamanaşımına sürüklenmesi olasılığına da işaret etti.   Mehmet Y. Yılmaz'ın bugün (1 Mart 2012) "Bu işin siyasi sorumlusuna ne oldu" başlığıyla Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:    

Bu işin siyasi sorumlusuna ne oldu?

 

Isparta’da 57 kişinin ölümü ile sonuçlanan uçak kazasında delillerin karartılması ile ilgili iddialar tartışılıyor.

Ortaya çıkıyor ki düşen uçağın karakutusundaki bilgileri yok eden kaza-kırım ekibinin başındaki kişi, Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü helikopter kazasındaki karakutuda yer alan bilgileri yok ettiği gerekçesiyle tutuklu bulunan kişi imiş.

Kazada hayatını kaybedenlerin avukatları, Devlet Denetleme Kurulu’nun harekete geçmesini ve bu kazayı da incelemesini talep ediyorlar.

Böyle bir konuda, bir başka kazada bilgileri karartan kişinin, bu kazada da bilgileri karartıp karartmadığının açıklığa kavuşturulmasını istiyorlar.

Söz konusu kişinin bu konularda ehil bir kişi olmadığı da iddialar arasında.

Benim için hiç şaşırtıcı değil. Çünkü bir süredir, devlette belli makamlara gelmek, ehliyet ve bilgiyle değil, siyasi yakınlık ve tercihlerle mümkün olabiliyor.

Bu kişiyi o göreve atayan Sivil Havacılık Genel Müdürü de yine benzer bir siyasi tercih ile o makama atandı.

Onu oraya getiren de Ulaştırma Bakanı idi ve madem demokratik bir ülkede yaşıyoruz, yaptığı işlerden ve atamalarından da siyasi olarak sorumlu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.

Ama bizde böyle bir siyasi sorumluluk kavramı ne yazık ki yok.

Demokrasiyi yeterince içimize sindirmemiş olmamızdan mı kaynaklanıyor, yoksa bir kez iktidara gelenin oturduğu koltuğu çok sevip bırakmamasından mı kaynaklanıyor, bilmek zor.

Büyük olasılıkla ikisi de geçerli.

Aynı kişinin aslında hızlandırılmış tren kazasından sonra istifa etmesi gerekirdi ama etmedi. Bekledi, unutturdu ve dava da zamanaşımına girdi, ölen öldüğüyle kaldı, kimse cezasını çekmedi.

Bu kaza için de aynı şeyin hedeflendiğinden kuşku yok. Deliller karartılmış, suçlu bulunamıyor, dava da yakında zamanaşımına girer, unutur gideriz!

İyi ki akıllarına gelmemiş!