Muğla'nın Bodrum İlçesi’ne eşi ve çocuklarıyla tatile gelen ve yatıyla cennet koylara demir atan Meksikalı milyarder Ricardo Salinas Pliego, ilçeden ayrılamadı. Üç günlüğüne Çeşme’ye gidip kente dönen Pliego, Bodrum Çarşısı’ndaki bir lokantada işkembe çorbası içti, yöresel lezzetleri tattı.
Meksika’nın en zengini ve Azteca TV isimli iki TV ile Electra ve Salinas Group’un yönetim kurulu başkanı 61 yaşındaki Ricardo Salinas Pliego, eşi Maria Laura Medina ve çocukları Ricardo Emilio ve Cristbal Patricio ile birlikte 2 Ağustos’ta, 15 milyon dolarlık özel jetiyle Milas- Bodrum Havalimanı’na geldi.
Ardından VIP araçla, Bodrum’un Göltürkbükü’nde kendisini bekleyen 75 metre uzunluğunda ve 80 milyon dolar değerindeki 4 katlı ’Azteca’ isimli yatıyla Ege’ye açıldı. Yunanistan’ın Mikanos, Tilos ve Leros adalarına gezen Pliego ve ailesi, geçen cuma günü tekrar Bodrum’a döndü. Bir süre sonra ise İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı Koyu’na gitti.
İki gün Çeşme’de demirleyen Pliego ailesi, dün öğle saatlerinde Bodrum’a dönüp Göltürkbükü’ndeki Cennet Koy’a demir attı. Ricardo Salinas Pliego, çocuklarıyla su sporları yaptı, yatın arkasındaki su parkında oynadı.
Pliego’nun moda tasarımcısı ve moda editörü eşi Maria Laura Medina’nin denize girdiği, güneşlendiği görüldü. Onlarca yatın bulunduğu koyda Pliego ailesi, koruma olmadan tatil yapıyor. Günübirlik tur teknelerinin ’Azteca’ yatının 10 metre yakınından geçiyor. Pliego’nun yatındaki personelin kimseye müdahale etmediği görüldü.
Dokuz milyar dolarlık servetiyle bilinen Pliego, akşam 13 metrelik ’Maya’ isimli motoryatıyla, eşi ve çocukları ile birlikte, Yalıkavak Mahallesi’ne geldi. Çarşı merkezinde yürüyüş yapan Pliego ailesi, daha sonra işletmeciliğini 31 yaşındaki Nihal Yıldızhan’ın yaptığı bir restoranda oturdu.
Burada işkembe çorbası içen Pliego ailesi, ardından keşkek, pilav, bamya, salata ve ayrandan oluşan yöresel yemeklerden yedi.
Ailenin sıcak ve mütevazı davranışlarıyla dikkat çektiğini belirten Yıldızhan, "Çarşı merkezindeyiz. Her gün yüzlerce müşterimiz geliyor. Esnaf da geliyor, zenginler de. Yemek siparişlerini verirken, yemekleri incelediler. Yöresel lezzetlerin hemen hepsinden tatmak istediler. Hesabı kendisi ödemek istedi. 450 liralık hesabı gösterdiğimizde Euro sandı.
Parayı verecekken Türk lirası olduğunu söyleyince çok şaşırdı inanamadı. 2-3 kez ’doğru mu?’ diye sordu.
’Evet’ dedik. Arkadaşlarımıza bahşiş bırakıp, teşekkür etti gitti. Sıradan bir vatandaş gibiydi" dedi.