Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Hollanda'da Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in danışmanının 'FETÖ'cü olduğunu ileri sürdü. "Avrupa'daki bütün bu hareketi FETÖ'cüler idare ediyor. Biz kendi lobimizi FETÖ'cülere kurdurmuşuz" dedi. Gökçek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile söyleşi vaadiyle çağırdığı ABD'li gazetecilerin, izlettiği 15 Temmuz filminden "etkilenmediğini" ileri sürdü.
Melih Gökçek'in Habertürk'te yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
Tepki koyanlara bakıyorum hepsi benim inandığım şeylere karşı koyan kişiler. Onun için ben doğru yolda olduğumu düşünüyorum. Benim partimin içerisinde özellikle cumhurbaşkanımızın otoritesini yok etmek isteyen, doğrucu Davutluk yapan bi takım tipler var. Ben bunların evvelini bildiğim için hiç çekinmeden tavır alıyorum. Zaman zaman partinin içerisinden 'Melih bunu neden yapıyor' diyenler cıktı. Zaman geçtikçe 'Melih az bile yapmış' dediler.
Avrupa'da bize bu kadar yüklenilmesinin altında yatan doğrudan doğruya FETÖ'cüler. Bizden kaçanların çoğu Almanya ve Hollanda vatandaşlığı aldı. Bunlar belirli kişilerin çevresinde danışmanlık yapar hale geldiler. Bakın bugün resimleri çıktı. Wilders'in de aynı şekilde en önde gelen danışmanlarından birisi FETÖ'cü. Şu an hala oradaki bazı medya kuruluşlarına para akıtıyorlar. PKK'lıların da yardımcı olduklarını söylüyorlar. Bana gelen istihbarat bu şekilde. Avrupa'daki bütün bu hareketi FETÖ'cüler idare ediyor. Biz kendi lobimizi FETÖ'cülere kurdurmuşuz. Şimdi peki nedir bunların amacı? Bunlar Türkiye'de kaybettiler. Tek ümitleri suikast. Onu da beceremediler ve şimdi Avrupa'yı bize düşman etmek istiyorlar. Çıkarları bu."Hayır diyenlere terörist diyemeyiz" "Hayır diyenlere terörist diyemeyiz ama her terörist Hayır diyor. PKK, FETÖ, DHKP-C hepsi Hayır diyor. En azından bu Hayırcıların arasında bulunmamak gerekiyor.
Bunlardan biri yazmış 'Bizi kapalı odaya kapattılar.' Kapalı oda dediği home sinema. 15 Temmuz'u seyrettirdim. Bazıları o kanlı sahnelerden bile iğne ucu kadar etkilenmediler. Yüzlerine baktım bazıları gülüyorlardı yemin ediyorum. Sonra bitti dedim. Soracağınızı sorun. Suriye'deki durumu sormaya başladılar. Ben dedim ki; "DEAŞ'ın Obama ve CIA tarafından kurulduğunu, Clinton'un bunu desteklediğini Trump 3 ayrı yerde söyledi." Trump böyle söylüyor dedim. Bir tanesi 'Siz buna inanıyor musunuz?' dedi. Ben de 'Koca ABD Başkanı yalan mı söyleyecek?' dedim. Bunların kimisi bozuldu.
("Bahçeli'yi başkan yardımcısı olarak görmek istediğinizle alakalı bir durum olabilir mi?" sorusu üzerine) Kaideyi soruyorsunuz. Kaideyi söylüyorum. Zaten ilk başta ben söyledim. Dikkat ederseniz, ben Sayın Bahçeli'nin inşallah, Sayın Cumhurbaşkanı'nın yardımcısı olmasını, özellikle milli birlik açısından çok önemsiyorum. Hatırlar mısınız? Sizde de söyledim. İnşallah MHP ve AK Parti seçimlere de birlikte girerler. Birlikte yürürler. Olmaması için bir neden yok. Her zaman işbirliğinin olması lazım. Tekrar söylüyorum partimin içerisinde nüans farklarımın olduğu bazı arkadaşlarım var. Sayın Bahçeli ile bir arada olsak, bazı nüanslarda farklı olsak ne olacak? Dikkat edin milli meselelerde ve en önemli meselelerde aynı düşünüyoruz.