Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, genel başkanlığını yürüttüğü AKP'ye yönelttiği "metal yorgunluğu" eleştirileri sonrası başlayan "istifa" tartışmaları devam ediyor. Erdoğan'ın "En kısa sürede istifalarını vereceklerine inanıyorum" sözleriyle işaret ettiği isimlerden biri olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yerine, "düşük profilli" bir ismin geleceği iddia ediliyor. Kulislerde konuşulanlar arasında, "istifa" tartışmalarının AKP'den sonra CHP'ye uzanacağı da var.
Cumhuriyet'te, Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün imzasıyla yayımlanan haber şöyle:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek henüz istifa etmedi ama gönderilme kararı o kadar kesin ki yerine gelecek isimler bile konuşulmaya başlandı. AKP’de, belediye operasyonlarının iki kilit şehrinden İstanbul’da Kadir Topbaş’tan sonra olduğu gibi Ankara’da da Melih Gökçek’in yerine yine “düşük profilli” bir ismin geleceği konuşuluyor.
AKP’de Gökçek’in istifası için artık geriye sayım sürecine girildi. Çok düşük olasılıkla direnmesi durumunda “gereği yapılacak” diye ifade edien azil dahil her türlü formül için karar alındı. Bu nedenle Gökçek için, AKP’de “uzatmaları oynuyor” sözü yaygın olarak kabul görüyor. AKP’de başta Gökçek olmak üzere istifaları istenen ve henüz buna yanaşmayan Bursa ve Balıkesir’de başkanların gidişi ya da gönderilişi için süre ekim ayı sonu olarak belirlendi.
Partide, Gökçek’in yerine kimin geleceğine ilişkin isimlendirmeler de başladı. İstanbul’da olduğu gibi Ankara’da da AKP’li ilçe belediye başkanlarından biri tercih edilecek. 2014 yerel seçimlerinde Gökçek’in adaylığı son dakikaya kadar bekletilirken Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, şansı en yüksek başkan olarak görülüyor. Ancak partide Tiryaki ya da diğer ilçe belediye başkanlarından biri, Gökçek’in yerine gelecek isim kim olursa olsun, bu isim için asıl kriter olarak “düşük profil” vurgusuna dikkat çekiliyor.
AKP’de düşük profil, ilk kez Ahmet Davutoğlu’nun yerine Binali Yıldırım’ın gelişiyle başlamıştı. Özellikle İstanbul ve Ankara’da başkanların yerine getirilecek isimlerle AKP’de, genel yönetimlerden sonra yerel yönetimlerde de düşük profilli kadrolar dönemi yaygınlaştırılmış olacak. AKP kulislerinde, düşük profilli isim tercihi, doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partinin başına dönmesiyle bağlantılı olarak görülüyor. “Erdoğan dışında kimse değişmez değildir” bakış açısı süreci belirliyor. Düşük profilli başkanlarla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirleri alması halinde 2019’da da başkanlık seçimini kazanması durumunda yürütme ile birlikte yerel yönetimlerin de doğrudan Erdoğan’a bağlanmasının temellerinin atılacağı analizleri yapılıyor.
AKP’de belediye başkanlarına yönelik sıcak gündemin gölgesinde Ankara kulislerinde CHP’li belediyelere yönelik olarak da bir gelişme olacağı konuşuluyor. AKP’de belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasının ardından CHP’li bazı belediye başkanlarına yönelik adli ya da idari operasyonel adımlar atılacağı konuşuluyor. Özellikle Adalet Yürüyüşü’ne destek verdikleri gerekçesiyle bazı belediye başkanlarından savunma istenmesi ve yine bazı belediyelere müfettiş gönderilmesi, bu tür spekülasyonları artırıyor. Henüz detayları ve boyutları netleşmemekle birlikte CHP’li belediyelere yönelik operasyonel gelişmeler olacağına ilişkin duyumlar, hem AKP, hem de CHP içinde seslendiriliyor.
AKP, bu dönemde HDP’yi belediyelerden kayyımlarla uzaklaştırdı. Kendi içinde belediyelere yönelik operasyonlarını bugünlerde gerçekleştiriyor. CHP’li belediyeleri hedef alan gelişmeler olması halinde, 2014’te seçilen başkanlara yönelik yaygın bir operasyon gerçekleştirilmiş olacak. AKP’nin, tüm bu süreçlerin ardından rakiplerinin elindeki belediyeleri de almak için 2019’daki yerel seçimler öncesi 81 ili bütünşehir yapan düzenlemeyi hayata geçireceği belirtiliyor.