Melo: Takım ve renk ayırt etmeden Soma için birlik olmalıyız

Melo: Takım ve renk ayırt etmeden Soma için birlik olmalıyız

Galatasaray’ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, Soma faciasına ilişkin, "Avrupalı, Asyalı, siyah, beyaz, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı demeden; takım, renk ayırt etmeden birlik olmalıyız ve elimizden ne geliyorsa yapmalıyız" dedi.

TRT1’de yayınlanan Stadyum programında Ersin Düzen’e konuşan Melo, "Türk medyasını takip etmiyorum. Kimin eleştirdiği beni hiç ilgilendirmiyor. Ortada şike varsa, ortada ırkçılık varsa bunlar konuşulmalı. Futbolu kirleten bunlar" ifadelerini kullandı.

Melo'nun Ersin Düzen'e verdiği röportajdan satırbaşları şöyle:

 

'Soma için birlik olma zamanı'

 

Soma’daki olayı duyduğumda, bana anlattıklarında çok üzüldüm. Artık, birlik olma zamanı. Avrupalı, Asyalı, siyah, beyaz, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı demeden; takım, renk ayırt etmeden birlik olmalıyız ve elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Hayatını kaybeden birçok kişi var, ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Onlara en azından dualarımızla destek vermeliyiz. 

Ligin, son haftasına kadar şampiyonluk mücadelemizi sürdürebilirdik belki, ama insanlar şunu düşünmeli; bizler de insanız, Galatasaray forması için maksimumu vermeye çalışıyoruz ve bazen her şey istediğiniz gibi gitmiyor. Buna rağmen, şampiyonlar ligi’nde İtalya şampiyonu Juventus’u yenip, gruptan çıktık, daha fazla ilerleyebilirdik. Potansiyelimizin ne olduğunu, Chelsea ile oynadığımız ilk maçta gösterdik. 9 senedir Türkiye Kupası’nı kazanamayan bir Galatasaray vardı, arkadaşlarımla beraber kupayı aldık. Süper Ligi 2. bitirdik ve Şampiyonlar Ligi’ne katılıyoruz. Bu yüzden negatif bir tablo çizmeye gerek yok. Galatasaray için bu sezonki tablo pozitif.

 

'Hayalim Avrupa kupası'

 

Galatasaray’daki 3 sezonumda Türkiye’de kazanılması gereken bütün kupaları kazandım. Şampiyonlar Ligi’nde son iki sezon başarılı geçti. Galatasaray’da çok mutluyum ve bu formayla Avrupa’da kupa kaldırmayı hayal ediyorum. Bu potansiyelimiz var.

Geçen sezon hazırlık kampı yapamamıştım ve takıma geç katılmıştım. Bu da, performansımı aşağıya çekmişti. Bu sezon başında ise çok iyi hazırlandık ve performansımı pozitif yönde etkiledi. İyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum.

 

'Scolari’nın seçtiklerinden kötü değilim'

 

Bu sezonki performansımla, Brezilya milli takımına gitmeyi hak ettiğimi düşünüyorum.  Açık yüreklilikle söylüyorum, Scolari’nin seçtiği oyunculardan kötü değilim. Ben milli takıma gitiiğim zaman tarih yazdım, önemli başarılara imza attım, iyi maçlar çıkardım ve kupa kazandım. Saha içinde forması için en iyisini yapmaya çalışan, rakibiyle savaşan bir oyuncuyum. Teknik direktörler bu tarz oyuncuları sever, ama Scolari’nin kararıdır,  saygı duymak lazım.

 

'Hedefim 2018'

 

Çağrılmadığım için milli takıma veda etmeyi düşünmüyorum. Daha 30 yaşımdayım. Önümde 4 sene var. 34 yaşıma geldiğimde, bir sonraki Dünya Kupası’nda o takımda olacağımı düşünüyorum.

 

'Ailem Galatasaraylı'

 

Futbolcu önce ailesi için oynar. Eşim ve çocuklarım Galatasaray taraftarı. Bu yüzden,   önce ailem ve Galatasaray taraftarını mutlu etmek için oynuyorum, mücadele ediyorum. En önemli rakibimize karşı da aynıyım, 2. ligden bir takıma karşı da aynı. Size söz veriyorum, beni hep böyle göreceksiniz, çünkü bu benim yaradılışım.

 

'Eleştiriler umrumda değil'

 

Türk medyasını takip etmiyorum. Kimin eleştirdiği beni hiç ilgilendirmiyor. Önemli olan kulübümün, takım arkadaşlarımın, hocamın düşüncesi. Yazılanları okumuyorum, konuşulanlarla ilgilenmiyorum ve değer vermiyorum. Çünkü bunların hepsi kasıtlı yapılıyor.

 

'Kimseye saldırmadım, yumruk atmadım'

 

Futbol bir şov oyunu. Herkes buna böyle bakmalı.  Saha içinde ‘bazı hareketler yapan Melo var’ deniliyor, eleştiriliyor. Ama sahada ‘rakibine saldıran, yumruk atan’ Felipe Melo yok. Futbol kuralları içinde, o formanın hakkını vermek için mücadele eden, savaşan Melo var.

 

'Beni değil, şikeyi, ırkçılığı konuşsunlar'

 

Derbilerde, karşılıklı sataşmalar tabii ki saygı çerçevesinde olacaktır. Benim hareketlerim, futbolun şov kısmındaki doğal şeyler. Konuşulması gereken konular bunlar değil. Ortada şike varsa, ortada ırkçılık varsa bunlar konuşulmalı. Futbolu kirleten bunlar. Sayfalarda yazı yazılacaksa, televizyonlarda bir şeyler konuşulacaksa en önemli konu şike ve ırkçılık. Kimsenin hakkının yenmemesi gerekiyor. Saha içinde saygı çerçevesinde bir şey yapmışım, rakibe takılmışım bunlar işin şovu.  Brezilya’da, İtalya’da böyle,  Türkiye’de de olabilir.

 

'Juventus şike yaptı, düşürdüler'

 

İnsanlar yorum yaparken, eleştirirken konu başlıklarını iyi düşünüp, ona göre eleştiri yapsın. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, teknolojinin ön plana çıktığı herkesin, her şeyden haberinin olduğu bir dünyadayız. Sadece Türkiye’de oluyor demiyorum, bütün dünyadan bahsediyorum. Örneğin Dani Alves'e yapılan ırkçılık ortada, Juventus'un ne yaptığını biliyorsunuz, şike cezası aldılar ve küme düşürüldüler.

 

'Kupa törenindeki kare bin kelimeden daha üstün'

 

Türkiye Kupası töreninde gördüğünüz kare, bin kelimeden daha üstün. Bin kelimenin anlatamayacağını o resim çok iyi anlatıyor. Bazen çok şey söylemek istiyorsunuz, ama söyleyemiyorsunuz.