Meme kanseri

Meme kanserinin en yaygın belirtisi memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların yüzde 10 kadarı, kitle olmaksızın ağrı hissetmektedir. Meme kanserinin daha seyrek görülen belirtileri arasında, göğüste oluşan geçici olmayan değişimler, örneğin kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve akıntılar, aşınma, göğüs ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere göğüs ucu belirtileri yer almaktadır. Tedavisi en kolay olan erken evredeki meme kanserleri tipik olarak hiçbir belirti göstermezler. Bu nedenle, kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavi seçeneklerinin sayısını, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını önemli oranda artırır. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem vardır; - Kişisel (kendi kendine yapılan) göğüs kontrolleri - Klinik (doktor tarafından yapılan) göğüs kontrolleri - Mamografi Normalde doktorlar 20 yaşından sonra her ay kişisel göğüs kontrollerinin yapılmasını, 40 yaşından sonrada yılda bir kez olmak üzere klinik göğüs kontrollerini ve mamografiyi önermektedirler. Ancak daha sonraki mamogramlarınıza referans olması için 30'lu yaşlarınızda en azından bir mamografi çektirerek saklamanız önerilir. Aile tarihçesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. HASTALIĞIN EVRELERİ * TNM Evreleme Sistemi: Kanserin evrelendirilmesi amacı ile TNM sistemi geliştirilmiştir. Burada T tümörün boyutunu, N lenf benzlerinin durumunu ve M ise kanserin metastaz (sıçrama) yapıp yapmadığını belirtir. * Kanser Evrelerinin Numaralar İle Belirlenmesi: Kanserin evresini, tümörün boyu ve kanserin yayılımı tanımlar. Evrelendirme sisteminde Evre 0 ile 4 arasında bir rakam ile belirtilir. - Evre 0: Aynı zamanda 'in-situ' olarak da adlandırılırr. Evre 0, olan kanserler yerlerinde kalmış ve çevre dokulara sıçramamış kanserlerdir. Klinik kontrollerde tanısı konan kanserlerin yaklaşık olarak yüzde 15 ila yüzde 20'si Evre 0 kanserlerdir. Evre 0 kanserler oluştukları yerlere göre ikiye ayrılırlar, eğer süt bezlerinde (lobes) oluşmuşlarsa 'lobular carcinoma in situ' ya da kısaca LCIS; eğer süt kanallarında oluşmuşlarsa 'ductal carcinoma in situ' ya da kısaca DCIS olarak adlandırılırlar. - Evre1: Orijinal tümör 2 cm ya da daha küçüktür ve kanser lenf bezlerine sıçramamıştır. Evre1 kanser tedavisi için genellikle izlenen iki yöntem vardır. * Meme koruyucu tedavi: Lumpektomi (kanserli kitlenin etrafında bir parça sağlıklı göğüs dokusu ile birlikte alınması) ve koltukaltı lenf bezlerinin alınmasını takip eden radyasyon tedavisi yapılır. Gerekiyorsa kemoterapi veya hormonoterapiler eklenir. * Veya mastektomi (kanserin bulunduğu göğsün alınması operasyonu) ve koltukaltı lenf bezlerinin çıkarılması önerilir. - Evre IIA: Orjinal tümör 2 ila 5 cm arasındadır, ve lenf bezlerine sıçramamıştır. - Evre IIB: Orijinal tümör 2 ila 5 cm arasındadır ve koltukaltı lenf bezlerine sıçramıştır, ya da orijinal tümör 5 cm den daha büyüktür ve koltuk altı lenf bezlerine sıçramamıştır. Evre II için genelde uygulanan tedavi şekli Evre I ile aynıdır (lumpektomi ve koltukaltı lenf bezlerinin çıkarılması ya da mastektomi), ancak eğer tümör büyükse veya lenf bezlerine sıçramışsa kemoterapi, hormonoterapi ve radyasyon tedavisinin tamamlayıcı olarak önerilmesi daha yaygındır - Evre IIIA: Orijinal tümör koltukaltı lenf bezlerine ve göğüs dışı dokulara sıçramıştır. Evre IIA meme kanseri için standart tedavi mastektomidir ve sonrasında bazı durumlarda göğsün yeniden yapılmasını hedefleyen estetik operasyonlar yapılabilir. Tümörün sağlıklı göğüs dokusundan bir kesim ile ayrılabilmesinin olası olduğu durumlarda, lampektomi de yapılabilir. Operasyon sonrasında genelde radyasyon tedavisi ve sistematik tedavi olarak kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır. Eğer tümör çok büyükse, operasyon öncesinde tümörün boyunun küçültülmesi amacıyla kemoterapi uygulanabilir, bu tip kemoterapi ygulamalarına 'neoadjuvant kemoterapi' denir. Bazı durumlarda neoadjuvant kemoterapiye yardımcı olması amacıyla operasyon öncesi hormon tedavisi de uygulanır. - Evre IIIB: Orijinal tümörün boyutuna bakılmaksızın, tümörün kendisini göğüs duvarına bağladığı ve göğüs lenf bezlerine sıçradığı durumlarda kanser Evre IIIB olarak adlandırılır. Evre IIIB meme kanserinin standart tedavisi genellikle neoadjuvant kemoterapi ile başlar. Orijinal tümörün boyunun istenen oranda küçülmesi ile birlikte, lampektomi veya mastektomi yapılır. Operasyon sonrası uygulanan standart tedavi ise, radyasyon tedavisi, kemoterapi ve hormon tedavisidir. - Evre IV: Kanser göğüs dışına vücudun diğer bölümlerine (kemikler, akciğer, karaciğer yada beyin gibi) sıçramıştır. Evre IV meme kanserinin tedavisinde temel amaç yaşam süresini ve kalitesini arttırmak ve hastanın şikâyetlerini gidermektir. Tedavide genelde kemoterapi ve hormon tedavisi gibi tüm vücudu etkileyen sistematik tedaviler uygulanır. Hastanın şikâyetlerinin azaltılması amacı ile bazı durumlarda mastektomi de önerilebilir. (KAYNAK: Tıbbi Onkoloji Derneği- http://www.kanser.org)