"Memleket Teksas mı, Tommiks mi bilemedim"

"Memleket Teksas mı, Tommiks mi bilemedim"

Hürriyet gazetesi yazar Kanat Atkaya, Türkiye'de artan bireysel silahlanmaya dikkat çekerek, "1800 TL imiş tüfeğin fiyatı ve kredi kartıyla 9 taksit imkânı sunuluyormuş, ruhsat, ne ruhsatı allasen. Denetleyen, kısıtlayan var mı?" ifadesini kullandı.

"Memleketin bu haline 'Teksas' mı dersiniz, 'Tommiks' mi, artık orasını da size bırakayım" diyen Atkaya, "O silahların satışı doğru düzgün denetlenmiyorsa, haydi adını doğru koyalım 'göz yumuluyorsa'. O silahlar mutlaka patlıyor canım kardeşim" diye yazdı.

Atkaya'nın Hürriyet'teki (17 Ekim 2016) yazısı şöyle:

SİLAHI “görüp beğenmiş”, satın almak istemiş, satıcı ellerinde bulunmadığını ancak internet üzerinden sipariş verebileceklerini söylemiş.

1800 TL imiş tüfeğin fiyatı ve kredi kartıyla 9 taksit imkânı sunuluyormuş!

Ruhsat?

Ne ruhsatı allasen?

Denetleyen, kısıtlayan mı var?

Almış tüfeği, gitmiş okul çıkışına, gerisi malum...

Helin Palandöken herkesin gözünü yumduğu çılgınca silahlanmanın bir kurbanı olarak 17 yaşında hayatını kaybetti...

Her gün en az bir kadının kurban verildiği “sistematik” kadın cinayetleri zincirinin yürek yakan yeni bir halkası oluverdi Helin...

Bu yılın ilk 9 ayında 298 kadın öldürüldü (kaçı ateşli silahla bilemiyorum), unutmayın!

RUHSAT ÇOK DA ŞEY DEĞİL

Eğer daha bir hafta önce Milliyet’ten Burak Dursun’un “Kargoyla silah” başlıklı dört dörtlük haberini okumamış ve akıl defterime not düşmemiş olsaydım...

Helin’i öldüren silahın internetten sipariş edildiğine...

Kredi kartına taksitle satıldığına...

Ruhsatın “çok da şey olmadığına” şaşırabilirdim...

Helin öldürülmeden birkaç gün önce, 10 Ekim’de yayınlanan haberde internet üzerinde, sosyal medyada cirit atıyor satıcılar.

375 TL’ye “kargo dahil”, kapıda ödeme imkânıyla, taksitle pompalı tüfek, 550 TL’ye otomatik tüfek alabiliyorsunuz.

3 YIL GARANTİLİ!

Muhabir arkadaşımızın “Ruhsata gerek yok mu?” diye sorduğu bir satıcı şöyle diyor:

“Alıp almamak size kalmış. Elimizde birçok silah var. İstediğinizi verebiliriz. Bu silahları fabrikadan alıyoruz. Aracı yok. O yüzden fiyatlar uygun. Saçma, kurşun, istediğini atabilirsin. Silah 12 kalibre. Ayrıca silahlarımıza 3 yıl garanti veriyoruz...”

Bu kadar kolay...

Bireysel silahlanmayla ilgili raporlar durumun vahametini ortaya koyuyor...

Umut Vakfı’nın açıkladığı rakamlara göre her iki haneden birinde ateşli silah bulunuyor ve bu silahların yüzde 85’i ruhsatsız...

Silah sayısı son 10 yılda 10 kat artarken, yaklaşık 20 milyon silahın bulunduğu ve bunların 17 milyonunun ruhsatsız olduğu iddia ediliyor.

ÇEHOV HAKLI MİLLET!

Haberden bir alıntı:

“Emniyet Genel Müdürlüğü 2017 yılı bireysel silahlanma raporuna göre son 2.5 yılda 250 bin silah ruhsatı verildi. Raporda son 10 yılda ruhsatlı ateşli silahlarla 25 bin, ruhsatsız ateşli silahla 159 bin suç işlendiği belirtildi...”

Çehov’un tiyatro için söylediği “Birinci perdede duvarda bir silah asılı duruyorsa varsa ilerleyen sahnelerde o silah patlar” yollu meşhur sözü hayat için de geçerli...

Bu kadar silah var duvarlarında memleketin; zulalarında, torpido gözlerinde, başı külahlıların bellerinde, gergin ve öfkeye dayanıksız parmak uçlarında...

O silahların satışı doğru düzgün denetlenmiyorsa, haydi adını doğru koyalım “göz yumuluyorsa”...

O silahlar mutlaka patlıyor canım kardeşim!

Memleketin bu haline “Teksas” mı dersiniz, “Tommiks” mi, artık orasını da size bırakayım...