Memur-Sen, Yunanistan sınırındaki sığınmacılara yönelik hak ihlalleri raporunu yayımladı

Memur-Sen, Yunanistan sınırındaki sığınmacılara yönelik hak ihlalleri raporunu yayımladı
Memur-Sen Konfederasyonu, Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin sığınmacılara yönelik hak ihlallerinin ele alındığı bir rapor yayımladı. Raporda, sığınmacıların temel haklarının gasp edilerek, şiddete maruz kaldıkları kaydedildi.
 
Memur-Sen, akademisyenler Dr. Murat Yılmaz, Dr. Nergis Dama ve Dr. Arda Akçiçek koordinatörlüğünde 'Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin Mültecilerin Sınır Geçişlerindeki Hak İhlalleri' başlığıyla bir rapor hazırladı.
 
Rapor, 6-8 Mart tarihlerinde Edirne il merkezi, Pazarkule ve İpsala sınır kapıları bölgeleri ile Yunanistan-Türkiye sınırında bulunan Yenikarpuzlu, Sarıcaali, Doygar ve Elçili köylerinde yürütüldü. Rapor için 66’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere 90 katılımcıyla da mülakat yapıldığı belirtildi.

"AB, göç hareketliliğini Türkiye’ye hapsederek çözmeyi umuyor"

Türkiye’de göç politikalarının merkezinde insani yaklaşımın olduğunu ifade eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AB ülkelerinin ise bu noktada tam tersi bir tutum benimsediklerini belirtti.
 
Yalçın, şiddet politikalarının sığınmacılara yönelik öfkeyi arttırdığını belirterek şöyle devam etti:
 
“Suriye’deki insani dram karşısında göç hareketliliğini yalnızca Türkiye’ye hapsederek çözüm geliştiren AB ülkeleri, göçmenlerin ekonomik ve sosyal maliyetin artmasının ardından sınır kapısını açma kararı karşısında insani değerlerle bağdaşmayan şiddeti araç olarak kullanan çözümlere başvurmuşlardır. Pazarkule’de ve civar köylerde süren bekleyiş ve sınırı geçme denemelerinin süresi ve devamlılığı, göçmenlerin cinsiyet, aile refakatinin olması, maddi yeterlik ve asgari ihtiyaçların karşılanmasına göre şekillenecektir. Suriye’deki insani krizin çözümüne odaklanmak yerine AB ülkelerinin sınırlarını koruma telaşı ise, Türkiye ve AB ülkelerinin göçmenlere yönelik yaklaşımındaki başlıca farkı oluşturmaktadır.

"Sığınmacıların temel hakları gasp edildi"

Raporda, sığınmacıların üzerindeki kıyafetlerin çıkarılması, nakit para ve telefonlarına el koyulması, devlet gücünün kullanılarak göçmenlerin temel haklarını gasp edildiği kaydedildi.
 
Rapora göre, Yunanistan tarafından atılan gaz ve sis bombaları, kadın, çocuk, engelli, yaşlı vb. hiçbir kimliğe bakılmaksızın şiddetini artarak devam ettiği belirtildi.
 
İnsan haklarının yanı sıra daha özel bir grup olan çocuk haklarının da hiçe sayıldığı belirtilen raporda, geçişleri önlemek için her türlü şiddet aracının kullanıldığına dikkat çekildi.