Mersin’de trans aktivist Figen, denize atlayarak intihar etti. Figen, geçen ay polis tarafından şiddete uğradığını iddia etmişti. Taraf yazarı Esmeray, Figen’i ve onu intihara götüren nedenleri yazdı.
Esmeray’ın Taraf gazetesinde “Adı Figen” başlığıyla yayımlanan (27 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
Hayata tutunmaya çalışıyordu... Herkes gibi... 43 yaşındaydı; daha çok yapacak işi vardı bu fani dünyada. Çocukluğu belki karanlık geçti, kim bilir bekli de hiç yaşayamadı çocukluğun en güzelini. Uçurtması olmadı, bir topu da olmadı. Ya arkadaşları! Hep uzak durdular, yanına sokulmadılar. İttiler, bazen düştü, bazen ağladı, kimi zaman aldırmadı. Düşe kalka büyüdü; ama öyle bildiğiniz düşme kalkma değildi bu!.. Kafası yere çarptı, bedeni bilinmedik her yere. Gençliği, okul yılları da aynıydı. Baba şiddeti.. öğretmenlerinin ve arkadaşlarınız tacizi. Üniversite okudu, memur oldu, yeni bir hayat.
Taciz, şiddet, alaylı bakışlar hiç peşini bırakmadı. Çünkü dayatılan erkek rolünü beceremiyordu. Bu rolü istemiyordu. Metnini ezberleyemiyordu. Provalarını hiç yapmıyordu... İsyan etti. Artık sahneyi terk etti. Metni yırttı attı. Oyunu lanetledi... Ben buyum dedi; giydi eteğini, kuşandı bütün dişiliklerini. Önce ailesi, sonra çocukluk arkadaşları uzaklaştı yanından. Memuriyeti mi dediniz; çoktan aldılar elinden... Artık o kaldırımdaydı. Bazen midesi bulandı bazen de lanet yağdırdı bütün erkekliğin fişeklerine. Lanet olsun bir de vajinası olacaktı, almıştı raporunu, hazırdı. Biraz geç kalmıştı sanki ama olsun ölmeden bunu da göreyim demişti.
Artık örgütlüydü, bir derneği, sevdiği arkadaşları vardı. Ha bir de sözüm ona sevgilisi. Polisler bir türlü peşini bırakmadı; ahlaksız diye para cezası kestiler. Sadece bununla kalsa.. dövdüler, hakaret ettiler, onurunu kırdılar; bunu sürekli bir biçimde yaptılar. Artık yorulmuştu. Kırılmıştı. Çok incinmişti... Lanet ediyordu içinden şiddet uygulayan babasına, ahlaklı müşterilerine ve polislere. Bir eylem yapmaya karar verdi, topladı bohçasını, içine koydu yarım kalan hayallerini. Denize vardı. Geri dönüp tükürüğünü attı hepimizin suratına.
Hayalleri yarım kaldı,
Muradı gözünde kaldı,
Ağıtı sesiz yakıldı. Ben rahat uyu diyemiyorum, buna hakım yok. Peki, ya siz?