Türkiye Menopoz ve Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, menopoz sonrası dönemde hormon tedavisi alınmadığı takdirde, kadınlarda kalp krizi riskinin yükselerek ileri yaşlardaki ölüm nedenlerinin ilk sırasını oluşturduğunu söyledi. Türk kadınları erken menopoza giriyorMenopoz ve meme kanseriErtüngealp yaptığı açıklamada, kadın hayatının evrelerinden biri ve doğal bir sürecin sonucu olan menopoz döneminin, toplumda yaygın bir kanı olarak yaşlılık döneminin başlangıcı olarak görüldüğünü ifade etti. Menopoz dönemini, uzman kontrolüyle kolay atlatmanın mümkün olduğuna işaret eden Ertüngealp, "Sıcak basması, terleme, unutkanlık, ağlama nöbetleri ve uykusuzluk gibi fark edilen belirtilerin yanı sıra kilo alma, libidonun azalması gibi fark edilmeyen belirtiler de menopoz döneminde ortaya çıkıyor" dedi. Ertüngealp, 40 yaşından sonra meme röntgeni ve ultrasonunun ihmal edilmemesi gerektiğini dile getirerek, kadınlara şu önerilerde bulundu: "İdeal vücut ağırlığınızı koruyun, günlük öğün sayını arttırın, yeterli miktarda kalsiyum alımına dikkat edin, aşırı protein tüketmeyin, güneş ışınlarından yararlanın, sigara içmemeye özen gösterin, düzenli olarak egzersiz yapın, kafeinli içeceklerden, alkol ve çok acılı yiyeceklerden ve üç beyazdan (un, tuz ve şeker) uzak durun."
"Menopoz sonrası kalp krizi riski artıyor" Son yıllarda menopoz sonrası dönemde kadınların ölüm nedenleri arasında, kalp krizinin ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Ertüngealp, "Menopoz sonrası dönemde kalp krizi riskinin artmasının en önemli nedeni, genç yaşlarda kadınlarda var olan östrojen hormonunun kalbi korumasına karşın, ileri yaşlarda bu hormonun azalmasıyla bu koruyuculuk özelliğinin ortadan kalkmasıdır. Gelişen tıp ve özellikle kalp tedavilerinde yaşanan büyük gelişmelere rağmen, menopoz sonrası dönemde artan kalp krizi riski, kadın ölümlerinin birinci nedenini oluşturuyor" dedi. Özellikle sigara kullanımı, kilo alma, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam gibi faktörlerin kalbi olumsuz etkilediğini vurgulayan Ertüngealp, "Bunlara ek olarak kadınlarda hormonal dengenin değişikliğe uğraması ve menopoz sonrası dönemde kalp hastalıkları risk teşkil ediyor" diye konuştu. Ertüngealp, menopoz döneminde uygulanan hormon replasman tedavisinin, kroner kalp hastalığı riskini yüzde 50 oranında azalttığına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Kadınlarda 40-45 yaş öncesi dönemde kalp krizi riski erkeklere göre 3'te 1 oranında. Menopoz sonrası geç dönemde ise bu oran artıyor ve erkeklerle aynı seviyeye ulaşıyor. Bu nedenle menopoz sonrası dönemde hormon tedavisi alınmadığı takdirde, kadınlarda kalp krizi riski yükselerek ileri yaşlardaki ölüm nedenlerinin ilk sırasını oluşturuyor."
Yaşam kalitesinin artması Menopozda yaşam kalitesini arttırmanın yolunun eksilen hormonları tamamlayan "Hormon replasman tedavisi" olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, sözlerini şöyle sürdürdü: "Menopoza girer girmez başlanan hormon tedavisi, menopoz şikâyetlerini geçirdiği gibi ek bir fayda olarak kalp krizi riskini de önlemektedir. Hormon tedavisi kalp krizinden korunmak için kullanılan bir tedavi yöntemi değildir, ancak hormon tedavisi alan kadınlarda kalp krizi riski azalmaktadır. Hormon korkusu ile bu tedaviden uzak durmanın yaşam kalitesini olumsuz etkilediği ve kadınlarda ileri yaşlarda yerine konulamayacak çok büyük kayıplara neden olduğu unutulmamalıdır. Hormon tedavisinin aynı zamanda ostreoporoz ve alzheimeri de önlediği bir gerçektir." Türkiye'de menopoz tedavisinin bilindiğini, ancak östrojen, meme kanseri yapar korkusu ile kullanılmadığına işaret eden Ertüngealp, "Oysa östrojen tek başına meme kanseri vakalarında bir artış yapmamaktadır. Türkiye'de östrojen ve progesteron kullanan vakalarda meme kanseri görülme oranı 10 binde 5 kişidir" diye konuştu.
(AA)