İyi Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muharrem İnce'yi eleştirdiği sözlerini alkışlaması konusunda "Ordu yeterince yıprandı. Orduyu yönetenleri bu tür davranışlardan kaçınması gerekiyor. Metin Paşa’nın orada olmamasını tercih ederdim. Muharrem İnce’nin apoletlerini sökerim söylemini doğru bulmuyorum" dedi. Ordu konusunda Erdoğan'ın tutumunu da eleştiren Akşener "Erdoğan ordunun içine tükürdü" açıklamasında bulundu.
İçişleri Bakanlığı döneminde 'FETÖ' yapılanmasına tanık olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Akşener, "Ben 8 ay bakanlık yaptım. Biz Emniyet kararnamesini çıkardık. Benim atadığım hiçbir emniyet müdürünün başına FETÖ'den bir şey gelmedi" açıklamasında bulundu.
Toplumda bir dip dalga oluştuğunu ifade eden Akşener, "Dip dalganın üstünde ben sörf yapacağım" diye konuştu.
17-25 Aralık soruşturmaları konusunda "O dönem bir MHP milletvekili olarak- hırsızlık olarak gördük hepimiz" diyen Akşener, "Turnusol kağıdı gibiyim, kim bana en çok bağırıyorsa bilin ki FETÖ'cüdür" açıklamasında bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fatih Portakal'ın moderatörlüğündeki "Liderler Fox'ta" programına konuk oldu. Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"İğne ucuyla oy topluyoruz. Erdoğan dolaylı olarak cevap veriyor aslında. Erdoğan çok yorgun ve çok konuşuyor. Kınayı adanmışlık olarak kullanıyoruz. O yüzden ben de yaptırıyorum."
Terörle mücadele ve dış politika seçimlerin öznesi. Afrin’i düşünün, şimdi Kandil söz konusu. Kınalı kuzuların hayatıyla ödenen bir mücadele bu. O yüzden ciddiye almak lazım. Seçim alabilmek için her yol mübah gibi görüyorlarsa buna endişelenirim. Daha önce hendekler açılırken, valilere kafa döndü 'bakma' dendi. Daha sonra tekrar mücadeleye giriştiler. Bunu Türkiye unuttu. O yüzden bu işler seçime kurban gitmemeli.
Cumhuriyete şükran duyuyorum. Cumhuriyeti kuran iradeye saygı duyuyorum.
İkinci turda Sayın Erdoğan’ı dinlenmek üzere evine göndereceğim. Ben sahada bunu görüyorum. Referandumdaki kalabalığın on katı var. Müthiş bir kalabalık var mitinglerde. O günle bugün arasında başka bir ivme var. Kadınların bana karşı sempatisi müthiş. Tülbent çok önemli bir sembol oldu. Kadınlara son on yılda artan şiddet, tecavüz gibi konularda iyi hal indirimi kaldırmayı vaat ediyorum. Kadın dayak yer, şikayetçi olunca sığınma evine gönderilir. Adam gezer. Biz bunun tam tersini yapacağız. Adamlar terapi evlerine gidecek, kadınlar evde oturacak.
Kadınlara son 10 yılda artan tecavüz, şiddet, cinsel istismar gibi konularda iyi hal indirimini kaldırmayı vaadediyorum.
Kadın şiddete maruz kaldığı zaman sığınma evlerine gider. Biz bunu tersine çevireceğiz. Şiddet uygulayan erkeklere terapi evleri açacağız. Caydırıcı olacağız.
Meclis'e getirilen tasarı iğrençti. Siz 12 yaşında bir kız çocuğunu 15 yaşında bir kız çocuğunu zorla veya başka şekilde ikna ederek evlendirebilir misiniz?
Kadınların istihdamına öncelik vereceğiz. İstihdamda yüzde 50 hedefi koyduğumuz zaman belli yerlerde iyimser ayrımcılık yapacağız.
Ben kendimi dindar kabul eden bir kadınım. Dini gereklerini yerine getiren bir kadınım. Ben geç başladım politikaya. Politikaya başladığımda ne dini anlamda ne cinsiyetim anlamında hiçbir tacize uğramadım. Taa ki bu döneme kadar.
Kadın bedeni üzerinden fetva veriliyor. Haram lokma üzerinden fetva vermiyor.
Rize Belediye Başkanı "İkinci eş olarak Kürt eşi alalım ve çözelim" demişti. Engellememiz lazım. Samsun İl Başkan Yardımcısı da "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer" dedi. Ben Diyanet'in sayfasında böyle abuk sabuk şeyler görmemeliyiz.
Atatürk'ün kız evlatları üzerinden yatak odası muhabbeti yapıldı. O devrin çocuğuna da hakaret eden bir şeydi. Saray'da ağırlandı bu kişi. Bu bir zihniyet. Atatürk annesine genelevde çalışıyor denildi. Hukuk devreye girmeliydi.
Benim mitinglerimde kadınlar yoğunlukta neden çünkü kadınlar sıkıldı. Bu ülkede bir hakim kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin diye yazmıştır. Ve o adam koltuğunda oturdu.
Erdoğan rakiplerini seçer. Sonra ona başlar vurmaya. Türkiye’de şimdi 3. bir yol çıkıyor. Türkiye’de siyaset değişti. Tayyip Bey kutuplaştırarak kazandı şimdiye kadar. Türkiye'de ilk defa üçüncü bir yol oldu. DYP, ANAP gitmiş; o seçmenler hep Tayyip Bey’e oy attı. Ben de geç kalmış olabilirim. Ben şimdi 'Hayır' diyorum. Çok kararlıyım bu söylemimde!
Biz birbimizi iyi tanıyoruz. Tayyip Bey kutuplaştırarak kazandı. Erdoğan ile baş etmek için geç kalmış olabilirim. Dip dalga geliyor. Diğer adayların hepsi ikinci turda Erdoğan'a kaybediyor. Bu kadar yetki bana bile verilmemeli.
Ben hem İYİ Parti Genel Başkanıyım, hem Cumhurbaşkanı adayıyım. Ben seçim esnasında şehirleri gezerim. 80 ili bitirmişim. Bazı illere 2'şer kere gittim. Orada en çok alkışın nereden geldiğini görüyorsunuz. Mesela en çok alkış 'Kuleli lisesini açacağım', 'Parlamenter sisteme geri döneceğim' dediğimde geliyor. Kemal Bey’i aradım. Geri bildirimleri paylaştım. Sonra dedim ki parlamenter sisteme nasıl döneceksek, bunu millete anlatmamız lazım. Biz İYİ Parti, CHP, DP, SP olarak tek adam sistemine çok sert tepki koyduk.
Türkiye için çok hayati bir konu olduğuna inanıyorum. Seçmende şöyle bir korku var, 'Bunlar KHK İle borçlanabilir mi?'. Biz Bunu Millet İttifak’ı olarak bunun için tarih vereceğiz. Saadet Partisi’nin bu tip başkanlık sistemine itirazı var, gerçek tipte başkanlık sistemine olumlu yaklaşıyorlar. O yüzden Temel Bey’le uzun uzadıya konuşmam lazım. Bizim parlamenter sisteme en kısa sürede dönmemiz gerekiyor. Kontrol mekanizmasının kurulması gerekiyor.
Fenerbahçelilere soruyorum. “Ali Bey sizce 4 kat fazla oyla seçilebilir miydi?” İşte bu dip dalga her yere geliyor. Dip dalganın üstünde ben sörf yapacağım. Türkiye’de hep birinci tur konuşuluyor. İşte bu Tayyip Bey’in tuzağı. İnsanlara göre “CHP zihniyeti” diye bir kavram var. Merkez sağ seçmenin şeytanlaştırdığı bir şey bu. Tayyip Bey karşısına solcu alıp, oyları konsolide edecek.
Denge ve kontrol mekanizması fiili olarak olmalı. Sistem bir kişiye, bu kim olursa olsun bırakılmamalı. Bu hakimlerin bile kararlarını etkiliyor. Biz bunun ayrımını iyi yaptığımız zaman. Yargı bağımsızlığını sağlamış oluruz. Sistemi kurallara bağlamak lazım. Biz seçilirsek bunu devam ettirebiliriz. Ama seçmenimize ihanet etmiş oluruz. Biz Millet İttifakı’nın liderleri, parlamenter sisteme dönme sözüyle yola çıktık. Ve bunun planını da halkımıza açıklayacağız. Biz vaatlerimizi bile “Milletle sözleşme” olarak adlandırdık.
Çok çirkin şeylerle karşılaşıyoruz, bu da bazen söylemimizi etkiliyor. Ben Denizli’de sayın eski bakanla sadece biraz dalga geçtim. Daha sonra bana yazdığı twitleri gördünüz.
Selahattin Demirtaş sanık, hükümlü değil. Cumhurbaşkanı adaylığı YSK tarafından kabul edilmiş. Adaylık için savcılıktan kağıt almanız lazım. Bunu kabul etmişler. Bir de eşit bir yarışma için zaten Cumhurbaşkanıyla eşit yarışmıyoruz da, en azından muhalefet eşit yarışsın isterdim. O yüzden kurallardan, hukukun üstünlüğünden vazgeçmememiz gerekiyor.
Sayın Buldan kişisel olarak oy vermeyeceğini açıklamasına saygı duyarım. Ama bir taraftan demokrasi eksikliğinden hayıflanırken, diğer taraftan bir grup seçmenin bir kişinin cebinde olduğunu ifade etmesi kabul edilemez.
28 Şubat Sürecinde bir tek benim bakanlığını yaptığım İçişleri Bakanlığı bürokratları brifingi alkışlamadı. Çünkü gideni görevden alacağımı söyledim. Faili meçhullerle alakalı bir komisyon kuruldu. Bir tek ben çağrılmadım. O komisyondakiler şimdi Erdoğan’la beraber çalışıyor.
Erdoğan’ın karşısında bir kişi kaldı. Kürtler Erdoğan’a oy verir mi? Herkes Kürtler hakkında sahibiymiş gibi konuşuyor. Ben kimse hakkında konuşamam Alevi’nin hakkını da Sunni’nin hakkında da.
Ben Şırnak’a gittim, Muş’a gittim, Diyarbakır’a gittim. Oralarda evim de var. Bu insanların oyları cepteymiş gibi konuşmak, bunu kim söylerse söylesin ben bunu doğru bulmuyorum. Benim tek samimiyetle gördüm bir şey var Güneydoğu’da insanlar rahat nefes almak istiyor, huzur istiyor. Bu hendek meselesi o kadar vurmuş ki oraları anlatamam. Hendek zamanı gitmişler valiye şikayet etmişler. Vali de demiş ki 'hükümet böyle istiyor, çevirin kafanızı'.
Benimle ilgili cümle “Meral Akşener ikinci tura kalırsa Kürtler oy vermez” ben bunu kabul etmiyorum. Demirtaş’ın özgür propaganda yapması lazım dedim diye, beni 'PKK sevici' ilan ettiler. Düşünün nasıl bir mücadele veriyorum. Ben başkan olursam niye Kürt başkan yardımcısı olmasın?
Tülbent ‘Al Yazmalım’dır, Çemberimde Gül Oya’dır’ Tülbent Batı da semboldür, Doğuda da. Tülbent barıştır. Tülbent ortak semboldür.
FETÖ mücadelesine yönelik, toplumun bütün kesimlerinin katıldığı bir eylem planı hazırladık. Çünkü sadece yargıyla beraber götürdüğünüzde olmuyor. Bu konuda çok kararlıyım. FETÖ’den en çok mağdur olmuş insan bizde. Türkiye’de çaycı, çorbacı hapiste. Zenginler kaçtı gitti. Mekanizma kurmak zorundayız. 5 kişilik ere, komutan ‘Hadi’ dese ne yapabilir? Ben siyasi ayağa dokunmadan, böyle bir mücadele olacağını düşünmüyorum. ‘Ne istediniz de vermedik’ dedi, söyleyin Allah aşkına ‘Ne verdiniz?’
İsmail Kahraman damadı FETÖ’den kaçak şimdi. Damadının iş yerine kayyum atandı, kayyum kim? Yine damadı… Milletin seçtiği belediye başkanları ağlaya, zırlaya gittiler. Damadı FETÖ’nün açtığı okullardan mezun. AKP içinde herkesin çarşaf çarşaf fotoğrafı var. Ama ne hikmetse ortada siyasi ayak yok. İktidar partisinin FETÖ’yü getirmek ile bir düşüncesi olmadığını düşünüyorum.
Türkiye’de ‘bu oda benim olsun’ anlayışını değiştirmemiz lazım. Türkiye bir ev, bu ev yanarsa hepimiz yanarız. İnanılmaz bir ekonomik çöküş var. Türkiye’de var ama Güneydoğu’da çok daha fazla var. Kürt Sorunu dediğiniz zaman etnikçilik üzerinden yönetenler yanlış yapar. Kürt Sorununu Tayyip Bey dile getirdi. Tarih bilmediği için, fesliden tarih öğrendiği için ne dediğini çok bilemedi aslında. Çözüm süreci dendi. Masaya kim oturdu? Kimle oturdu? Burada PKK ile masaya oturuldu. HDP yok sayıldı. Milletvekilleri güvercin olarak kullanıldı. Mektup getirip, götürdü. Tayyip Bey attığı adımı bilerek atmadı. Çözdüğü takdirde dükkan onundu, yapamadı dükkanı bırakıp gitmesi gerekiyordu. Buradan çözüm çıkmaz. PKK masaya oturdu. Kürtleri terör örgütü mü temsil ediyor? Peki, masanın diğer ucuna siz oturdunuz. Siz Türkleri mi temsil ediyorsunuz? Anadile, insanların kültürüne saygı duymadan bu sorun çözülmez.
(İçişleri Bakanı'yken FETÖ yapılanmasına tanık oldunuz mu? 17-25 Aralık nedir? ) Cemaatlerin sayfa sayfa ilan vererek seçimlerde destek açıklaması kesinlikle doğru değil. Polis, yargı, asker gibi bürokratik yapıların içine sızma, orayı yönetme gibi davranış biçimleri kabul edilemez. Bakanlık dönemimde yazdığım bir genelge var bu konuda. Yanılmıyorsam 2004'e kadar gelen iktidarlar mücadeleyi bunun üzerinden yönettiler. Ben 8 ay bakanlık yaptım. Biz Emniyet kararnamesini çıkardık. Benim atadığım hiçbir emniyet müdürünün başına FETÖ'den bir şey gelmedi.
Erdoğan'ın belediyeden başka kadrosu yoktu. FETÖ'nün kadrolarıyla el sıkıştı. Sonra karşılıklı sırlar döküldü. Devlet aklı diye bir kavram var. Ak Parti'yi yöneten arkadaşlarımız başta sayın Erdoğan olmak üzere bu devleti ele geçirme iddiasıyla geldi. Devleti yönetmek iddiasıyla gelmek başka bir şeydir, devleti ele geçirmek başka bir şeydir.
Ben 17-25 Aralık'ı -o dönem bir MHP milletvekili olarak- hırsızlık olarak gördük hepimiz. Herkesin bana FETÖ'cü demesine hayret ediyorum. Turnusol kağıdı gibiyim, kim bana en çok bağırıyorsa bilin ki FETÖ'cüdür.
Erdoğan bana hiç FETÖ'cü demedi. En son "TİKA'yı kapatacak" dediler. 2,5 yıldır geziyorum. Hiçbir şey olmadı. Ya devlet ciddiyeti yok ya da iftira atıyorlar. Söylüyorum ispatlamayan şerefsizdir!
(Af açıklaması) Seçime 20 gün kala af konuşulması doğru bulmuyorum.
(Bedelli askerlik) Ben bedelli askerliğin seçim malzemesi olarak kullanılmasını doğru bulmuyorum. Bedelli askerlik talep edenlerin çoğu işe girmiş döndüğümde iş bulamam endişesiyle hareket ediyor. Zengin çocukları var. Öteki tarafta Afrin var. Biz profesyonal askerlikten yanayız. Askerlik süresinin kısaltılmasından yanayız.
(600 milletvekili) 600 milletvekili bence fazla. Bunun azaltılması lazım. Etkin çalışmak için bu gerekli. 8 sene Meclis yönettim ben, hiç konuşmadan 8 seneyi tamamlayan milletvekilleri biliyorum.
(2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel'in Erdoğan'ın iftarına katılması) Askeri Ceza Kanunu'nun 148. maddesi siyasi faaliyette bulunması yasaklıyor. Ordu yeterince yıprandı. Orduyu yönetenleri bu tür davranışlardan kaçınması gerekiyor. Metin Paşa’nın orada olmamasını tercih ederdim. Muharrem İnce’nin apoletlerini sökerim söylemini doğru bulmuyorum.
Erdoğan ordunun içine tükürdü.
Akşener, Esad'ın Türkiye'ye ve Erdoğan'a güvendiğini söyleyerek, Esad'ın ''Türkiye'ye ailem güvenme derdi ama ben Erdoğan'a güvendim inşallah yanılmam'' dediğini ileri sürdü
Cumhurbaşkanı olduğum gün, şeker fabrikalarının satışını iptal edeceğim.
“Bu ittifakın, Sayın Temel Bey’e de Kemal Kılıçdaroğlu’na da aynı şeyi söyledim. Bu ittifakın 8 Temmuz’dan sonra biteceği gibi bir kavram yok benim kafamda. Bunun devam etmesi gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanlığını alacağımı düşünüyorum ama farz edelim Erdoğan kazandı, o zaman da bu ittifakın Meclis’te devam etmesi gerektiğini savunuyorum”
“Kılıçdaroğlu, açık, dürüst ve direkt iletişim kuran insan. Ben de öyleyim. Dolaylı iletişim kuramıyorum. Çok yakın tanımıyorum. Şimdi CHP’nin Genel başkanı olarak tanıdım. Bir de hepimizin geçmişten aldığı dersler var”
“Gecenin karanlığında küçücük çocuklar okula gidiyor. Arkadaş(Erdoğan) inat etti ama ben bu uygulamadan vazgeçeceğim”
“YÖK kaldırılacak. Üniversitelerin bölünmesini de olmaz. Öğrenciler çok istiyor Cerrahpaşa’ya gitmemi ama yeni gelen kişinin de gitmesinden ürküyorum”
“Ben rakam verme konusunda az konuştum. Elimdeki bir veri üzerinden konuştum. Ama şimdi seçime az bir süre kala anketler havada uçuşuyor. Bir kısmı belki doğrudur. Benim hem saha da hem de veri olarak gördüğüm Erdoğan’ın oyu önce Millet İttifakı’nın önündeydi şimdi ondan da düşük görünüyor. Yani seçim ikinci tura kesin kalıyor. İkinci turda da ben kalacağım ve Erdoğangillerden kurtulacağız”
“Ben İstanbul’da iyi bir sonuç bekliyorum. Kırşehir, Kırıkkale, Karaman, Aksaray, Nevşehir, Yozgat AKP’ye oy veriyordu. Şimdi oralardan milletvekili çıkarabiliyoruz. Mesela Rize’de CHP ile aramızda bir puan fark var. O bir puan biz geçerse İYİ Parti bir vekil de Rize’den çıkarıyor”
Akşener program sonunda da siyasi parti liderlerini bir cümleyle şöyle tanımladı:
Karamollaoğlu: Bilge lider Selahattin Demirtaş: Genç Kemal Kılıçdaroğlu: Sabırlı Muharrem İnce: Heyecanlı Recep Tayyip Erdoğan: Öfkeli