Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin MHP'de kurultay kararı vermesi, iki farklı hukuki görüş nedeniyle gerilimli bir süreç başlattı. Düğümü, mahkemenin ilan ettiği kongre çağrıcılarının başvuracağı Çankaya Seçim Kurulu çözecek.
MHP’nin olağanüstü kongre kararını bekleyen üç muhalif adaydan Meral Akşener, yol haritalarını Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'e anlattı.
Büyük bir mücadele verdiklerini anlatan Akşener, ilk raundun yeterli imza toplamak olduğunu anımsatarak, “İkinci adım mahkeme aşamasıydı ve bu kararla sevinen taraf biz olduk. Bu karardan sonra Genel Merkez’in yapabileceği bir şey yok. Bu kongre yapılacak” dedi. Akşener, bundan sonra nasıl bir yol izleyecekleri yönündeki sorumuza şu yanıtı verdi:
“Hukukçularımızın verdiği bilgiye dayanarak söylüyorum. Pazartesi gerekçeli kararı alacağız. Yargıtay kararını beklemek zorunda değiliz. Karar alındıktan sonra kongre çağrı heyeti Çankaya Seçim Kurulu’na başvurup olağanüstü kongre sürecini başlatacak. Genel Merkez karşı çıksa da süreç devam edecek ve delegeleri Kongre’ye davet edecek. Her adım mahkeme kararı doğrultusunda atılacak.”
Çağrı heyetinin kongre toplanıp Divan Başkanlığı oluşuncaya dek göreve devam edeceğini savunan Akşener, “543 imza toplamıştık, ama binden fazla delege ile tek tek konuştum. Kongre toplanırsa gelip destek vereceklerini söylediler. Hepsigelecektir” açıklamasını yaptı.
Bahçeli’nin kararın hemen ardından kurmaylarıyla yaptığı toplantıda da kararın Yargıtay onayından sonra geçerli olacağı görüşü hakim oldu. Bu nedenle mahkeme kararıyla oluşan çağrı heyetinin Yargıtay kararını beklemek zorunda olduğunu savunan MHP yönetimi, kararın uygulanmasına geçit vermeme eğiliminde olduğu söyleniyor.
Akşener’in çizdiği tabloya rağmen MHP yönetimi Yargıtay kararı beklenmeden atılacak adımlar sonrasında telafisi mümkün olmayan sonuçlar çıkabileceğine dikkat çekerek, süreci durduracak bütün yollara başvurmayı planlıyor. Çankaya Seçim Kurulu’nun kararı muhaliflerin lehine çıkar ve kongre çağrısı yapılırsa konu Yüksek Seçim Kurulu’na taşınacak. Bazı hukukçular Yargıtay kararı beklenmese bile YSK kararının beklenmek zorunda olacağını savunuyorlar.