Meral Akşener 'oy verilmeyecekler listesi'yle başlayan krizi böyle değerlendirdi: Bu bir kayıp değil, kazanımdır, parti içi demokrasidir

Meral Akşener 'oy verilmeyecekler listesi'yle başlayan krizi böyle değerlendirdi: Bu bir kayıp değil, kazanımdır, parti içi demokrasidir

İyi Parti’de, 2. olağan kurultay sonrasında “oy verilmeyecekler listesi' dağıtımıyla başlayan parti içi tartışmayı, Genel Başkan Meral Akşener’in yakın çevresine “Bu bir kayıp değil, kazanımdır. Parti içi demokrasidir. AKP iktidarıyla Türkiye bu gerçeği unuttu” sözleriyle yorumladığı öğrenildi.

İyi Parti’de kurultay sonrası başlayan parti içi tartışmaya ilişkin Genel Başkan Akşener, bugüne değin bir açıklamada bulunmamıştı. Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun kulis haberine göre Akşener, tartışmaların en başından bu yana yakın ekibiyle değerlendirmelerde bulundu. Akşener’in, değerlendirmelerinde, “kurultay öncesinde bir planlanmış toplantı serisinin bulunduğunu, tek tek milletvekilleriyle görüşmelerin planlandığını, bu plan çerçevesinde görüşmelerin yürütüldüğünü” belirttiği ifade edildi.

Akşener’in bu plan doğrultusunda “kurultay süreci sonrası partiye rahatsızlıklarını dile getiren milletvekillerinin de görüşme takviminde yer aldığını” ifade ettiği belirtilirken yakın çevresine tartışmaya ilişkin şunları söylediği dile getirildi:

“Kendilerinin (rahatsızlığını dile getiren milletvekillerinin) planlanan görüşmeye ilişkin bilgisi de var. O vekillerin sayısı 19 diye başladı ama salı günkü grup toplantısına katılmayan 6 milletvekili var. Hepsinin genel olarak ifade ettikleri de ‘Partimize ya da Genel Başkan’a karşı bir duruş değil. Bazı tercihlerden rahatsızız’ yönünde.

Türkiye, önemli bir gerçeği unuttu: Parti içi demokrasi. Siyasi partiler herkesin aynı sözleri ettiği yapılar değildir. Öyle olursa onun adı siyasi parti olmaz, ‘liderin şirketi’ olur. Elbette farklı fikirler, farklı görüşler, öneriler olacak. Bunun adı parti içi demokrasidir. Türk siyasetinde bu mekanizma AKP öncesine kadar işliyordu. Parti kadrolarının bir ortak aklı olurdu ancak farklı fikirleri de olurdu. Bu bir kayıp değil, tam aksine bir kazanım. Çünkü farklı fikirler, fikri zenginlik yaratır. Bu da partiye zarar değil, katkı sunar. Türk siyaseti 18 yıldır bu gerçekten uzak. Çünkü siyasi partilerin işleyiş ve yapısıyla ilgili hep AKP referans alınıyor. Ortağı da öyle. Otur otur, kalk kalk. Bu siyaset değil, bu zabit idaresi.”