İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye'nin Suriye'deki politikasını eleştirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çağrı yapan Akşener, "Sayın Erdoğan, sinirini yenemiyorsan, rasyonel olamıyorsan, ben Suriye’ye gidip, Esad ile görüşmeye, bu problemi çözmeye hazırım. Türkiye’yi yeniden çırak çıkarmanın anlamı yok” dedi.
Akşener, Büyük Anadolu Otel’de partisince ikincisi düzenlenen Yerel Yönetimler Çalıştayı’nın kapanışına katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da katıldığı çalıştayda, Akşener, şunları söyledi:
"31 Mart’a giderken, eylül ayından itibaren arkadaşlarımızla çalıştık. “Yalnız mı seçime girelim, ittifakla mı?” Ortak aklı uyguladık. Çalışıldı ve oybirliği ile “CHP’yle ittifak halinde gidilebilirse, Türkiye’nin ferahlamasına sebep olunacağı” kararı çıktı. Ben bu kararı Sayın Kılıçdaroğlu’na ilettim. Türkiye için gerekirse “Akşener çırak çıkabilir ama Türkiye’nin bu nefesi almaya ihtiyacı olduğunu, bu işbirliğinin Türkiye’ye gerekli olduğunu ”söyledim. Sonuç: 31 Mart akşamı kiminizin ağabeyi, kiminizin kardeşi, tamamınızın arkadaşı Mansur Başkan, Ankara’nın belediye başkanı seçildi.
(Milliyetçilere mesaj) Bugün bakmayın Cumhurbaşkanı’nın milliyetçilik adına ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, insanları rencide edici sözlerine... O gelenek nedir, biliyor musunuz? Gerçekçidir, kapsayıcıdır. Kutuplaştırmaz, birleştirir. İYİ Parti, hem partinin doktrini olarak, hem onun anlayışı olarak, iki konudan asla vazgeçemeyecektir. Birisi nüfus cüzdanı... Bu ülkenin nüfus cüzdanına sahip her bir bireyi ağadır, paşadır, reistir, her şeydir.
Libya tezkeresi öncesi partimizin başkanlık divanı ile uzmanlarıyla ile iki defa toplantı yaptık. Şahsen ben de Libya’yı çalıştım. Şu an Libya’da, örnek veriyorum, Ankara Oran’da Hafter’in kuvvetleriyle Mutabakat Hükümeti’nin unsurları göğüs göğüse çarpışıyor. Kızılay’da Mutabakat Hükümeti’nin yeri. Oran ile Kızılay arasındaki bir alan. Böyle bir iç savaşa, Araplar arasındaki iç savaşa, Mehmetçiğin gönderilmesi, şehit olması... Suriyede’ki elzemdi. 2011’de işleri bunlar karıştırdığı için elzemdi. Biz de arkasında durduk. Suriye’den sonra elimize ne geçti? Kimine göre 40, kimine göre 50 milyar dolar harcama... 5 milyon Suriyeli sığınmacı kapımızda, 150 bin civarında İdlib’den gelen sığınmacı. Bir bakana sordum: “Tamamı kaç kişi olur” dedim. “2 milyon kişi” dedi. “Durdurabilir miyiz” dedim. “Mümkün değil” dedi. Etti mi 7 milyon kişi. ABD şirketleri Beşar Esad ile anlaşma imzalıyor. 700-800 milyar dolar. Suriye’yi önce yıktı Batılı’lar, şimdi kendi şirketlerine 10 yıl içinde 700-800 milyar dolar yatırım yapılacak. Türkiye bu işten çırak çıktı. Önerimiz nedir? Hissiyatı bir kenada bırak, rasyonel, sağduyulu, gerçekçi ol. Esad ile barış. Sayın Erdoğan, sinirini yenemiyorsan, rasyonel olamıyorsan, ben Suriye’ye gidip, Esad ile görüşmeye, bu problemi çözmeye hazırım. Türkiye’yi yeniden çırak çıkarmanın anlamı yok. "