Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin Mersin’de yapacağı mitingle aynı güne denk getirilen ve Mersin’le Adana’da eş zamanlı gerçekleşen bombalı saldırılarla ilgili HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili adayı Meral Danış Beştaş, iktidarın söylemlerinin saldırıların cezasız kalmasında etkili olduğu belirterek, "Hiçbir resmî açıklama, gözaltı ya da kimlik tespiti yok. Şu ana kadar deliller karartılmış da olabilir. En önemlisi de kamera kayıtları bize verilmiyor" dedi.
Ocak ayından bu yana, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde seçim büroları ve stantları saldırıya uğrayan HDP’ye (Halkların Demokratik Partisi) yönelik 18 Mayıs’ta gerçekleşen bombalı saldırılar, şiddetin bambaşka bir boyuta ulaştığının işaretleriydi. Sabah saatlerinde, Adana ve Mersin’deki HDP seçim bürolarında 10 dakika arayla patlayan bombalar can kaybına neden olmazken, iki patlamada toplam 6 kişi yaralandı. Saldırının ardından gözaltına alınan olmadı.
Gözde Kazaz'ın Agos'ta yayımlanan haberine göre, Hukuk Komisyonu’nun başkanı ve HDP Adana milletvekili adayı Meral Danış Beştaş, daha önce düzenlenen saldırılarda da cezasızlık politikasının silah olarak kullanıldığını belirtiyor:
“Gerek bu seçim dönemi, gerekse daha önceden partimize yönelik hakaret, tehdit ve fiili saldırılarla ilgili yaptığımız suç duyuruları, sonuçsuz kalıyor. İktidarın söylemleri ve hakaretleri de cezasızlık meselesinde temel bir yerde duruyor. Adana ve Mersin’deki bombalı saldırılardan önce genel merkezimiz kurşunlandı, polisler Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın evine gitti. Bütün bu olup bitene rağmen soruşturma açılmıyor ya da göstermelik bir şekilde açılıyor. Öte yandan, ‘tweet’ attığı ya da konuştuğu iddiasıyla insanlar ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten tutuklanabiliyorlar.”
Saldırının üzerinden üç gün geçmesine rağmen gözaltı olmamasını eleştiren Danış, gazetelerde çıkan “Saldırganın eşkâli belirlendi” ve “Adana ve Mersin saldırılarının failleri aynı kişi” şeklindeki haberlerin de sızdırıldığı görüşünde: “Elimizdeki veriler şunlar: Parça tesirli, zaman ayarlı bir bomba patlatıldı. Bir kişi getirip bizim binadaki çalışana vermiş ve Mısır Çarşısı’ndan getirdiğini söylemiş. Bu bilgiler ve patlamanın saati kesin. Onun dışında hiçbir resmî açıklama, gözaltı ya da kimlik tespiti yok. Şu ana kadar deliller karartılmış da olabilir. En önemlisi de kamera kayıtları bize verilmiyor. Hâlbuki, kamera kayıtlarında saat belli olduğu için, inceleme kısa sürede neticelendirebilir. Kuru kınama mesajları, ‘Tim kurduk, inceleniyor’ açıklamaları, durumun vahametine denk değil. Burada seçim güvenliğini ortadan kaldırmaya ve bizi öldürmeye yönelik bir saldırı var. Failleri ve faillerin arkasındaki güçleri çıkartma iradesini ve yaklaşımını hükümette görmüyoruz.”
Bombalı saldırıların ardından iktidar partisi de dahil olmak üzere CHP ve MHP’den provokasyonu kınama mesajları gelmiş, patlamanın olduğu gün Mersin’de düzenlenen eylemde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da “Provokasyonlara vereceğimiz tek cevap barıştır” ifadelerini kullanmıştı. Meral Danış da parti olarak sağduyu çağrısını yinelediklerini hatırlatarak, seçmenlerinin ve Türkiye’nin gerildiğini, yine de seçim çalışmalarını kararlılıkla devam ettirdiklerini söylüyor. Danış’ın, partilerin kınama mesajlarıyla ilgili yorumuysa şöyle:
“Önemli buluyoruz. Dayanışma duygularını önemsiyoruz. Ama iktidar partisi açısından kınama yetmez, gereğini yapmaları gerekiyor. Sorumluluk, icra gücüne sahip olan iktidar partisindedir; dolayısıyla muhatabımız da icranın başında olanlardır.”
Siyasi partilerin yürüttüğü seçim çalışmaları kapsamında uğradıkları saldırıları raporlayan İnsan Hakları Derneği (İHD), 23 Mart -19 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen 126 saldırıdan 114'ünün HDP'ye yönelik olduğunu, darp edilen 49 kişiden 47'sinin de yine HDP'li olduğunu açıkladı. Diğer saldırıların 7'si AKP'ye, 4'ü CHP'ye ve 1'i MHP'ye yönelik gerçekleşti.
Saldırı gerçekleştirdiği şüphesiyle bugüne kadar sadece 7 kişi gözaltına alındı, bir kişi tutuklandı.
HDP’nin seçim çalışmalarına yönelik engelleme, saldırılarla sınırlı değil. Rapora göre, seçim kampanyası sırasında HDP'nin iki mitingi ve bir konseri yasaklandı; düzenlenen bir yürüyüş de engellenerek, miting için de meydan tahsis edilmedi.