"Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra savcılıktan serbest kalan Doğan Gazetecilik A.Ş İcra Kurulu Üyesi Tijen Mergen, "Hak yerini buldu" dedi. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi çıkışında, yakınları ve Milliyet gazetesi çalışanları tarafından karşılanan Mergen, gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Şu aşamada konuşmak istemediğini belirten Mergen, "Hak yerini buldu. Biz çok iyi şeyler yapıyoruz, Milliyet gazetesi olarak kızlarımıza eğitim sağlıyoruz. Bu da görüldü zannediyorum. Şu anda detaylara girmek istemiyorum" dedi. Tijen Mergen'in avukatı Köksal Bayraktar da savcılıkta müvekkiline, bazı gazetelerde yer alan "ÇYDD'den burs alan öğrencilerin zorla Cumhuriyet mitinglerine götürüldüğü" iddiasına ilişkin herhangi bir soru sorulmadığını, "Baba Beni Okula Gönder Kampanyası"na ilişkin bazı sorular sorulduğunu ifade etti. Avukat Bayraktar, müvekkili Mergen'e, yaptığı bazı telefon görüşmelerinin sorulduğunu da söyledi. Bu arada, savcılık sorgularının ardından serbest bırakılan ÇYDD saymanı Perran Yorgancıgil, ÇYDD Bakırköy Şube Başkanı Gülser Alparslan, ÇYDD Kartal Şube Başkanı Belkız Bağ ve ÇYDD Tanıtım ve İletişim Birimi Sorumlusu Nursel Gülter de adliye çıkışında kendilerini bekleyenler tarafından alkış ve çiçeklerle karşılandı. Serbest bırakılan bu kişiler, yorgun olduklarını belirterek, gazetecilere açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı. Tek suçumuz eğitime destek olmakTijen Mergen, akşam üzeri ise Kanal D Haber’de Mehmet Ali Birand’ın konuğu oldu. Mergen, ’Sizin suçunuz ne’sorusuna, “Tek suçum kızların eğitimine destek olmak’dedi. Mergen, nezarethanede şartların kötü olduğunu günde iki kez gazete kağıdına sarılı ekmek ve zeytinle peynir verildiğini söyledi. Mergen, telefonlarının dinlendiğini sorguda öğrendiğini belirterek, ” Sinemaya hangi takımla gidiyorsunuz diye sormuşum. Bu nedir dediler “ diye konuştu. Telefonum dinlenmişİşte 3 gün gözaltında kalan Mergen’in anlattıkları: ”Anladığım kadarıyla tek suçum kızların eğitimine destek olmak...Ergenekon kapsamında ÇYDD faaliyetlerini araştırıyorlar. Üç gün boyunca ne yaptım ben diye düşündüm.. Ağırlıklı olarak telefon konuşmalarını sordular. Telefonum dinlenmiş. Saylan Hoca, telefonda, kampanya haber ve ilanları az çıkıyor diye dert yanıyor. Bunları da sordular. Toplanan paraların kullanımı soruldu. Zaten muhtaç çocukları biz değil il Milli Eğitim Müdürlükleri tespit etti. Gözaltında geçirdiğim günler çok acı verdi. Hayatımdan üç gün gitti... Zeytin ekmek verdiler “Demir parmaklıklar arasında oturup düşünüyorsun. Yanı başımda bir uyuşturucu zanlısı bağırıp çağırıyordu. Almalarına gerek yoktu, çağırsalar ifade verirdim. 27 kişiydik. Şartlar çok kötüydü.. İki öğün gazete kağıdında ekmek, zeytin, su verildi. Polis kızlar çok güzel ve kibardı, erkekler de yakışıklıydı.”