Merkel: Alman topraklarında idam oylanamaz
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'de idam cezasının yeniden yürürlüğe sokulması için düzenlenecek olası bir referandumda Almanya'nın tutumu ile ilgili tartışmalara son noktayı koydu.
Merkel, Alman WDR5 radyosuna yaptığı açıklamada, Türkiye'nin idamı yeniden yürürlüğe sokmak için referandum düzenlemesi durumunda Alman topraklarını propaganda için kullanamayacağını söyledi. Türkiye'den henüz bu konuda bir başvuru yapılmadığını sözlerine ekleyen Merkel, "Ancak maalesef konu o kadar da varsayımlara dayalı değil. Çünkü konu Türkiye'de tartışılmakta" dedi.
Merkel, idam cezası gibi Almanya'nın kesin bir şekilde reddettiği bir konuya Alman topraklarında izin çıkmayacağını söylemenin duruma açıklık getireceğini belirtti.
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert de geçen hafta yaptığı açıklamada olası bir idam referandumuna Almanya'da izin verilmeyeceğini bildirmiş, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan adayı Martin Schulz da aynı yönde görüş bildirmişti.
Alman Federal Meclisi'ne bağlı Bilimsel Hizmetler Dairesi'nin Nisan ayı sonunda açıkladığı bilirkişi raporunda hukuki olarak bu konuda hükümete yeşil ışık yakılarak, Alman hükümetinin olası bir idam referandumunda oy kullanma işlemlerini sadece seçim lokallerinde değil, aynı zamanda Türk konsolosluk ve büyükelçiliklerinde de yasaklayabileceğini bildirmişti.
Juncker: Çizgilerin en kırmızısı
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de Rheinische Post gazetesine verdiği demeçte Türkiye'yi idam cezasını yeniden yürürlüğe sokma konusunda uyararak, "İdam konusu söylemin ötesine geçerse, bu Türkiye'nin Avrupa ailesini açık bir şekilde reddi anlamına gelir" dedi. İdamın AB üyelik müzakerelerinin sona ermesiyle eş anlamlı olacağını söyleyen Juncker, "Bu çizgilerin en kırmızısı olur" diye konuştu.
Juncker Türkiye'ye yönelik mali ödemelerin dondurulmasını da gündeme getirerek, "Hakimler hapisteyken hakimlerin eğitimi için para yatırmak saçma. Ödemeler somut reformlara bağlı. Kaynaklar, tüm şartların yerine getirilmesi sonrasında serbest bırakılabilir. Üyelik sürecinin teşviki için 2014-2020 yılları arasında öngörülen 4 milyar 450 milyon eurodan şimdiye kadar sadece 167 milyon 300 bin euro ödendi" dedi.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa,KNA, BK/BD