Almanya Başbakanı Angela Merkel, koalisyon hükümeti kurabilmek için Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile görüşmelere başladı.
Eylül 2017'deki genel seçimde Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) sandıktan ilk sırada çıksa da o tarihten bugüne kadar bir koalisyon hükümeti kurmayı başaramadı.
Seçimden önceki koalisyon ortağı SPD seçimin ardından koalisyonda yer almayacaklarını söyleyince Merkel, Yeşiller ve Hür Demokratlar'ı bir araya getirecek bir koalisyon formülü için uğraşmış ancak bu iki parti göç ve doğa konuları başta olmak üzere pek çok konuda anlaşamayınca koalisyon görüşmeleri çökmüştü.
SPD, son 12 yılın 8'inde Merkel'in partisi ile koalisyon içinde yer aldı. Ancak iki parti de Eylül 2017'de sandıktan tarihlerinin en düşük oy oranlarından biriyle çıktı.
Öte yandan Merkel'in Yeşiller ve Hür Demokratlar ile koalisyon kuramamasının ardından SPD üzerinde, ülkenin yeniden seçime gitmemesi için koalisyon görüşmelerine girme yönünde baskı oluşmaya başladı.
Bugün görüşmelere başlamak üzere bir araya gelen liderlerden Merkel iyimser olduğunu söylerken SPD lideri Martin Schulz da herhangi bir kırmızı çizgisi olmayacağını söyledi ve yeni zamanlarda yeni bir siyaset yapmak gerektiğini belirtti.
Fransa gibi AB ülkeleri Almanya'yı AB içinde bir istikrar sütunu olarak görüyor ve Merkel'in bir an önce koalisyon kurabilmesini umuyor.
Koalisyon görüşmelerinde göç, Avrupa, vergi ve sağlık politikaları çekişmeli konular haline gelebilir.
SPD içinde, tekrar bir büyük koalisyona girmenin partinin desteğini daha da azaltacağına dair endişe duyanlar var. Parti, Merkel ile iktidarı paylaşabilmek için temel prensiplerinden ödün vermekle suçlanıyor.
Angela Merkel de muhafazakarlardan benzer bir eleştiri alıyor. Partinin geleneksel değerlerini terk ettiğini savunanlar, bunun seçmenleri aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine ittiğini ve partinin bu seçimde ilk defa meclise girebildiğini söylüyor.
Almanya'da koalisyon görüşmeleri hiç bu kadar uzun sürmemişti.
Bu bir kriz değil. Ortada bir geçici hükümet de mevcut. Fakat bu, Almanya ve AB'nin geleceği hakkındaki bazı önemli kararların bekletilmesi anlamına geliyor.
Bu yüzden bir koalisyon kurulmasına yönelik baskı artıyor. Eğer işler iyi giderse Nisan ayına kadar yeni bir hükümet kurulabilir.
Sığınmacılar ve vergi gibi konularda anlaşmazlıklar olacaktır. Fakat ortak çıkarlar da var. Ve iki parti de koalisyonun alternatiflerini istemiyor. Çünkü bu alternatifler ya istikrarsız bir azınlık hükümeti ya da uzun bir belirsizlik dönemi getirecek yeni bir genel seçim.
Liderler 3 Ocak'ta bir ön görüşme yaptıktan sonra iyimser konuştu.
Ortak açıklamalarında "Güvenimiz arttı ve görüşmelere iyimserlikle başlıyoruz" ifadeleri yer aldı.
Partiler ayrıca Perşembe gününe kadar basına konuşmama kararında uzlaştı.
Perşembe gününe kadar sürecek görüşmeler başarılı geçerse taraflar koalisyon kurmaya karar verecek ve koalisyon için pazarlıkla başlayacak.
Fakat bunun öncesinde SPD üyelerinin parti içinde oylama yaparak bu kararı desteklemesi gerekiyor.
Eğer görüşmeler başarısız olursa Merkel SPD desteği olmadan, Yeşiller ile bir azınlık hükümeti kurabilir.
Ancak Merkel, bunu yapmaktansa erken seçimi tercih edeceğini söylemişti.