Merkel: Türkiye'ye vereceğimiz 3 milyar Euro'yu hazır etmek üzereyiz

Merkel: Türkiye'ye vereceğimiz 3 milyar Euro'yu  hazır etmek üzereyiz

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, "Türkiye hükümetine verilecek 3 milyon Euro'yu görüştük. Türkiye'de göçmen statüsünde 1 milyon göçmen çocuk bulunmakta. Yasa dışı göç meselesini konuştuk. Türkiye ve Yunanistan insan kaçakçılarına göz yummamalıdır" dedi. Merkel, "Önümüzde ortak pek çok görev bizi beklemektedir. Sığınmacılar için Türkiye'ye 3 milyar Euro'yu ödemek için hazır etmek üzereyiz" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Berlin'de ortak basın toplantısı düzenledi.

Merkel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

PKK'ya karşı Türkiye'nin mücadelesini konuştuk. Göçmen krizi görüşmelerimizin en önemli noktasını oluşturmuştur. Türkiye'de 2.5 milyon göçmen bulunmakta ve Türk halkı göçmenleri ağırlamaktadır.

Türkiye hükümetine verilecek 3 milyon Euro'yu görüştük. Türkiye'de göçmen statüsünde 1 milyon göçmen çocuk bulunmakta. Yasa dışı göç meselesini konuştuk. Türkiye ve Yunanistan insan kaçakçılarına göz yummamalıdır.

Türkiye bu konuda önlemlerini almıştır. Yoğun bir gündeme sahip olduğumuzu anlayabilirsiniz. Önümüzde ortak pek çok görev bizi beklemektedir. Sığınmacılar için Türkiye'ye 3 milyar Euro'yu ödemek için hazır etmek üzereyiz"

Türkiye'de göçmen statüsünde 1 milyon göçmen çocuk bulunmakta. Yasa dışı göç meselesini konuştuk. Türkiye ve Yunanistan insan kaçakçılarına göz yummamalıdır. Bugunkü görüşmemiz Türkiye ile ilişkilerimizin daha da derinleşmesine neden olmuştur.

 

Davutoğlu: Türkiye teröre karşı hukuki mücadele veriyor

 

Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:

İstanbul'da meydana gelen terör saldırısını kınıyoruz. Ölen Alman vatandaşlarının ailelerine baş sağlığı diliyorum.Terörün dini, ırkı, milleti yoktur. Teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. 

DAEŞ insanlığa yönelik bir tehdittir. PKK da özellikle Suriye’deki gelişmelerden aldığı cesaretle Türkiye’de ciddi bir terör faaliyetine girmiştir. Bu konularda kapsamlı bilgi aktardım. Türkiye’deki mücadele hukuk içinde, terörist grupları hedef alan, huzuruna yönelik bir mücadeledir.

Suriye krizinin yol açtığı insanlık dramı sınırlar içinde kalmadı. Türkiye ve Avrupa’ya yönelik sosyal istikrarsızlık konusu haline geldi. Türkiye mülteciler konusunda elinden gelen gayreti gösterdi.

Türkiye ile Almanya ilişkileri daha da güçleniyor. Bakanlıklarımız arasında işbirliği kuvvetleniyor. vTürkiye ile Almanya gündeminin olumlu yönleri var. Dünyada meydana gelen ekonomik kriz sonrası Türk ve Alman ekonomisi sağlam durmuştur.

Türk ve Alman hakları birbiriyle dostluklarını ilerletmiştir. Bundan sonra iki ülke halkı dostluklarını ilerleterek yaşayacaktır. Başbakan Merkel ile zirvelerde her zaman biraraya geleceğiz. Bakanlıklarımızla verdiğimiz mesaj; ülkelerimizin huzurunu kim bozmak isterse, Almanya ve Türkiye'yi omuz omuza karşılarında görecekler.

Sayın Merkel mülteci krizi konusunda Avrupa'da farklı bir algı oluşturdu. Suriye'den gelen mültecileri barbar bir rejimden kaçan masumlar olarak görüyoruz.

Türkiye mültecilere insanı yaşama hakları sağlama çalışmalarını devam ettiriyor. Buradan Avrupa komuoyuna, mülteciler krizi bir ülkenin sorunu değildir. Bu tarz krizlerde omuz omuza vermeliyiz. Biz bir olursak bunların üstesinden gelebiliriz.

 

'Rusya güvenli bölge bırakmadı'

 

"Doğrudan Suriye'den gelenlere açık kapı politikasını işleteceğiz çünkü bu insanlar savaştan kaçıyorlar ama üçüncü ülkeden gelen Suriyeli vatandaşlar için vize uygulamamız devam edecek. Ekim ayından itibaren Libya'ya vize uygulamaya başladık. Yarın Libya'da düzen kurulduğunda bunları görüşebiliriz. Türkiye üzerinden Avrupa'ya yönelik illegal göçün önlenmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye'nin mültecilerin bulunduğu açık hava hapishanesine dönüşmesine izin vermeyiz.

Suriye konusunu her yönüyle ele aldık. Suriye konusunda Merkel'i bilgilendirdim. Bir çözüm olabilmesi için mültecilerin Suriye'ye geri dönebilmesi için şartların değişmesi gerekiyor. Surye'ye dönüşün başlanması, yapılandırılması yönünde çalışmalar gerekli.

Biz güvenli bölge oluşturulması ve Suriye'lilerin burada tutulması konusunda çalışmalarımız oldu ve bunları ifade ettik. Güvenli bölge için bir adım görmedik, işte sonuçları ortada. Eğer güvenli bölge olsaydı, bu daha az maliyetli olurdu ve daha az insan ölürdü. Rusya'nın müdahelesinden sonra hiçbir yer artık güvenli değil. Biz Suriye'de kalıcı barış için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.