DW'nin Almanya'da 24 Eylül'de yapılacak seçimlerde Federal Meclis'e girme şansı olan beş partinin liste başı adayları ile yaptığı söyleşi dizisinin bu haftaki konuğu Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) başbakan adayı Angela Merkel oldu. Merkel Berlin'de DW Baş Editörü Ines Pohl ve DW editörlerinden Jafaar Abdul Karim'in sorularını yanıtladı.
Merkel, Almanya'da yaşayan Türklerden birçoğunun hala, "Nereye aidim?" sorusunu sorduğunu belirten DW Baş Editörü Ines Pohl‘ün, "Bunun nedeni partiniz Hristiyan Demokrat Birlik'in Almanya'nın bir göç ülkesi olduğunu hala kabul etmemesi olabilir mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Türkiye'den buraya gelenlerin misafir işçi olduğunu söylediğimiz dönemler çoktan geride kaldı. Alman vatandaşlığına geçmelerinin önü açık ve bunu yaptıklarında Türk kökenliler de tıpkı yüzyıllardır aileleriyle burada yaşayan diğerleri gibi Alman vatandaşıdır. Uzun yıllardır burada yaşayan ve Alman vatandaşlığına geçmemiş olanlara da ülkemizin refahına katkı sağladıklarını ve bu nedenle de yasalara uymaları halinde ülkemize ait olduklarını söylüyorum. Bizi şu an endişelendiren, Türkiye'den farklı grupların kısmen birbirlerini karşılıklı olarak ihbar etmeleri ve belki de gözetlemeleri. Bunu istemiyoruz. Türkiye'den anlaşmazlıkların Almanya'ya getirilmesini istemiyoruz ve buradaki bütün grupların barışçıl ve taciz edilmeksizin yaşayabilmelerine dikkat edeceğiz."
Merkel bunu tam olarak nasıl yapacakları yönündeki soruya ise "Tüm vakaları takip etmek, izlendiğini hisseden vatandaşları bunu bildirmeleri için cesaretlendirmek ve bunu yapan kişi ya da kaynakların üzerine kararlı biçimde gidilmesi suretiyle" yanıtını verdi.
Kuzey Kore konusunda ABD ile fikir ayrılığı
ABD Başkanı Donald Trump'ın BM'de yaptığı konuşmada Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un geri adım atmaması halinde Kuzey Kore'yi yok etme tehdinin sorulması üzerine Merkel, böylesine tehditlere karşı olduğunu söyledi. Merkel, "Hem kendi adıma hem de federal hükümet adına şunu söylemek zorundayım: Her türlü askeri çözümü tamamen mantıksız buluyor ve diplomatik çabalara önem veriyoruz. Bu kesinlikle ilerletilmek zorunda. Benim bakış açıma göre yaptırımlar ve bu yaptırımların hayata geçirilmesi doğru yanıt. Kuzey Kore konusunda bunun dışındaki her şeyi yanlış buluyorum. Bu nedenle bu konuda ABD Başkanı ile belirgin bir fikir ayrılığı var" dedi.
Merkel Kuzey Kore ile yaşanan sorunda arabuluculuk yapıp yapmadığı konusundaki soruya ise, "Kuzey Kore Almanya'ya yer açısından çok uzak olmasına rağmen sorun bizi de ilgilendiriyor. Bu nedenle de hem ben, hem de Dışişleri Bakanımız bu konuda sorumluluk almaya hazırız" yanıtını verdi.
"İran ile anlaşma doğru"
İran'la nükleer faaliyetleri nedeniyle imzalanan anlaşmaya da değinen Merkel, "Bu anlaşmayı doğru buluyorum, ortada hiçbir anlaşma olmamasındansa, bu anlaşmanın olması iyi. Biz bu süreçteki müzakerelere de katıldık. Uzun yıllar sürdü ama sonuçta İran'ın nükleer silahlanma olasılığının sınırlandırılmasıyla sonuçlandı" dedi.
Merkel İran konusunda izlenen yolun ya da benzerinin Rusya, Çin ve ABD ile birlikte Kuzey Kore konusunda da denenmek zorunda olduğunu belirtti.
"AfD ile çalışmayacağız"
DW'nin, "Almanya'da yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) üçüncü güç olarak Federal Meclis'e girebilir. Neden AfD'yi engelleyemediniz?" sorusuna Merkel, "Seçim sonuçlarıyla ilgili spekülasyonlara katılmak istemiyorum" yanıtını verdi. AfD ile Euro para birimi ve mülteci politikası gibi konularda görüş ayrılığı içinde olduklarını ve sorun yaşadıklarını söyleyen Merkel, toplum içinde her halükarda tartışmalara yol açan bu konularda kararların verilmesinin önemli ve gerekli olduğunu hatırlattı. Merkel, "İşte bu nedenle bu konulara bağlı olarak ortaya çıkan sorunları iyi biçimde çözmeye çabalamak ve her seçmeni kazanmak için insanlara güven vermek zorundayız" dedi.
Partisinin AfD ile birlikte çalışmayacağının altını çizen Merkel, kamuoyu yoklamalarına göre partisinden bazı seçmenlerin AfD'yi desteklemeye başladığının hatırlatılması üzerine, "Bu durumu yaşayan sadece bizim partimiz değil. Ancak benim yanıtım çok açık: İnsanların sorunlarını çözmek. İş, iyi okullar, doktor bulma gibi kaygılarıyla gerçekten ilgilenmek. Ve diğer yandan nefret ve şiddete açık ve net bir biçimde 'dur' demek" dedi.
Mülteciler
Söyleşide mülteci politikası da gündeme geldi. Merkel, Almanya'daki mültecilerin ülkeye entegrasyonuyla ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu:
"Birçoğu Alman bürokrasisini yavaş buluyor ve istihdam piyasasına hızlı biçimde girmek istiyor. Ancak buna izin veremeyiz. Piyasaya girme konusunda bir yarış yaşanmasına izin veremeyiz. Belki de iş bulmayı bekleyen Alman çalışanlar da aynı şekilde belirli işleri alamıyor. Bu konuda bir denge bulmak zorundayız."
© Deutsche Welle Türkçe
DW, HT/BK