Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Almanya'nın desteğini alabilmek için bugün Berlin'de temaslarda bulunacak. Türk hükümetinin üç üyesini, Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ağırlayacak.
Beş bakanın bir araya geleceği toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 27-29 Eylül tarihlerinde yapacağı Almanya ziyareti, Türkiye ekonomisindeki son durum ve işbirliği fırsatları masaya yatırılacak. Türkiye'nin ekonomideki yol haritası niteliğindeki Orta Vadeli Program'ın (OVP) açıklanmasından bir gün sonra Almanya'ya gelecek olan Türk bakanlar, Alman iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle de görüşecek.
Ankara-Berlin hattında yoğunlaşan temas trafiğini değerlendiren Alman Marshall Fonu'nun (GMF) Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, "Türk ekonomisinin şu anda güvene ve çıpaya ihtiyacı var. Bunun için de Türk hükümetinin en önemli beklentisi, Almanya'nın Türkiye'nin yanında durduğunu göstermesidir” diye konuştu.
Merkel hükümeti açıklamalarında Türkiye'nin ekonomik istikrarının, Avrupa'nın ve Almanya'nın çıkarına olduğu mesajını veriyor. DW'ye konuşan Almanya Ekonomi Bakanlığı sözcüsü de Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, "Türkiye'nin istikrarlı ve demokratik bir ülke olmasını istiyoruz. İyi ekonomik ilişkiler buna katkıda bulunuyor” dedi.
Konstanz Üniversitesi'nden ekonomist Erdal Yalçın, Almanya ve Avrupa'nın, "istikrar unsuru” olarak Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu vurguladı, yüz binlerce Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye'nin ekonomik istikrarsızlığa sürüklenmesi hâlinde, sığınmacıların Avrupa'ya akın edebileceğine dikkat çekti.
Yalçın, "Türkiye'de sadece birkaç haftada ekmek fiyatları yüzde 20 oranında arttı. Bu artışın sürmesi hâlinde ne Türkiye'nin bu göçü kontrol altında tutma iradesi ne de sığınmacıların ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir ülkede kalma isteği olur. Bu riski göze almaktansa Türkiye ekonomisini desteklemek için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
Türkiye ekonomisini istikrara kavuşturmanın Türk hükümetinin sorumluluğu olduğunu, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının güçlendirilmesi gibi adımların büyük önem taşıdığını vurgulayan Yalçın, "Başbakan Merkel'in de ifade ettiği gibi, Almanya ancak Türkiye'nin ekonomi politikalarında doğru adımlar atması hâlinde destek olabilir” diye konuştu.
DW'nin edindiği bilgilere göre, Alman hükümeti farklı bakanlıkların bürokratlarından bir görev grubu oluşturarak, Türkiye'den gelebilecek talepler ışığında, Almanya'nın yapabileceklerine ilişkin alternatif planlar hazırlattı.
Ancak Alman hükümet kaynakları, Türkiye'nin mali yardım talebi olması durumunda en doğru adresin IMF olacağını, Almanya'nın da buna olumlu baktığını ifade ediyor.
GMF Türkiye Direktörü Ünlühisarcıklı ise, "Eskiden ABD Türkiye'ye yardım konusunda Almanya'yı ikna ederdi. Trump yönetimi ile yaşanan gerilim süreci nedeniyle bu sefer ABD'nin ikna edilmesi için Almanya'nın desteğine ihtiyaç olabilir” dedi.
Türk hükümeti Alman şirketlerinin Türkiye'ye yatırım yapmasını, Alman hükümetinin kredi güvenceleriyle bu yatırımlara destek olmasını istiyor.
Alman iş dünyası ise mevcut koşullarda Türkiye'de çalışmak isteyen Alman uzman bulmakta güçlük çektiklerine, en nitelikli Türk çalışanlarının bile Türkiye'den ayrıldığına dikkat çekiyor, hukuk devleti ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesinin yatırım kararlarında belirleyici olacağı mesajını veriyor. Türkiye'de yüksek kur, enflasyon, durgunluk beklentisi nedeniyle çekinceleri daha da artan Alman yatırımcılar, Türk hükümetinin güvenin yeniden tesis edileceği yönünde güçlü güvence vermesini istiyor.
Heinrich Böll Vakfı İstanbul Temsilcisi Kristian Brakel ekonomik ilişkilerde canlanma için, siyasi ilişkilerde normalleşmenin sağlanması gerektiğini, ancak henüz bu noktada olunmadığını aktardı. Brakel, "Her iki taraf da çıkarları gereği normalleşme istiyor. Ancak Türkiye'de hâlen altı Alman vatandaşı, siyasi gerekçelere dayanan soruşturmalar nedeniyle tutuklu bulunuyor. Almanya bunların serbest bırakılmasını istiyor, benzer olayların yaşanmamasını istiyor” diye konuştu.
Bu arada iki ülke ilişkilerindeki normalleşme çabalarıyla birlikte yıllardır yapılamayan ekonomi toplantıları için de kollar sıvandı.
Ekonomi Bakanı Peter Altmaier'in 25-26 Ekim tarihlerinde yapacağı Türkiye ziyareti sırasında iki ülke arasında 2013 yılında kurulması kararlaştırılan ancak gerginlikler nedeniyle hiç toplanamayan Türkiye-Almanya Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi'nin (JETCO) ilk toplantısının gerçekleşmesi hedefleniyor. Yine aynı ziyaret sırasında Enerji Forumu'nun da toplanması için ön hazırlıklar sürüyor.
Türkiye'de hâlen 7 binin üzerinde Alman şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye'nin, en büyük dış ticaret ortağı olan Almanya'ya ihracatı 2017 yılında yüzde 5,4 artış göstererek 16,1 milyar euroya ulaştı. Geçen yıl Türkiye'nin Almanya'dan ithalatı yüzde 2,2 gerileyerek 21.5 milyar euro oldu.