Almanya'daki 18 yıldır Angela Merkel'in liderliğinde bulunan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi bugün yeni lideri olarak Annegret Kramp-Karrenbauer'i seçti.
Adının baş harflerinden oluşan AKK kısaltmasıyla bilinen siyasetçi, partinin genel sekreterliğini yürütmesi nedeniyle seçimin favorisiydi.
TIKLAYIN - Almanya'da Merkel'in halefi belli oldu
Yine de çekişmeli geçen yarışta AKK, uzun süredir Merkel'e de rakip olan diğer aday Friedrich Merz'i yüzde 51,8 oyla geride bıraktı.
56 yaşında Almanya'nın en büyük partisinin başına geçen siyasetçi, bir sonraki Alman başbakanı olabilir.
Güneybatı Almanya'da bulunan ülkenin en küçük eyaleti Saarland'da Katolik bir aileye doğan AKK, 19 yaşında siyaset bilimi üzerine yüksek lisansını tamamladıktan sonra 1981 yılında CDU'ya üye oldu.
Eyalet siyasetinde görev alan Kramp-Karrenbauer, 2000 yılında eyaletin ilk kadın içişleri bakanı ve 2011-18 arasında da ilk başbakanı oldu.
Angela Merkel tarafından aday gösterildikten sonra rekor bir oran olan yüzde 98,9 oyla partinin genel sekreteri seçildi. Bu, parti liderliği yarışında Merkel'in tercihinin AKK'den yana olacağının net bir göstergesiydi.
AC/DC hayranı olan AKK, doğduğu Püttlingen kentinde 34 yaşındaki eşi Helmut Karrenbauer ile birlikte yaşıyor.
Helmut Karrenbauer, eşi siyasi kariyerine odaklanmışken üç çocuğunun bakımını üstlenmek için maden mühendisliği işinden istifa etmişti.
AKK, parti içinde ılımlı bir ses seçenek olarak görülüyordu.
Pragmatik, akılcı bir siyasetçi olarak bilinen AKK, mütevazı tarzı, sakin analizleri ve siyasi sezgileriyle tanınıyor.
Merkel'in sığınmacı politikasını destekleyen, kadın hakları ve asgari ücret konularında liberal bir tutumu olan AKK, bazı alanlarda ise daha muhafazakar görüşlere sahip.
Dini bütün bir Katolik olarak eşcinsellerin evlenme ve çocuk edinme hakkına kavuşması konusunda endişelerini açıklamıştı.
AKK Merkel'in 2015'teki göç dalgası sırasında ülke sınırlarını sığınmacılara açma kararının ise doğru olduğunu savunuyor.
AKK bir yıllık askeri veya sivil hizmet zorunluluğunun tekrardan gelmesini istiyor.
Bunun ülkeye bağlılığı ve entegrasyonu artıracağını savunan tecrübeli siyasetçi, Alman vatandaşı olan kadın ve erkeklerin yanı sıra göçmen ve sığınmacıların da bu hizmete tabi tutulmasını talep ediyor.
Adaylığını açıkladıktan sonra "Öncülünüzün omuzlarında yükselmelisiniz. Pozitif ve negatif öğeleri birlikte miras alıyoruz" diyen AKK Merkel'in mirasını geliştirmek istediğini, partisi içinde göç gibi konularda tartışmaların yapılmasını desteklediğini ve partisinden yeni öneriler bekleyeceğini söylüyor:
"Demokratik olan budur, özgüvenli bir partiyi yansıtır. Bizim isteğimiz de budur."
AKK'nin tartışılmasını istediği konular arasında İslam ve bu dinin Alman toplumundaki yeri de var.
Bir dindar olarak Çin'de bebeklerin genleriyle oynanmasına karşı çıkan AKK, Almanya'da da doktorların kürtaj reklamı vermesine dair yasağın devam etmesi gerektiğini söylüyor.
AKK'yi eleştirenler kendisine "Mini Merkel" veya Merkel 2.0 lakabı taksa da bazı gözlemciler de iki kadın arasında ciddi farklar olduğunu söylüyor.
AKK "Mini Merkel" lakabına karşılık olarak 56 yaşında, üç çocuklu ve kariyerli bir siyasetçi olarak herhangi bir "mini" yanının olmadığını söylüyor.
AKK seçim öncesinde bir "dinleme turuna" çıkarak parti tabanının taleplerini dinlemişti, turun sonunda parti üyelerinin "gurur, öfke, endişe ve belirsizlik" dolu olduğunu söylemişti:
"Parti içinde temel sorular sorulmalı. Bir halk partisi olmak herkesin istediği türden bir şey bulabildiği bir siyaset dükkanı olmayı gerektirmez.
"Günümüzün muhafazakar, Hristiyan-sosyal ve liberal görünüşünün nasıl olması gerektiğini tartışmalı ve karar vermeliyiz. Net bir profilimiz olmalı."
AKK ülkedeki Türklerin çifte vatandaş olma hakkını sorguluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'daki Türklere yönelik politikalarının bir bağlılık sorunu yarattığını savunan AKK, Almanya'ya yerleşen Türklere ve onların çocuklarına çifte vatandaşlık hakkı verilmesini fakat torunlarının yalnızca Alman vatandaşı olma hakkının bulunmasını talep ediyor.
Saarland eyaletinde başbakanlık yaptığı döneme denk gelen Türkiye'deki 2017 referandumu sırasında AKK, Türk politikacıların eyalette konuşmasını yasaklamıştı.
AKK ayrıca suça karışan mültecilerin Avrupa'ya girişlerinin ömür boyu engellenmesi gerektiğini savunuyor.