Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya'nın açıkladığı yılın ilk enflasyon raporunda 2017 ve 2018 yıl sonu enflasyon tahminleri 2016 Ekim Enflasyon Raporu'na göre sırasıyla 1,5 puan ve 1 puan yükseltildi. Raporda enflasyonu düşürmeye odaklı ve temkinli politika duruşu altında enflasyonun yüzde 5'lik hedefe kademeli yaklaşacağı ve 2019'da yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının öngörüldüğü belirtildi.
Raporda TCMB'nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceği ve ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapabileceği belirtildi. Ayrıca TCMB'nin döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşumlarına gerekli tedbirleri alacağı aktarıldı.
Ekonomistler TCMB Başkanı'nın enflasyon raporunda "dinamik" para politikası vurgusuna dikkat çekti.
"Dinamik" para politikası
TCMB raporunda 2017 yılının Ocak ayında makro çerçeve ve iktisadi temeller değişmediği halde döviz piyasasında gözlenen aşırı hareketlilik dinamik ve farklı likidite araçlarını da içeren bir sıkılaştırma çerçevesinin uygulamaya konulmasını gerektirdiği belirtildi. Raporda merkez bankası "sade bir politika çerçevesi aktarım mekanizmasının etkinliğini artırırken bu tip dinamik tepkileri dışlamamaktadır" denildi.
QNB Finansbank baş ekonomisti Gökçe Çelik dinamik vurgusunun lirada toparlanma olması durumunda para politikasını hızlı bir şekilde ters yöne çevirmenin işareti olabileceğini söyledi.
Çelik, "TCMB Başkanı'nın ilave sıkılaştırmayı sadece mevcut koridorla sınırlı tutmamasını, ilave tedbirleri de, ki bunların değer kaybı baskısını dizginlemek ve enflasyonist baskıları kontrol altına almak için faizleri arttırmak da dahil olmak üzere, masada bulundurmasını olumlu karşılıyoruz. Bununla beraber TCMB'nin faizleri daha da yükseltmek için, özellikle de büyümenin zayıfladığı bir ortamda, çıtasının yüksek olduğunu düşünüyoruz."
Nomura'nın gelişmekte olan piyasalar ekonomisti İnan Demir ise şöyle konuştu: "TCMB Başkanı Çetinkaya'nın basın toplantısında güncel politika çerçevesini "dinamik" olarak tanımlaması, yatırımcılarda güncel sıkılaştırma tedbirlerinin göreceli olarak çabuk bir şekilde tersine dönebileceği endişesi yarattı. Biz daha saydam ve simetrik faiz artışları ile risk/getiri profilinde daha kalıcı bir iyileşmenin sağlanmadığı bir ortamda liranın baskı altında kalmaya devam etmesini bekliyoruz."
TCMB son dönemde dolara karşı tarihi düşük seviyelerine inen liradaki değer kaybını engellemek için Ocak ayında bir dizi likidite tedbiri almıştı. Ayrıca Ocak ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında marjinal fonlama oranı yüzde 8,5'ten yüzde 9,25'e ve geç likidite penceresi borç verme faiz oranı da yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltilmişti.
İş Yatırım ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu "Enflasyon tahminlerindeki yukarı yönlü güncelleme sürpriz değil. Varsayımlardaki güncellemeler TCMB'nin büyüme tarafında zayıf bir toparlanma, kur geçişkenliği kaynaklı artan bir risk ve gıda fiyatlarında bir yükseliş öngördüğünü gösteriyor. Bu yıl enflasyonda oynak ve muhtemelen ilk çeyrek sonu itibariyle çift hanelere ulaşan bir seyir göreceğiz. Para politikasında sadeleştirme hedefinden vazgeçilmiş değil. Mevcut durumda (kur ve enflasyonist baskı) TCMB yüksek frekanslı likidite politikasını sürdürecek, risk primlerinde gerileme, oynaklığın azalması ve enflasyon beklentilerinde kalıcı bir düzelme olduğunu gördüğü anda ise sadeleştirme doğrultusunda daha gevşek bir para politikasına geçecek. Merkez Bankası iyileşme olduğu kanısına erken varırsa kur üzerinde yukarı yönlü baskı geri dönebilir" dedi.
Diğer taraftan TCMB Ekim Enflasyon Raporu'nda 54 ABD doları olarak varsayılan ham petrol fiyatı 2017 yılı ortalaması yakın dönem gelişmeleri çerçevesinde 57 ABD dolarına yükseltti. TCMB son dönemde gözlenen olumsuz hava koşullarının gıda arzı üzerindeki olası etkileri ve Türk lirasındaki değer kaybının yansımalarına bağlı olarak 2017 yılında gıda enflasyonunda yükseliş öngörüldüğünü, Ekim Enflasyon Raporu'nda yüzde 7 olacağı varsayılan 2017 yıl sonu gıda enflasyonunu, yüzde 9'a güncellendiğini açıkladı.
Büyümede aşağı yönlü risk
TCMB enflasyon raporunda büyümede aşağı yönlü risklerin devam ettiğinin altını çizerek ekonominin 2017'de ılımlı bir büyüme sergilemesini beklediğini açıkladı.
Raporda "son dönemde belirsizlik algısının yükselmesi, yurt içi talebi hem tüketim hem yatırım kanalından sınırlayabilecektir. Küresel büyüme görünümü ve gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler, sermaye akımlarının zayıf seyri ve jeopolitik gelişmeler, yakın dönemde olduğu gibi 2017 yılında da büyüme üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır" denildi.
Dış ticaret ve turizm
Diğer taraftan Türkiye İstatistik Kurumu ihracatın 2016 yılı Aralık ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 9 artarak 12 milyar 807 milyon dolar, ithalatın da yüzde 2,3 artarak 18 milyar 405 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı rakamı da açıklandı. Yabancı ziyaretçi sayısı 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 30,05 düşerek 25.35 milyon olarak gerçekleşti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan verilere göre yabancı ziyaretçi sayısı Aralık'ta ise yüzde 11,1 düşüşle 1.3 milyon kişi oldu.
© Deutsche Welle Türkçe
Seda Sezer Bilen