Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde dibe vuruşu takiben bir toparlanmanın gözlendiğini belirterek, "Ancak biz merkez bankacıyız ve bizim parolamız ihtiyatlılıktır. Şimdi yapısal reformlara odaklanmanın tam zamanı" açıklamasını yaptı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Avrupa'da ve Türkiye’de dün üretimin ve büyümenin en önemli öncü göstergesi imalat sanayi satınalma yöneticileri endeksi (PMI) günüydü. Türkiye’de İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı verilere göre, Şubat 2014’ten sonra en yüksek seviyeye ulaşılırken tüm Avrupa’da yükselişler dikkat çekti. Bu veri, büyüme konusunda oldukça iyimser işaretler veriyor. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da, küresel ekonominin nihayet ivme kazandığına dikkat çekerken, “Gelişmiş ülke ekonomilerinde bir güçlenme ve iyileşme hızlarında farklılıklar olmakla birlikte gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ise dibe vuruşu takiben bir toparlanma gözlenmekte. Ancak biz merkez bankacıyız ve bizim parolamız ihtiyatlılıktır” diyerek tedbiri elden bırakmamak gerektiğini vurguladı. Çetinkaya, bu iyimser ortamı güçlendirmek içinse yapısal reformların tam zamanı olduğuna işaret etti.
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, 2-4 Nisan tarihleri arasında Orta Asya, Karadeniz Bölgesi ve Balkan Ülkeleri Guvernörler Kulübü toplantısı kapsamında merkez bankası başkanlarını dün Antalya’da ağırladı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de katıldı. Basına kapalı toplantının ana teması para politikası ve finansal istikrar ile ekonomik dayanıklılığın arttırılması oldu. Merkez Bankası’ndan yapılan bilgilendirmeye göre Çetinkaya burada yaptığı konuşmada, ekonomik dayanıklılığı artırma konusundaki çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesinin ve yapısal reformlara odaklanmanın tam zamanı olduğunu belirterek şu mesajları verdi:
“Bu yönde atılacak adımlar; olası şokların etkilerini en aza indirmemizi, bu şokları daha kısa sürede atlatmamızı ve hatta bu şokları mümkün olduğunca önlememizi sağlayacaktır. Bu ortamda, doğru politika karışımının tasarlanması oldukça önemlidir. Doğal olarak, her ülkenin politika karışımı kendisine özgü olacaktır. Ancak şunu da belirtmemiz gerekir ki, para politikası ile mali ve makro ihtiyati önlemler yapısal düzenlemelerin yerini tutamaz. Yapısal reformlar orta ve uzun vadede verimliliği, rekabet gücünü ve büyümeyi artırmada hayati bir önem taşımaktadır. Ekonomik dayanıklılığı tesis edebilmek için elverişli bir iş ortamına, esnek işgücü ve ürün piyasalarına ve etkin sosyal güvenlik sistemlerine ihtiyacımız var. Uzun vadeli büyümeyi güçlendirmenin ve rekabeti ve verimliliği artırmanın yolu, birbiriyle uyumlu yapısal reform stratejilerinden geçmektedir.”
Açılış konuşmalarının ardından Merkez Bankası Başekonomisti Ali Hakan Kara, Almanya Maliye Bakanlığından Torsten Arnswald ve Uluslararası Mutabakatlar Bankası’ndan Christian Upper sunum yaptı. Diğer merkez bankaları ile yürütülmekte olan iletişimin ve ikili iş birliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında, toplantılar sırasında TCMB ile Gürcistan ve Bosna Hersek Merkez Bankaları arasında birer mutabakat zaptı imzalandı. Böylece, TCMB’nin ikili işbirliği anlaşması imzaladığı merkez bankalarının sayısı 19’a ulaşmış oldu.