Merkez Bankası neden gece yarısı toplanıyor?

Merkez Bankası neden gece yarısı toplanıyor?

Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras, Merkez Bankası’nın gece yarısı toplanma kararının nedeni olarak  piyasayı sallayacak tedbirler alınacak olmasını gösterdi.

Salı günü piyasaların beklediği faiz artırımını gerçekleştirmeyen Merkez Bankası’nın önemli bir fırsat kaçırdığını ve güven kaybettiğini vurgulayan Uras, Merkez Bankası’nın buna rağmen 2006 yılında uyguladığı gibi bir faiz artırımıyla tansiyonu düşürebileceğini kaydetti.

Ekonomik çalkantıların her kesimi olumsuz etkilediğini ve siyasilerin uzlaşı şağlaması gerektiğini belirten Güngör Uras’ın Milliyet gazetesinde ‘’Davul zurnalı gece baskını’’ (28 Ocak 2014) başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

 

Davul zurnalı 'gece baskını’

 

Piyasalar bu gece yarısı Merkez Bankası’nın yapacağını ilan ettiği “Piyasa Baskını” bekleyişinde.”Du’ bakalım n’olacak?”

Neden “gece yarısı?” Gündüz torbaya mı girdi... Açıklama geceye bırakıldığına göre, çok hem de çok önemli. Piyasayı sallayacak tedbirler açıklanacak. Her ne kadar piyasanın ve halkın Merkez Bankası’na güveni kalmadı ise de, Başkan “karizmayı çooook çizdirdi” ise de... Piyasa çaresiz açıklamayı bekliyor... Biz bu filmi daha önce de gördük. 2006’da, döviz tırmanışa geçince Merkez Bankası “Pazar Baskını” yapmıştı.

1 Haziran 2006’da 1.56 TL olan dolar 23 Haziran Cuma günü 1.70 TL’ye tırmanınca, Merkez Bankası 25 Haziran 2006‘da pazar tatilinde toplantı yaptı. Faizi 2.25 puan artırdı. Kim ne kadar döviz istiyor ise, gelsin... Biz satacağız” dedi. Pazartesi dolar 1.69 TL oldu. Sonra 30 Haziran’da 1.57’ye, 10 Temmuz’da 1.55’e, 31 Temmuz’da 1.48’e geriledi.

 

'Pazar Baskını' işe yaramıştı

 

Şimdiki Başkanı Erdem Başçı’nın o günlerde olan bitenden haberi yok diyemeyiz. “Karar alınırken o günlerin başkanı Durmuş Yılmaz yurtdışında idi. Toplantıyı başkan yardımcısı Başçı yönetiyordu, Yılmaz telekonferanstaydı.

Acaba bu akşamki “Gece Baskını”nda neler olacak? Faiz artırılacak mı? Merkez Bankası 2006’dakine benzer bir şekilde, “İsteyene istediği kadar döviz satacağını” ilan edebilecek mi? Geçen salı Merkez Bankası piyasayı sakinleştirme şansını kaçırdı. (1) Tedbirlerin yetersizliği ile (2) Yetersiz tedbirleri uygulamadaki başarısızlığı ile fırsat yok etti.

 

Piyasa ne bekliyordu?

 

1- Başbakanı mutlu etmek için bir türlü kullanamadığı faiz silahını dolaylı biçimde kullanacak yerde, açık açık kullanmasını bekliyordu.

2- % 4.5’lik politika faizi komikliğine son vermesini, piyasayı doğru dürüst yönetmesini, TL’ye talebi artıracak ölçüde faiz uygulamasını başlatmasını bekliyordu.

3- Döviz satacak ise satılan döviz miktarının fiyatları etkileyecek büyüklükte olmasını bekliyordu.

Merkez Bankası faiz silahını kullanamadı. Dolaylı faiz artırımı piyasayı tatmin etmedi. Önceden randevulu parasal sıkılaştırma tedbiri, önceden randevulu yetersiz döviz satışları işe yaramadı.

 

Geciktikçe fatura büyüyor

 

Kabul edelim ki, gecikince, piyasayı yönlendirmek güçleşiyor. Önden yapılacak 1-2 puanlık faiz artışı ile satılacak 5-10 milyar dolarlık döviz ile sağlanabilecek istikrarı oluşturmak için daha fazla faiz artırımı, daha fazla döviz satışı gerekiyor. Ölçü iyi tutturulmaz ise, ilaç yetersiz kalıyor. Boşa gidiyor. Ateşi düşüremiyor.

Son bir uyarı: Merkez Bankası’nın başarısızlığı bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiriyor. Türk Lirası varlıkları eriyor, yatırım ve istihdam engelleniyor... Bu kötü gidişin (Allah göstermesin) uzantıları var.

Yarın kredi değerleme kuruluşları not kırmaya başlayabilir. ”IMF’nin kapısını tekrar çalsak mı acaba?” tartışmaları başlayabilir.

Şu günlerde Türkiye’nin en önemli sorunu ekonomide istikrarı sağlamaktır. Büyük Türk Büyükleri’nin iç politika çekişmelerine bir süre ara vererek, daha fazla hasar ortaya çıkmadan ekonomiye sahip çıkmaları gerekir.

“Zararın neresinden dönerseniz kârdır” derler. İşte o biçim.