T24 Haber MerkeziGonca Tokyol
Merkez Bankası’nda, eski Başkan Murat Çetinkaya’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla görevden alınmasının üzerinden bir aydan biraz fazla zaman geçmişken bir büyük değişiklik daha yaşandı. Aralarında Baş Ekonomist Doç. Dr. Ali Hakan Kara’nın da yer aldığı en az 9 genel müdür görevden alındı. Değişiklik kapsamında birçok genel müdür yardımcısı ve müdür de görevden alınıp uzman kadrosuna atandı.
TIKLAYIN - Merkez Bankası’nda Çetinkaya'nın göreve getirdiği müdürler görevden alındı
Eski Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, faiz indiriminden yana olduğunu sık sık dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyişiyle “Gerekeni yapmaması” sebebiyle 6 Temmuz’da görevden alınmıştı. Merkez Bankası, Çetinkaya’nın yerine Murat Uysal’ın getirilmesinden sonra gerçekleştirdiği ilk Para Politikaları Kurulu’nda (PPK) 425 baz puan faiz indirimine gitmişti.
TIKLAYIN - Uzmanlar, yönetim değişikliği sonrası Merkez Bankası’nın ilk faiz kararını nasıl değerlendirdi?
TIKLAYIN - Ekonomistler Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya'nın görevden alınması hakkında ne dedi?
TIKLAYIN - Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya görevden alındı
Bayram tatili öncesinde gündeme gelen görevden almalar da Çetinkaya’nın banka dışından işe aldığı isimlere odaklandı. Reuters’ın haberine göre görevden almalara dair karar 8 Ağustos tarihli Merkez Bankası toplantısında alındı. DW Türkçe’den Aslı Işık’ın haberine göre, görevden alınan genel müdürlerin isimleri şöyle:
-Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürü Dr. Pınar Özlü-Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürü Yavuz Yeter-Bilişim Teknolojileri Genel Müdürü Ayşe Gül Sayın-Kurumsal Dönüşüm Koordinatörü Zafer Orhan-Kurumsal Risk Yönetimi Genel Müdürü Mustafa Begün-Operasyon Genel Müdürü Dr. Ali Çufadar-Piyasalar Genel Müdürü Orhan Kandar-Strateji Kurumsal Yönetim Genel Müdürü Mehmet Sercan Arslan-Baş Ekonomist Doç. Dr. Ali Hakan Kara
Çetinkaya döneminden önce Merkez Bankası kadrosuna katılan Hakan Kara’yı MB’nin ‘omurgası’ olarak nitelendiriren Londra merkezli Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash, Bloomberg’e yaptığı yorumda deneyimli ekonomistin ayrılışının büyük bir kayıp olacağını söyledi ve “Anlaması gerçekten zor” diye ekledi. Kişisel Twitter hesabında yaptığı değerlendirmede de, Kara’nın son 20 yılda Merkez Bankası’nı ziyaret eden yabancı yatırımcıların en çok ziyaret ettiği isim olduğunu ifade eden Ash, şöyle devam etti:
“Gerçek bir hayalkırıklığı. Çok iyi bir ekonomist ve düzgün bir insandı. Birileri, Kara’nın kaybının Çetinkaya’nın görevden alınmasından daha büyük bir kayıp olduğu yorumunda bulundu. Daha fazla katılamazdım. Sanırım bu kurumsal hafıza kaybı gelecek on yıllarda yatırımcıların Merkez Bankası’na baktıklarında görecekleri şey olacak.”
Ekonomi yazarı Uğur Gürses de DW Türkçe’ye yaptığı yorumda söz konusu görevden almaları, "hava bombardımanı" olarak nitelendirdi. Operasyon Genel Müdürü Dr. Çufadar ile Piyasalar Genel Müdürü Kandar’ın bankaya 1988’de giren, ‘çekirdekten yetişme Merkez Bankacılar’ olduğunu söyleyen Gürses, "MB'nin kurumsal bağımsızlığı zaten kalmamıştı, ikincisi bankanın Ankara’dan İstanbul’a taşınma projesi var. Krizdeyken at değiştirmek misali bunu dere geçerken at değiştirmek gibi görüyorum. Hiç akıl karı değil. Burada merkez bankacılığı kazınıyor" dedi.
Çok sayıda ekonomist ve iktisatçı da görevden almaların Merkez Bankası’nın ‘bağımsızlığına’ dair hali hazırda devam eden tartışmaları alevlendireceği yorumunda bulundu. İktisatçı Mahfi Eğilmez “TCMB'deki görevden almaları ‘kuru nasıl etkiler’ endişesine endeksleyen bir toplumda Merkez Bankası bağımsız olamaz” derken; ekonomist Erik Meyersson da yaşananları bir felaket olarak nitelendirdi ve ekledi:
“Bu sadece Merkez Bankası’na yönelik büyük bir insan kaynağı kaybı değil aynı zamanda da Türkiye ekonomisinin durumuna dair doğruları söyleyecek herhangi biri kalıp kalmadığına dair kaygıları artırıyor.”
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Refet Gürkaynak da Twitter’dan yaptığı yorumda şunları söyledi:
“Bugün görevden alındıklarını öğrendiğimiz merkez bankacıların birçoğunu tanıyorum. Bu rejimde lafları geçmese de, anlayışımıza çok şey katan, dünyanın her yerinde haklı olarak kıymet gören iktisatçılar. Merkez Bankası istese de işe yarar para politikası yapamaz hale getiriliyor.
“Merkez Bankası'nda, siyasi atama ile gelinen Para Politikası Kurulu üyeliği dışında, uzmanlıkla gelinen mevkilerdeki devlet memurlarını görevden almak, sadece daha da yanlış para politikası yapmak değil, doğrunun ne olduğunu söyleyecek de kimse bırakmamak sonucunu doğuracak.”
Merkez Bankası’nın son PPK toplantısında 425 baz puan indirime gittiği ve daha da gitmesinin beklendiği Türkiye’de ekonomi, veriler üzerinden değerlendirme yapıldığında geçen yıl bu zamanlar gerçekleşen kur krizi sonrasında en iyi dönemlerinden birini geçiriyor. Türk Lirası, Mayıs ayından bu yana en iyi performans gösteren gelişmekte olan ülke (EM) parası. Ancak Fed’den de gelen faiz indirimi kararıyla desteklenen ve son ayda yüzde 4.8 değer kazanan TL iyi bir performans gösterse de ekonomistler Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetiminde para politikasının ne yönde ilerleyeceği konusunda hâlâ endişe taşıyor. Bu endişenin en büyük sebeplerinden biri de Cumhurbaşkanı'nın düşük faizin beraberinde düşük enflasyonu da getireceği şeklinde ‘ortodoks olmayan’ bir ekonomi görüşüne sahip olması.