Piyasada Türk Lirası dolaşımını artırmak için Merkez Bankası bankalardan talep ettiği zorunlu karşılık oranlarını düşürdü. Böylece bankaların daha rahat bir şekilde kredi vermesi amaçlanıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı.
TCMB’nin bugünkü Resmi Gazete’de yayımladığı tebliğde, 5 Aralık 2013 tarihli ve 28862 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’in 6’ncı maddesinin birinci fıkrası zorunlu karşılık oranları Türk lirası yükümlülüklerinde değişikliğe gidildi. Düşürülen zorunlu karşılık oranları Türk lirası yükümlülükler için şöyle:
“Mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar ve 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli yüzde 7, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli yüzde 4, 1 yıla kadar vadeli yüzde 2, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli yüzde 7; müstakrizlerin fonları yüzde 7; diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dahil) 1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli yüzde 7, 3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli yüzde 3,5, 3 yıldan uzun vadeli yüzde 1.”
Aynı Tebliğin 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi “En fazla yüzde 10'u, 1,0 kat sayısı ile çarpılmak suretiyle bulunan toplam tutarı üzerinden kaynağı yurt içi yerleşiklerden toplanan işlenmiş veya hurda altın olan standart altın cinsinden” şeklinde değiştirildi.
Bu Tebliğin 1’inci maddesi 8 Şubat 2019 tarihinden geçerli olmak üzere bugün yürürlüğe girerken, tebliğin 2’nci maddesi 22 Şubat 2019’da yürürlüğe girecek.
Zorunlu karşılıklar, mevduat kabul eden bankaların bu mevduatlara karşılık olarak, merkez bankasında tutmaları gereken mevduatlarının kanunen saptanmış oranıdır. Zorunlu karşılık oranları merkez bankaları için para politikası aracı olarak kullanılabilir. Piyasadaki para miktarı bu oranlarla ayarlanır ve bankaların kredi tabanını direkt olarak etkiler. Eğer banka atıl paraya - kredi veya yatırım için kullanılmamış, bankada biriken para - sahip değilse, zorunlu karşılık oranı artırıldığında bankalar verdikleri kredileri geri çağırır, bu da para arzının azalmasına yol açar; zorunlu karşılık oranı azaltıldığında zorunlu karşılıkların bir kısmı kullanılabilir para haline gelir, yani kredi tabanının artmasına yol açar.