Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, AKP’li milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muhalefetin itirazlarına rağmen kabul edilen ‘Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bu hafta Genel Kurul gündemine gelmesi bekleniyor.
Söz konusu teklif, çarşamba günü görüşmelerine başlanacak Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kabulünün ardından Genel Kurul’da görüşülecek. Muhalefet, Genel Kurul’da değişiklik yapılmaması durumunda düzenlemenin, bankanın itibarının daha da zedelenmesine yol açacağı görüşünde.
Merkez Bankası’nın yurt içindeki kuruluşlara hissedar olmasına olanak tanıyan hükmün büyük bir tahribata neden olacağını dile getiren Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, “Merkez Bankası daha önce uluslararası şirketlere yönelik hissedar olma uygulamasını izliyordu. Düzenleme, kendisinin denetim ve gözetimine tabi yurt içindeki sistem işleticileri ile ortaklığa denk düşmektedir. Bu durum bankanın itibarını zedeler ve sakıncalı durumların yaşanmasına yol açar” ifadelerini kullandı.
İyi Parti ise bir Merkez Bankası’nın yurt içindeki şirketlere hissedar olmasına olanak sağlayan ülkelere dikkat çekti. Teklifi değerlendiren eski Merkez Bankası Başkanı, İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz ve İyi Parti Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, “Sistemdeki kuruluşlardan herhangi birine hissedar olunması, hiçbir kayırmacılık olmasa bile birçok yanlış algıyı beraberinde getirir. AKP’li milletvekilleri, bu tür uygulamaların Endonezya, Malezya, Brezilya gibi ülkelerde uygulandığını söyledi. Yolsuzluk, kayırmacılık gibi uygulamaların sıradan olduğu ülkelerde bu uygulamanın var olması, düzenlemenin tekliften çıkarılması için yeterli sebeptir” dedi.
İyi Parti tarafından yapılan değerlendirmede ayrıca, “Sistemin kesintisiz çalışmasını sağlama amacının ön plana çıkarıldığı kanun teklifinde böyle bir düzenlemenin olması tarafımızca anlaşılamamıştır” dendi.