Merkez Bankası yarın toplanıyor, faiz artırımına gidilecek mi?

Merkez Bankası yarın toplanıyor, faiz artırımına gidilecek mi?

Enflasyonun haziranda yüzde 15'i aşması ve beklentilerin bozulmasıyla birlikte gözler yeni hükümet kurulduktan sonra yarın ilk kez yapılacak olan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) toplantısına çevrildi. Ekonomistler, Para Politikası Kurulu toplantısından faiz artırım kararı çıkmasını bekliyor. 

Mayıs ayında dolar kurunun rekorlar dizisi yarattığı dönemde, TCMB'nin faiz artırma konusunda çok geç kaldığı ve bağımsız olmadığı yönünde eleştiriler gündeme gelmişti. Reuters’ın cuma günü yayınladığı ankete göre TCMB’nin Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, enflasyonda öngörülerin de ötesinde bir bozulma gerçekleşmesi nedeniyle politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini 100-125 baz puan artırması beklentisi öne çıkıyor.

Reuters’ın 16 kurumun katılımı ile yaptığı ankete göre 15 kurum faiz artışı beklerken; bir katılımcı TCMB’nin yüzde 17.75 seviyesindeki politika faizini sabit tutacağını öngörüyor. Katılımcılardan 12’sinin beklentisi 100-125 baz puan seviyesinde şekilleniyor.

TCMB'nin yarın açıklayacağı faiz kararı piyasada yön belirleyici olacak

Sözcü'nün haberine göre, Dolar/TL Hollanda'nın ardından Almanya ile de ilişkilerin normalleşme sinyalleri göstermesinin desteğiyle güne 4.75'li seviyelere gerileyerek başlarken bankacılar TCMB'nin yarın açıklayacağı faiz kararının piyasada yön belirleyici olmasını bekliyorlar.

Geçen hafta Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda mutabık kalınması ardından hafta sonu ise Almanya ile ilişkilerin daha da normalleşmesi yönünde bir adım atıldı.

Almanya Türkiye’ye yönelik ihracat kredi garantisini 1.5 milyar euro ile sınırlayan 2017’de aldığı kararı yenilemeyerek, sınırlamanın kalkmasına göz yumdu. Hermes garantisi olarak adlandırılan sistem, yurtdışından alacaklarını tahsil edemeyen Alman ihracatçı şirketlerin karşılaşabilecekleri zararları telafi ediyor. Bankacılar yurtdışı fonlamaya ihtiyaç duyan Türkiye ekonomisi için Avrupa ile ilişkilerin normalleşmesinin pozitif yansıyacağını belirtiyorlar.

Dolar/TL geçen hafta Cuma günü 4.82’li seviyelerden güne başladıktan sonra ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Merkez Bankası’na yönelik faiz eleştirilerinin de etkisiyle günü 4.78’li seviyelerde tamamlamıştı. Bu sabah ise kur saat 0828’de 4.7600/4.7640 seviyesinde işlem gördü. Dolar/TL Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz açıklamalarının ardından 12 Temmuz’da 4.9767 ile tarihi zirveyi test etmişti.

Sepet bazında TL aynı saatte 5.1730/5.1779, Euro/TL 5.5861/5.5915 seviyesinde güne başladı.

Trump dolardan yakındı, dolar değer kaybetti

Küresel piyasalarda dolar ABD Başkanı Donald Trump’ın doların değerli olmasından yakınmasının ardından dolar, yen ve başlıca para birimleri karşısında değer yitirdi. Cuma günü başlayan bu etki gelişmekte olan ülke para birimlerinin de dolar karşısında değer kazanmasına destek oldu.

Öte yandan hafta sonunda yapılan G20 ülkeleri maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısında ABD’nin gümrük vergilerini artırmasından kaynaklanan anlaşmazlıkların nasıl giderileceği hakkında bir uzlaşı ortaya çıkmadı

G20 toplantılarına Türkiye’den Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve TCMB Başkanı Murat Çetinkaya katılmıştı. Albayrak Arjantin’de gazetecilere yaptığı açıklamalarda “çok boyutlu” etkin bir Merkez Bankası hedeflediklerini ve piyasalarla kavga etmeyeceklerini söyledi.

Öte yandan bu hafta piyasalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden Ankara’ya dönmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı kurul ve ofislerinde atamaların da gündeme gelebileceği öngörülüyor. Erdoğan bugün 14.00’da partisinin MYK toplantısına katılacak.

Ekonomistler faiz artışı bekliyor

Ekonomistler enflasyonun yüzde 15’e ulaşması sonrası daha da yükselebileceği endişesi, ekonomi yönetiminin ‘bağımsız Merkez Bankası’ söylemlerinin hayata geçirilmesinin vereceği güven ve TL’deki birikimli kayıpların getirdiği enflasyonist baskı nedeniyle faiz artışı bekliyorlar.

Tahvil bono piyasasında da tahvil faizleri uzun süredir baskı altında. Analistlere göre bu baskının ana nedenleri ise enflasyonun geldiği seviyeler ve yükselişin devam edeceği endişeleri, seçim öncesi artan harcama trendi ve yeni ekonomi yönetimi ile uygulanacak politikalara yönelik endişeler oldu.

Bankacılara göre gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi Temmuz ortasında yüzde 20.51 ile 10 yılın en yüksek seviyesine gelirken, 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 18.85 ile tarihi zirvesini gördü. İki yıllık gösterge tahvil Cuma günü yüzde 20.50’nin hemen altındaki seyrini sürdürürken, 10 yıllık gösterge tahvil ise yüzde 17.50 civarında seyrediyordu.