Merkez Bankası'nın 0.75 puanlık faiz artırımı kararının arkasındaki sebep ne?

Merkez Bankası'nın 0.75 puanlık faiz artırımı kararının arkasındaki sebep ne?

Merkez Bankası’nın çarşamba günkü politika toplantısında geç likidite penceresi faizini beklentilerin üzerine çıkarak 75 baz puan yukarı çekmesini değerlendiren Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, TCMB’den yapılan açıklamada, artışa tek sebep olarak ‘ithalat fiyatlarındaki yükseliş’in gösterildiğini hatırlattı. Bu çerçevede fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verildiğini kaydeden Aktaş, “Demek ki kur artışı önemliymiş” yorumunda bulundu.

İthalat fiyatları sebebiyle artan riskler arasında çekirdek enflasyonun da bulunduğunu belirten ve "Yıllık enflasyonun örneğin yüzde 10.50 olacağı bir dönemde Merkez Bankası neden fonlama maliyetini yüzde 13.50’ye çeksin ki" diye soran Aktaş, “Dün yapılan 0.75 puanlık artış, enflasyonun nisandan başlayarak hızlı bir tırmanış gösterdiğinin işareti sayılmalıdır” dedi. Aktaş’ın ‘Eko Analiz’ isimli köşesinde bugün (26 Nisan) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Ne oldu da Merkez Bankası 0.75 puan gibi azımsanmayacak ölçüde bir faiz artırımına gerek duydu? Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamaya bakıyoruz; önceki açıklama metnine göre bu artışa gerekçe gösterilen tek etken ithalat fiyatlarındaki yükseliş. Açıklamada, daha önceki açıklamalarda olduğu gibi “Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir” denildikten sonra yeni olarak şu cümleye yer veriliyor:

“İthalat fiyatlarındaki yükseliş, söz konusu riskleri (enflasyon) artırmıştır.”

Açıklamanın devamında da, bu çerçevede Kurulun fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdiği belirtiliyor. Bir önceki toplantıya ilişkin açıklama metninde yer alan ve çekirdek enflasyonun yüksekliğine vurgu yapılan ifade bu açıklamada yok. Ama bu çok önemli değil; çünkü ithalat fiyatları yüzünden arttığı belirtilen riskler, doğaldır ki çekirdek enflasyonu da kapsıyor.

"Kur artışı önemlidir, bu yüzden ithalat fiyatlarında yükseliş yaşanmaktadır"

Merkez Bankası detaya girmemiş ve ithalat fiyatlarındaki yükselişin riskleri artırdığını belirtmekle yetinmiş. Merkez’in bu cümleyle neleri ifade etmek istediğini biz yazalım:

“Kur artışı önemlidir, bu yüzden ithalat fiyatlarında yükseliş yaşanmaktadır, bu da enflasyona ilişkin risklerin daha da büyümesine yol açmaktadır, bize de faizi artırmaktan başka çare kalmamıştır.”

(...)

Yıllık enflasyon nisan ve mayıs sonunda ne olacak bilemeyiz. Ama normal seyirde bu aylardaki yıllık enflasyonun yüzde 10.00 ile yüzde 10.50 arasında gerçekleşmesi bekleniyor ya da bekleniyordu.

Yıllık enflasyonun örneğin yüzde 10.50 olacağı bir dönemde Merkez Bankası neden fonlama maliyetini yüzde 13.50’ye çeksin ki...

"Yıllık enflasyon ile fonlama maliyeti arasındaki makas biraz daralacak"

Merkez Bankası enflasyonun nasıl seyredeceği konusunda herhalde bizden daha fazla bilgiye, veriye sahiptir. Dolayısıyla fonlama maliyetinde dün yapılan 0.75 puanlık artış, enflasyonun nisandan başlayarak hızlı bir tırmanış gösterdiğinin işareti sayılmalıdır. Zaten Merkez Bankası da ithalat fiyatlarının enflasyon üstündeki baskısına dikkat çekmektedir.

Dolayısıyla yıllık enflasyon ile fonlama maliyeti arasındaki makas görünürde çok açılmışsa da öyle anlaşılıyor ki enflasyonun tırmanışa geçmesiyle bu makas biraz daralacak.

Peki enflasyonun hızlandığını görmezsek o zaman Merkez Bankası’nın bu faiz artışına gitmesini nasıl yorumlayacağız? Bu da günün bilmecesi olsun..."