Merkez Bankası’nın çarşamba günkü politika toplantısında geç likidite penceresi faizini beklentilerin üzerine çıkarak 75 baz puan yukarı çekmesinin ardından uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmelerde, faizlerin daha da artırılması beklentisi öne çıktı.
Morgan Stanley, ‘Haziranda 50 baz puanlık bir artış daha beklendiğini’ kaydederken; JPMorgan ise Merkez Bankası’nın yeniden faiz artırım kararını ancak ‘Türk Lirası’nın rekor düşük seviyeye inmesi’ durumunda alacağını savundu. Goldman Sachs ise faizlerin daha da artması gerektiği yönündeki görüşü koruduğunu iletti.
BloombergHT’deki habere göre büyük bankalar, Merkez Bankası’nın GLP faizini 75 baz puan yukarı çekmesinin ardından TL'ye ve Türkiye ekonomisine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Morgan Stanley ekonomisti Ercan Erguzel tarafından yazılan raporda, TL'nin TCMB'nin beklentinin üzerinde faiz artırmasına gösterdiği olumlu tepkinin sınırlı kalmasının, Merkez'in eğrinin önüne geçebilmesi adına olumlu bir sürpriz yaratmak zorunda kalacağını öne sürdüğü belirtildi.
Morgan Stanley'e göre, bunun en az maliyetli yolu, TCMB'nin Haziran ayı toplantısında sadeleştirmeye gitmekle birlikte 50 baz puanlık faiz artışında bulunması. Raporda, 7 Mart'taki toplantıdan bu yana TL'nin yüzde 8 değer kaybetmesine ve Brent petrolün yüzde 13 yükselmesine bağlı olarak şirketin 12 aylık TÜFE beklentisinin Nisan ayında 38 baz puanlık artışla yüzde 9.62'ye çıktığı kaydedildi.
Banka, TCMB'nin 7 Haziran'da gerçekleşecek bir sonraki toplantısında faiz artırma isteğinin daha zayıf olmasını öngörüyor ve sadece TL'nin belirgin bir baskı altında kalarak Haziran ayında rekor düşük seviyelere inmesi durumunda faiz artışı bekliyor.
Kurum tarafından yazılan raporda, Türkiye'deki erken seçim sonuçlarının etrafındaki belirsizlik sebebiyle para politikasına ilişkin güçlü bir görüşe sahip olunamadığı bildirildi. JPMorgan, seçim ile birlikte gelecek belirsizliği ve volatilite artışını baz alarak Temmuz ayında 50 baz puanlık faiz artışı öngörüyor.
Goldman Sachs araştırma ekibi tarafından yazılan 25 Nisan tarihli raporda, TCMB'nin piyasa beklentilerine yanıt vermeyi sürdürmesinin beklendiği belirtildi. Şirket analistleri, Türkiye'de enflasyonun bir süre daha yüksek kalmaya devam ederek yaz aylarının sonuna doğru zirve yapacağını ve 2018 sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 seviyesine ineceğini öngörüyor.
Raporda, bu koşullar altında TCMB'nin daha fazla faiz artırması gerektiği yönündeki görüşün korunduğu belirtildi. Bankanın şu anki baz senaryosuna göre, üçüncü çeyrekte 150 baz puanlık faiz artışı bekleniyor. Goldman'a göre, Merkez'in son kararı ve seçim öncesinde TL'de istikrar sağlanmasının öneminin yarattığı riskler göz önünde bulundurulduğunda, bu faiz artışı daha erken bir tarihe çekilebilir.
BBVA analistleri Alvaro Ortiz, Adem İleri ve Serkan Kocabaş tarafından yazılan raporda, kurdaki değer kaybı, sağlam kalan iç talep ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ile enflasyonda yukarı yönlü baskıların sürdüğü kaydedildi. Bankanın yıl sonu enflasyon tahmini, yüzde 10.5 seviyesinde.
Analistler, enflasyon görünümündeki bu bozulma ve potansiyel dış riskler göz önünde bulundurulduğunda, TCMB'nin daha fazla sıkılaşmasının gözardı edilemeyeceği yönünde görüş belirterek TCMB'nin birincil önceliğinin yüksek enflasyon ile savaşmak olması gerektiğini ifade etti.