"Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atama konusunda piyasalar iyice korkmaya başladı"

"Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atama konusunda piyasalar iyice korkmaya başladı"

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz tartışmasını yeniden alevlendirdiğini belirterek, “faizlerin seviyesi ile ilgili eleştiri dozunu artırıp bir adım öteye geçti; faize sistem olarak karşı çıktığını ima eden sözler etti. Faizle ilgili bu söylem piyasaları eskisinden fazla rahatsız etti” dedi. Sağlam, Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atama ile bu söylemi birleştiren piyasacıların atanacak kişi konusunda iyice korkmaya başladığını ileri sürdü.

Sağlam’ın "Merkez'e 'yeni faiz söylemi'ne uygun biri mi?" başlığıyla yayımlanan (29 Şubat 2016) yazısı şöyle:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uzun zamandır geri durduğu faiz ile ilgili tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Faizlerin seviyesi ile ilgili eleştiri dozunu artırıp bir adım öteye geçti; faize sistem olarak karşı çıktığını ima eden sözler etti.

Faizle ilgili bu söylem piyasaları eskisinden fazla rahatsız etti. Çünkü iki aydan az bir süre kalan Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atama ile bu söylemi birleştiren piyasacılar, atanacak kişi konusunda iyice korkmaya başladılar. Kamu bankalarının katılım bankası kurma furyasının ikinci örneği olan Vakıf Katılım’ın açılışında konuşan Erdoğan’ın “Bu kuruluşların banka olarak bile anılmaması gerektiğini” söylemesi ve ardından faizle ilgili söyledikleri, ağır bir müdahale olarak görüldü. Henüz katılım bankası kurmadığı için Halk Bankası yönetimine de sitem eden Erdoğan’ın katılım bankacılığının sistem içindeki payı ile ilgili söyledikleri de “giderek neredeyse tümüyle faizsiz bankacılığa geçiş niyeti” olarak yorumlandı. Bankacılar eskiye kıyasla faizsiz bankacılığa daha toleranslı bakıyorlar ama bunun sadece bir tasarruf çekme aracı olmaktan çıkıp, sistemin tümüyle faizsiz bankacılığa geçişinin Türkiye’yi küresel piyasalardan soyutlayacağına dikkat çekiyorlar. Citibank gibi uluslararası bankaların da çeşitli enstrümanlarla İslami sermayeyi çekmeye çalıştığını, bu tasarrufların kullanılması açısından bu enstrümanın denenebileceğini kaydeden bir bankacı, “Bizde de zaten uzun yıllardır bu sistem var, gelişmemesinin nedeni bu kurumların iyi yönetilmemesi. Türkiye bölgeden sermaye çekmek için bu sistemi geliştirebilir ama tümüyle faizsiz bankacılığın resmi İslam devletlerinde bile olmadığı görülmüyor” dedi. Aslında Cumhurbaşkanı’nın geçmişte benzerlerini kullandığı bu yeni faiz söylemi, normal bir zamanda sadece piyasaları tedirgin etmekle kalırdı. Ancak Merkez Bankası’na atanacak yeni ismin bu anlayışa sahip olmasının isteneceği beklentisi piyasa oyuncularını eskisinden daha fazla tedirgin etti. Piyasalarda hâlâ, “Cumhurbaşkanı böyle konuşur ama ideal kişiyi atamasa da piyasanın tümüyle istemeyeceği bir kişiyi de atamaz” beklentisi de yok değil...

SENARYOLARDA KOÇ ZİYARETİ

Piyasalarda yeni atanacak Merkez Bankası Başkanlığı konusunda zaten bir süredir tedirginlik var, özellikle yabancılar çok daha tedirgin. Cumhurbaşkanı’nın son söylemi o tartışmaları, kulislerde dolaşan senaryoları artırdı. Yaygın kulislere göre, danışmanlığını yapan Ali Babacan’ın da etkisiyle, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ilk tercihinin mevcut Başkan Erdem Başçı’nın yeniden atanması olduğu söyleniyor. Buna karşılık ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başçı’yı, son dönemde olumlu bulduğu tavrına rağmen, istemediği konuşuluyor. Davutoğlu’nun Başçı’yı kabul ettirememesi halinde düşündüğü ismin ise piyasaların iyi tanıdığı, uluslararası kredibilitesi de olan, İstanbul’da bankacı bir üniversite öğretim üyesi olduğu son dönemde sıkça konuşulur oldu. İşte bu ismin önerilmemesi için devreye girildiği bile kulislerde konuşuluyor. Geçen hafta Koç’ların Ankara ziyaretinde konunun gündeme geldiği, kendilerine bağlı çalışan akademisyenin Ankara’ya gelmesine izin vermemelerinin istendiği, son günlerin kulis söylentisi. Cumhurbaşkanı’nın son çıkışı Merkez Bankası’na, faiz konusunda kendi ve danışmanları gibi düşünen bir ismi atamak konusunda ısrarlı olacağı  beklentisini artırdı. Zaten çok zor bir süreç yaşanırken, sistemin sigortası niteliğindeki bu koltuğa gelecek kişi çok önemli hale geldi. Belli ki; önümüzdeki dönem piyasa Merkez Bankası yönetimini fiyatlayacak.