Mersin Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Veysel Sarı, Özgecan Aslan'ın ölümü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, tutuklanan katil zanlısı Suphi Altındöken'in odaya üyeliğinin bulunmadığını belirtip denetleme, eğitim gibi kriterlerinin olmadığını itiraf etti.
1950'li yıllardan beri şoförler odasına kayıtlı esnaf olan ticari araç şoförlerinin, 2005 yılında bakanlığın aldığı kararla esnaf statüsünden çıkarıldığını belirtti. Daha önceden odaya kayıtlı olanların yasa gereği kayıtlarının zorunlu olarak silindiğine dikkat çeken Sarı, 2005 yılından bu yana mal sahipleri ve şoförler arasındaki anlaşmalarla sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını hatırlattı.
Özgecan'ın öldürüldüğü minibüsün kayıtlı olduğu Tarsus Otobüsçüler Motorlu Taşıyıcılar İşletme Kooperatifi (TOK) Başkanı Nafiz Kızılyaka ise Cumartesi günü yaptığı açıklamada minibüs sürücü cinayet şüphelisinin servis saati dışında eylemini gerçekleştirdiğini ileri sürmüştü.
İlgili yerlere birçok kez ticari araç sahibi olan ve ticari araçlarda şoför olarak çalışanların eğitimden ve bu eğitimin ardından sınavdan geçmesi için müracaatta bulunduklarını vurgulayan Sarı, isteklerini şöyle sıraladı: "Biz bir komisyon kurulmasını istedik. Valilik, belediye, sağlık müdürlüğü ve şoförler odasının ortaklaşa vereceği bir eğitimden geçtikten sonra, sınava tabi tutularak şoförlük yapabileceğini gösteren belge almasını istedik. Halen de aynı düşüncedeyiz. Ayrıca yine ticari araç alan veya şoförlük yapacak kişilerin sabıka kaydı, madde bağımlılığı olmadığına dair kan testi, refleks ve kişilik test tahlilleri raporu gibi raporların zorunlu tutulması gerekiyor. Büyükşehir Belediyemiz biran önce toplu taşıma ve şoförlerin çalışma kurallarını belirten ve cezai yaptırımları içeren ve odalarımıza yetki veren yönetmeliğin biran önce hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Yine eskiden olduğu gibi şoförlerin esnaf statüsüne kavuşturulması, odalara denetim ve cezai yaptırım yetkisi verilmesi talebimizdir."
Bu arada, Mersin Minibüsçüler Odası Başkanı Aziz Biricik de, yazılı bir açıklama yayınlandı. Biricik, açıklamasında Özgecan'ın öldürülmesini şiddetle protesto ettiğini kaydederek, şu görüşlere yer verdi:
"Biz Mersin Minibüsçüler Odası yönetimi olarak Özgecan Aslan'ın hunharca öldürülmesinden derin üzüntü duyduk. Biz üyelerimizi sürekli olarak eğitmekteyiz. Bizler için dolmuşumuza binen her kadın bacımızdır. Tüm minibüs camiası olarak bu acı olay karşısında şok yaşadık. Biz Mersin Minibüsçüler Odası olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle araçlarımıza binen her kadın vatandaşımıza bacımız kardeşimiz gibi davranacağız. Cani ve ona yardım edenlerin en ağır cezaya çarptırılacağına inanıyoruz."
Özgecan'ın öldürüldüğü minibüsün kayıtlı olduğu Tarsus Otobüsçüler Motorlu Taşıyıcılar İşletme Kooperatifi (TOK) Başkanı Nafiz Kızılyaka da Cumartesi günü yaptığı açıklamada minibüs sürücü cinayet şüphelisinin servis saati dışında eylemini gerçekleştirdiğini ileri sürmüştü. Kooperatif olarak 41 yıldır Tarsus'ta toplu taşımacılık yaptıklarını ifade ederek şunları söylemişti:
"Yaşanan bu insanlık dışı olayı kurumumuz ve 112 üyemizle birlikte kınıyoruz. Acımız büyük, yaşanan bu olayı zanlı şahsın servis saati dışında bireysel olarak gerçekleştirdiğini öğrendik. Evlerine ekmek götürmek dışında bir amacı olmayan üyelerimizin de tepkisi çok büyük olmuştur. Böyle bir vahim olayın kooperatifimize mal edilmesi de ayrıca tüm TOK camiasını derinden üzmektedir. Olayı duyduğumuz andan itibaren emniyet güçleri ile birlikle hareket edilmiş ve şüphelilerin yakalanmasında bizzat yönetim kurulu olarak katkı sağlanmıştır. Bir daha bu ve buna benzer olayların meydana gelmemesi için kooperatif olarak gerekli önlemlerin alınacağını tüm kamuoyunun bilgisine sunarız."