Üvey babası ve annesinin defalarca okuldan aldığı 13 yaşındaki Meryem Polat, her seferinde öğretmenleri sayesinde geri döndü. Annesinin tekrar köye götürmek istediği Meryem, ‘Çocuk Esirgeme beni alsın’ diyor Diyarbakırlı Meryem Polat (13), ismini de değiştiren üvey babasının baskı ve zorlamalarına, annesinin kendisine destek vermemesine rağmen eğitimini sürdürebilmek için örnek bir mücadele veriyor. Okuldan alınarak tarlada çalıştırılan, her defasında yetkililerin araya girmesiyle yeniden eğitime kazandırılan küçük kız, öğretmeninin desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Devletin kendisine yardımcı olmasını isteyen Meryem, “Üvey babamın evine dönmek istemiyorum. Yurda yerleşip okumak istiyorum” diyor. Üvey baba okuldan aldı 4 çocuklu Zülküf ve Emine Karakış çifti 2000 yılında boşandı. 3 erken çocuğun velayebi babalarına verilirken, çiftin o dönem nüfusa kaydedilmemiş olan 4 yaşındaki kızları Demet annesiyle yaşamaya başladı. Anne bir yıl sonra, başından 5 evlilik geçmiş ve 15 çocuk babası olan 75 yaşındaki Ahmet Polat’la evlendi. Ahmet Polat, yeni eşinin kızını nüfusuna geçirirken adını değiştirerek Meryem yaptı. Bu evlilikten de 4 çocuğu olan Emine Polat, 5’incisine de hamile kaldı. Kışın Çermik ilçe merkezinde, yazları ise Kuyu köyünde yaşayan Meryem’in üvey babası, 3 yıl önce küçük kızı okuldan alarak zorla tarlada çalıştırmaya başladı. Kaymakamlık, Meryem’in en azından 5. sınıfı bitirinceye kadar okula gönderilmesi için aileyi ikna etti. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda eğitim gören Meryem’in üvey babasıyla sorunları da sürdü. Hafta sonları köye götürülen Meryem, defalarca okula gönderilmedi. Her defasında köye giden öğretmenler, aileyi ikna ederek Meryem’in okula devamını sağladı. Sözleşmeli öğretmen Sezen Demirkol (24), başarılı öğrencisine her konuda yardımcı oldu. Üvey babası tarafından zaman zaman dövüldüğü de iddia edilen Merye, 15 gün önce hafta sonu iznine gidince yine okula gönderilmedi. Öğretmeni Sezen Demirkol’a mektup yazarak yardım isteyen Meryem, şunları kaydetti: ‘Ne olur beni kurtarın’ “Ne olur beni kurtarın. Gerekirse beni annemden ayırın. Annemin kocası bana çok çektiriyor. Arada bir dövüyor ama dövmekten de beter ediyor.” Arkadaşlarının yanında hep güldüğünü, ancak içinin kan ağladığını belirten Meryem, şu ifadeleri kullandı: “Okulda az da olsa mutluydum. Ama şimdi yine aynı cehennemdeyim. Üvey babam her zaman bana hep küfür söylüyor. ‘Eğer beslemek zorundaysan, istemeseydin beni’ diyorum. O da ‘Seni zorla tutan mı var’ diyor. Ama başka kimsem yok. Benim için en uygun olarak yer Çocuk Esirgeme Kurumu. Ama ben yine de Allah’a hep yalvaracağım. Hiç kimse bu kadar okumayı isteyemez. Ne olur devlet bana, benim gibi tüm kızlara ve erkeklere sahip çıksın. Son umudum sensin, ne olur beni kurtarın.” Mektubu okuyunca gözyaşlarını tutamayan Demirkol, “Meryem’in başlık parası karşılığı küçük yaşta evlendirilebileceğini düşündüm. Mektubu alır almaz durumu müdüre bildirdim” dedi. Kaymakam Murat Erkan’ın mektubu savcılığa iletmesinin ardından jandarma ile birlikte köye giden öğretmenleri Meryem’i okula getirdi. Ancak cuma günü okula gelen Emine Polat, kızını götürmek istedi. Köye dönmek istemeyen Meryem, önce annesiyle birlikte öğretmeninin evine gitti. Ardından haber vermeden teyzesinin evine giden Meryem, çok sayıda hap içti. Ambulansla Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Öğrencisinin yanından ayrılmayan Demirkol, “Annesi bir gün sonra geldi. Ona sahip çıkılırsa geleceği olan bir çocuk” dedi.