MESAM'da kayyım krizi: Bugüne nasıl gelindi, neler yaşandı?

MESAM'da kayyım krizi: Bugüne nasıl gelindi, neler yaşandı?

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM)kayyım atanmasıyla ülke gündemine gelen süreç, 16 Ocak 2018’de yönetim kurulu başkanı Orhan Gencebay’ın istifasıyla başladı. 18 Ocak’ta basına yansıyan haberlerde, başkanlığı Orhan Gencebay ile birer yıl dönüşümlü olarak üstlenen Arif Sağ’ın iyileştiğini söylemesi üzerine bir oylama yapıldığı ve Sağ’ın 5’e karşı 6 oyla başkan seçilmesi üzerine Gencebay’ın görevini bıraktığı öne sürüldü.

Basına yansıyan haberler üzerine Orhan Gencebay, 19 Ocak’ta istifasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Orhan Gencebay açıklamasına şunları söyledi:

MESAM Yönetim Kurulu’na 16 Ocak 2018 tarihinde sunduğum dilekçem ile Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimden istifa etmiş bulunuyorum.

Ancak MESAM ile değerli üyelerimizi zor durumda bırakmamak adına istifamı ve istifa gerekçelerimi kamuoyu ile paylaşmayı uygun görmemiştim.

Hal böyle iken 18 Ocak 2018 tarihinde çeşitli basın yayın kuruluşlarında istifam ve gerekçeleri tamamen çarpıtılarak, yaşanmamış, maddi gerçeklere aykırı, doğru olmayan bir takım haberler yer almıştır.

Hayretler içerisinde okuduğum bu haberler karşısında basınımızı ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına, bu açıklamayı yapmak zorunda bırakılmış bulunuyorum.

57 yıllık arkadaşım ve kardeşim Arif Sağ ile herhangi bir yarışın içerisine girecek, başkanlık hesabı yapacak, böylesi bir şeye muhatap olacak insan olmadığım gibi, kişisel duyarlılığım da buna elverişli değildir.

Uzun yıllardır kurumumuzda bitmek bilmeyen birtakım sıkıntıları istifa dilekçemde özet olarak dile getirdim. Öyle tahmin ediyorum ve biliyorum ki arkadaşım Arif Sağ da kurumda olup bitenlerden rahatsızdır. Bu rahatsızlığını da bir yönetim kurulu toplantısında sert bir üslupla dile getirmiştir. Bu nedenle söz konusu haberin Arif Sağ’ın bilgisi dışında yapıldığı kanaatindeyim.

Öncelikle;

1. İstifam tamamen kendi tasarrufumdur.

2. İstifamdan önce herhangi bir oylama yapılmamıştır.

3. Dönüşümlü başkanlık şeklindeki bir sistem ve kabulüm söz konusu değildir.

4. “Bazı kimselerin listesinde yer alacağım” ile ilgili art niyetli, maksatlı ve haddini aşan düşüncelerle yayılmaya çalışılan haberleri kimsenin ciddiye almamasını isterim.

MESAM yönetim kurulu uygun görürse üç sayfadan oluşan istifa dilekçemi ve gerekçelerini kamuoyu ile paylaşabilir.

İstifa dilekçesi ortaya çıktı

30 Ocak 2018’deyse Orhan Gencebay’ın istifa dilekçesi ortaya çıktı. Gencebay, istifa dilekçesinde şunları söyledi:

MESAM'ın yönetim kurulu toplantılarında; bir sanatçı topluluğuna yakışmayacak birçok davranışa muhatap oldum. Bu hareketlere, mizacım ve duygusal yapım gereği hep hoşgörü ve sabırla yaklaştım. Zaman zaman şahsıma karşı yapılan saygısızlıkları görmezlikten geldim. Ancak eser sahiplerinin ve MESAM'ın çıkarları söz konusu olduğunda, yapılan yanlışları kabul edemem, bu durumun sürdürülmesine sessiz kalamam.

Şeffaf, denetime açık bir yönetim anlayışının hepimizin ortak arzusu olmasını istedim. Diğer MESAM yönetim kurulu üyeleri Fuat Güner, Ahmet Selçuk İlkan, Recep Ergül ve Suat Suna'yla birlikte; değerli denetim kurulu üyelerinin ve saygıdeğer meslek mensuplarımızın bilgi ve denetiminin sağlanması, adil bir yönetim anlayışının ortaya konulması, hesap sorulması ve hesap verilmesi için toplantılardaki talep ve söylemlerin kamera kaydına alınıp arşivlenmesini talep ettik. Ancak bu isteğimizi içeren dilekçemiz; Arif Sağ, Cahit Berkay, Ali Rıza Binboğa, Metin Karataş, Ali Haydar Timisi ve Celal Ulusu'nun oy çokluğuyla reddedildi.

“Hiyerarşik düzen sağlanamıyor”

MESAM'da, derneğimize hiçbir yararı dokunmayan, görevini yerine getirme konusunda yetersiz kalmış personeller bulunuyor. Personel seçim ve yönetimindeki ciddi aksaklıklar giderilemiyor. MESAM Genel Sekreterimizin; defalarca "Verim alamıyorum" deyip adlarını verdiği personelimizle ilgili alınması gereken yasal tedbirler bir türlü alınamadı. Bu verimsiz ve çeşitli sorunlar yaratan, MESAM ve üyelerine yük haline gelen personellerimiz hakkında tedbir almak, değiştirmek, kurumun ve personelin verimini en üst seviyeye çıkarmak gerekiyor. Ancak bu değişiklikler; 'grupçuluk', 'sayısal üstünlük', 'benim adamım' anlayışları yüzünden mümkün olamıyor.

Personel arasında güvensizlik ve huzursuzluk var. Kurumun son yıllarda işten çıkarılan personele ödemek zorunda kaldığı yüksek tazminatlar; personel seçimlerinin, çalıştırılmasının, yönetiminin yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Bu ortamdan kimseye hayır gelmiyor.

MESAM Hukuk Birimi'nde yaşananlar skandal niteliğinde. Bazı durumlarla ilgili mutlaka kapsamlı bir inceleme yapılması gerekiyor. Son iki yılda pek çok suiistimal yaşandı. İlgili kişiler hakkında işlem yapılsa da, yaşananların bunlarla sınırlı olmadığı izlenimi var.

“Nezaket dışı yaklaşımlar var”

Lisanslama birimi, görevini yerine getirme konusunda eksik ve etkisiz. Eser sahiplerinin gelirlerini artıracak hiçbir çalışma yok. MESAM, yaklaşık 9 bin üyesi olan bir telif hakları kuruluşu. Koruması altındaki eserlerin teliflerini artırmak ve dünya ölçeğindeki gibi en üst seviyede toplamak dışında MESAM'ın hiçbir amacı yok. Yönetim kurulunda yaşanan gruplaşmalar, nezaket ve saygı dışı yaklaşımlar ve davranışlar nedeniyle pek çok çalışma hayata geçirilemiyor. 2016'da gerçekleşen 14. Olağan Genel Kurulu öncesinde bana sunulan iş birliğini kabul etmiştim. Verimli, güvenli, MESAM'a yakışır yönetim anlayışının sağlanmasına yönelik önerilerimizin kabul görmemesi nedeniyle, üzülerek istifa ediyorum. Yönetim kurulu üyesi olarak iyi niyetle doğruları söylemeye ve eser sahiplerinin haklarını korumaya devam edeceğim.

MESAM bir kahvehane, sıradan bir dernek değil. Yaklaşık 9 bin üyesi olan bir kurumun profesyonelce yönetilmesi ve eser sahipleri için yararlı çalışmalar yapması şarttır. Her genel kurul öncesi yaşanan algı operasyonları, kuruma ve mensuplarına yarar getirmiyor. Sürdürülmeye çalışılan yönetim anlayışı ile MESAM'ın yasal, etik ve amacına uygun faaliyet göstermesi mümkün olmuyor.

“Benim adamlarım’ı kabul edemem”

Vatanına ve milletine büyük bir aşkla bağlı bir sanatçıyım. Bütün dil, din, mezhep ve siyaset farklılıklarına büyük saygı duyuyorum. Bütün renklerin başımın üstünde yeri vardır. MESAM da müzik anlamında bu renklerin tümünü bünyesinde barındıran bir kurum. Ülkemizde her renk, her kültür, her inanç vardır ancak ayrışma yoktur ve olmayacaktır.

MESAM, etnik köken ve inanç üzerinden örgütlenerek faaliyette bulunulacak veya ele geçirilecek bir kurum değildir. 'Benim adamlarım' veya 'Bize oy verecekler' gibi söylemleri kabul etmem mümkün değildir. Üyelerin siyasi görüşü, inancı, kültürü ne olursa olsun; hepsi bizim için değerli, hepsi bizim başımızın tacıdır. Onların arasında kaynaşmayı sağlamak, sadece benim değil, hepimizin görevi."

Arif Sağ’dan sert cevap

Bu açıklamaya Arif Sağ'ın başkanlığında Cahit Berkay, Metin Karataş, Ali Haydar Timisi, Ali Rıza Binboğa ve Celal Ulusu'dan ortak cevap geldi. “MESAM’ın en önemli ilkelerinden biri şeffaflık ilkesidir. Bu anlamda kurumumuz hem denetleme Kurulu, hem bağımsız denetim firmaları hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili teftiş kurulu başkanlıkları tarafından denetlenmektedir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kurulumuz 8 senelik yönetim dönemleri içerisinde tüm bu denetlemelerden alnının akı ile çıkmış, hatta bu asılsız iddialara karşı ilgili bakanlığa dilekçe vererek denetleme talebinde bulunmuş yine yapılan tüm denetlemeler sonucu en küçük bir usulsüzlük veya yolsuzluğa rastlanmamıştır. Ayrıca geçmiş genel kurullarda Sayın Orhan Gencebay’ın da desteklediği muhalif ekip tarafından yapılan pek çok usulsüz ve hukuk dışı uygulama tarafımızdan açılan davalarla mahkemeler nezdinde tespit edilerek Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kurulumuzun haklılığı hukuk önünde de tescillenmiştir. Tüm bunlara rağmen hala MESAM içinde şeffaflığın olmadığını savunmak en kibar hali ile gerçeği yansıtmayan, taraflı ve iftiraya yönelik bir iddiadır.”

“Kendi şahsi şirketi gibi yönetme teşebbüsünde bulunmuştur”

Orhan Gencebay’ın istifa dilekçesindeki iddialara yanıt veren açıklamada şu satırlara da yer verildi:

“MESAM’a hiçbir katkısı olmayan, görevini yerine getirmede yetersiz personelle çalıştığımız iddiası da tamamen gerçek dışıdır. Şöyle ki; 8 yıl önce kendisinin istifa edip giderken bıraktığı MESAM’ın yaklaşık 9 milyon lira zararı bulunmaktaydı. Yani MESAM kasasında olmayan bir parayı üyelerin gelirlerinden harcayan eksi bakiyede bir kurumdu. Arif Sağ’ın başkanlığı döneminde bu gider fazlası tamamen kapatıldı. Bu gün MESAM’ın kasasında 3 milyon liraya yakın gelir fazlası var. Yani eksi 10 milyon lira ödendi, fazladan da kuruma 3 milyon lira kazanç sağlandı. Sayın Orhan Gencebay’ın yetersiz bulduğu, MESAM’a hiçbir katkısı bulunmayan personellerimiz çalışmaları ile son 8 yılda geçmişten gelen tüm borçların kapatılmasını sağladığı gibi MESAM’ı bu gün kasasında yaklaşık 3 milyon lira’lık artı bakiyeye taşıyan bir ekiptir. Kendisinin geçmiş dönemde yeterli bulduğu ve birlikte çalıştığı personelin kurumu yaklaşık 10 milyon lira zarara uğrattığı düşünülürse ortada ciddi çok ciddi bir iftira ve haksız itham olduğu görülecektir. Sayın Orhan Gencebay MESAM Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı yaklaşık 18 aylık dönemde kurumu demokratik olmayan bir şekilde, kendi şahsi şirketi gibi yönetme teşebbüsünde bulunmuştur. Farklı görüşlere tahammülsüzlüğünü defalarca göstermiştir. Toplantılarda gündem dışı konular hakkında saatlerce konuşarak yönetim kurulunun çalışmalarını sekteye uğratmıştır.”

“Arif Sağ’ın hastalığı sebebiyle katılamadığı…”

Orhan Gencebay’a dair suçlamalara da yer verilen açıklamada “Kurulduğu 1986 yılından beri 32 senedir tüm olağan genel kurulları hafta sonu yapılan MESAM’ın bu geleneğini ortadan kaldırarak, Arif SAĞ’ın hastalığı sebebiyle katılamadığı bir toplantıda genel kurulun hafta arasına alınması kararı çıkartarak şehir dışından ve yurt dışından gelen MESAM üyelerinin genel kurullara katılımının önüne geçmek istemiştir” denildi.

“Esefle kınıyoruz”

Arif Sağ başkanlığındaki Yönetim Kurulu üyeleri Orhan Gencebay’ın istifa dilekçesinde yer alan “etnik köken” ifadelerine de yer verildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“’Vatanına ve milletine büyük bir aşkla bağlı bir sanatçı olarak MESAM’ın etnik köken ve inanç üzerinden örgütlenerek faaliyette bulunulacak ve ele geçirilecek bir kurum değildir’ sözleri ile ilgili olarak da; Kendisine sonuna kadar katılıyoruz. Bizler de vatanına, milletine, bayrağına ve ülkesine en az kendisi kadar büyük bir aşk ve sevgi ile bağlı olan sanatçılar olarak, kurumumuzun içinde bu tip ayrımcılıklar yapılmasına asla izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. MESAM eser sahiplerinin mali haklarının takibi ve toplu temsili amacı ile kurulmuş bir meslek birliğidir ve çatısı altındaki tüm etnik, siyasi, inançsal ve kültürel değerlere hiçbir ayrımcılık yapmadan saygı ve eşitlik çerçevesinde yaklaşır. Eğer Sayın Orhan Gencebay’ın bunun dışında bir iddiası varsa kendisini bu iddiasını kamuoyu ve hukuk önünde ispata davet ediyoruz. Aksi takdirde bu söylemleri ile ilgili tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu kendisine bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu ülkede herkes kendi inancını, siyasi görüşünü ve etnik kimliğini tüm yurttaşlarımızla birlikte eşit şekilde yaşama hakkına sahiptir. Yönetim kurullarımızın da kendi içinde ülkemizi oluşturan siyasi, etnik ve inançsal zenginliği barındırması bizler için bir övünç kaynağıdır. Ancak görülüyor ki Sayın Orhan Gencebay kendisinin temsil etmediği bazı etnik, inançsal ve kültürel değerlerin yönetim kurullarımızdaki temsiliyetinden rahatsızlık duyuyor. Bunu esefle kınıyor, bazı basın mecralarında yer alan ve hakkımızdaki hedef gösterme operasyonu sebebi ile karşılaşabileceğimiz her türlü olumsuzlukla ilgili kendisinin sorumluluğu bulunduğunu saygılarımızla kamuoyuna duyuruyoruz.”

Yönetim kurulu üyeliğinden de istifa etti

7 Şubat 2018’de Orhan Gencebay, Fuat Güner, Suat Suna, Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül’le birlikte, yönetim kurulu üyeliğinden de istifa etti. Gencebay'ın Etiler'deki çalışma ofisinde bir araya gelen 5 sanatçı adına açıklamayı Orhan Gencebay yaptı.

Gencebay konuşmasının başında istifasının ardından MESAM Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Arif Sağ ile medya üzerinden yapılan açıklamalara değindi. Haberlere konu olan açıklamaların maksatlı ve art niyetli olduğunu kaydeden Gencebay, bunları reddederek, şiddetle kınadığını belirtti. Gencebay, "Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, bu dostluk artık bitmiştir. Son zamanlarda basına verdiği demeçlerde şahsıma hakaret eden, son derece saygısız ve gerçek dışı, saçma sapan, art niyetle verdiği bilgilerden dolayı, bu dostluğu kendisi bitirmiştir. Kendisine sağlıklar diliyorum" dedi.

Gencebay, MESAM yönetim kurulu başkanlığından istifasına ilişkin sunduğu dilekçenin basına sızmasına "Dilekçemi, MESAM dışına çıkartanların, şahsıma zarar vermek için dilekçemin içeriğini saptırarak art niyetli başka amaçlar için kullanmak istediği şüphesi taşımaktayım" diyerek tepki gösterdi.

MESAM yönetiminde yaşananlara değinen Orhan Gencebay, "MESAM'da yaşanan sorun, asla mezhep veya etnik köken sorunu değildir. Ancak her genel kurul öncesi olduğu gibi birileri bütün kutsal değerlerimizi seçime malzeme yapıp buna yaslanarak seçilmek gayretinde olduklarının düşüncesini taşımaktayız. Bu şahıslar, sanatın ve sanatçının sorunlarını önemsemeyip kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda bencilce hareket etmekte ve sırf seçim kazanmak için her türlü argümana başvurmakta ve kutsal olan değerlerimizi dahi kullanmaktan çekinmemektedirler" diye konuştu.

Orhan Gencebay, MESAM'ın şu anki yönetim şekliyle, bilgi yetersizliğiyle sorunların üstüne gidememesiyle eser sahiplerine hiçbir yararlı çalışma yapamayacak durama geldiğini ifade etti. Yönetim kurulu toplantılarında yaşanan olumsuzluklara değinen Gencebay, şunları söyledi:

"Bir sanatçı topluluğunu bırakın en sıradan bir işletmede dahi kabul edilecek şeyler değildir. Yönetim kurulu üyelerimizden bazıları, kendilerini MESAM'ın sahibi olarak görmüş olacaklar ki fikirlerini beğenmedikleri bazı yönetim kurulu üyelerine sözlü ve fiziki saldırılarda bulunma cüretini gösterebilmektedirler. Bütün yönetim kurulu üyelerinin ve personelin tanık olduğu bu olaylar nedeniyle üyelerin özgür iradeleri her zaman tehdit altındadır. Yönetim kurulu üyesi olarak görev yaparken hep aynı kişi tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğrayan pek çok yönetim kurul üyesi olmuştur. Bizler bunu dostane bir anlayış ve hoşgörü çerçevesinde değerlendirerek kurum dışından insanların duymasına izin vermedik."

"MESAM kimsenin malı değil"

"MESAM kimsenin malı değildir" diyen Gencebay, "MESAM'ın 9 bin 600 civarında üyesi var. Fakat bazı bilinç yetersizleri ve bencilleri MESAM'ı kendi mallarıymış gibi yönetmek istemekte, karşı çıkanları da MESAM'dan ihraç etmektedirler. MESAM'ın yönetim ve hizmet sistemi baştan aşağı ele alınarak iyileştirilmesi şarttır. MESAM, gelişmiş ülkelerin meslek birlikleri standartlarına süratle getirilmelidir. Ben ve benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte MESAM'ı gelişmiş yüksek standartlara çıkartacağımıza inanarak başkanlık görevini kabul ettim. Telif haklarını gereği gibi almak için başarılı ülkeleri örnek alarak, onların neler yaptığını öğrenip sistemimizdeki eksik ve yanlışları tamamlayıp düzelteceğimize inanıyordum. Daha önce yapılan yanlışlıkları tespit ettik ve düzeltmeye çalıştığımız için bazıları bundan rahatsız oldu" ifadelerini kullandı.

“Ayrılmak zorunda bırakıldık”

Orhan Gencebay, "Bizler MESAM yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmak zorunda bırakıldık. MESAM üyeliğimiz devam ediyor. MESAM, bizim ve tüm eser sahiplerinin evidir. Asla bir grubun olamaz. Yakında yapılacak olan MESAM olağan genel kuruluna, tüm asıl üyelerimizi katılmaya, seçme ve seçilme hakkını kullanmaya ve kurumlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

Sorun politik mi?

Basın açıklamasının ardından Orhan Gencebay ve istifa eden sanatçı dostları basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin " Arif Bey(Arif Sağ) ile aranızda politik bir mesele var mı? şeklindeki sorusuna Gencebay, "Etnik veya mezhepsel; böyle bir şeyin laf edilmesi utanç vericidir. Benim siyasetle de işim yok. Siyaseti, siyasetçiler yapsın. Ben sanatçıyım. Sanat siyaset yapmaz. Sanat, iyiyi, doğruyu, estetiği, adaleti, her olumluyu anlatır. Fakat bu değerleri bilen, saygı duyan hangi siyasi kurum varsa ona saygı duyarım" şeklinde yanıt verdi.

“Önce saygıyı, sonra güveni kaybettik”

Ahmet Selçuk İlkan ise konuşmasında "MESAM'daki çekişme, bir 'Orhan Gencebay, Arif Sağ' çekişmesi asla değildir. Buradaki esas konu müzik eser sahiplerinin daha iyi noktaya gelmesi sorunudur. Biz, masada önce saygıyı sonra güveni kaybettik. Ön yargıların hakim olduğu bir masada oturmaktan yorulduk, bıktık. Bugüne kadar yaşamadığımız ön yargılarla karşı karşıya kaldık. Bunun sonucunda da MESAM'ın en tecrübeli elemanlarını kaybettik" dedi.

Suat Suna: Her şeye karışılıyor

Fuat Güner de yönetim kurulunun birlikte çalışamaz bir hale geldiğini anlatırken, Suat Suna da yönetim kurulunda her şeye karışıldığını söyledi. Suna, "Şu anda yönetime devam eden ve bana göre 'seçilmek için her şey mübahtır' yolundan diğer arkadaşlarımıza tavsiyemiz şudur; artık MESAM'ı yönetmeye çalışmasınlar. Burası da profesyonel bir şirket gibi liyakatli, işletme konusunda eğitimli kişilere devredilsin. Sadece stratejileri ve politikaları belirlensin. Bizler, MESAM'ın dünya seviyesine nasıl geleceğini konuşalım" ifadelerini kullandı.

Arif Sağ'dan Kültür Bakanlığı'na: Bizi denetleyin

Gencebay'ın ve bazı MESAM üyelerinin iddiaları üzerine Arif Sağ, 10 Şubat’ta Kültür Bakanlığı'na başvurarak MESAM yönetiminin teftiş kurulu tarafından denetlenmesini istedi.

MESAM Yönetim Kurulu adına Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü'ne bir dilekçe gönderen Arif Sağ, MESAM'a karşı haksız bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek bizzat teftiş talebinde bulundu.

Denetim ve teftiş talebi içeren yazı şöyle:

 

Orhan Gencebay: Teftişi zaten bakanlık yapar

Orhan Gencebay, Arif Sağ’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak, meslek birliğinin teftiş edilmesi talebinde bulunmasına 13 Şubat’ta yanıt verdi. Gencebay, “Zaten telif kurulları bakanlık tarafından denetim yapar. Bakanlık, müfettiş yolluyor. Benim başkan olduğum, dönemde de denetim yapıldı. Bu olaylar konuşulmaya başlandığı için, bakanlık en kısa zamanda birliği denetleyecektir” dedi.

MESAM’ın yeniden yapılanması gerektiğini söyleyen Gencebay, “Maalesef Batı’nın çok gerisindeyiz. Geçtiğimiz sene teliften 25-30 milyon Euro kazandık. Ama bu rakam Almanya’da 1.5 milyar Euro’yu buluyor. Başkan olduğum dönemde, sekiz ülkenin yasasını tercüme ettirdim. Örneğimizi batı olarak aldık. Çünkü onlar, 180-200 sene önce telif haklarını halletmişler. İngiltere, Fransa ve Almanya iyi bir örnek. Yunanistan bile, bizim dört katımız telif kazanıyor. Böyle yönetilmeye devam edilirse, üretim durma noktasına gelecek. Bir nesil sonra kendi sanatımızı öldürürüz. MESAM’ın temelindeki idari sistemin değişmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. MESAM’ın genel kurulunun 18 Mart’ta yapılacak olmasını da eleştiren sanatçı, “O tarihte Çanakkale Zaferi’ni kutlayacağız. Müzisyenler sahnede olacak. Biz hafta içi olmasını istedik ama bu tarihi seçtiler” açıklamasını yaptı.

Berkay: Belden aşağı vuruldu

Öte yandan, 26 Şubat’ta Birgün’e konuşan MESAM Başkan Yardımcısı Cahit Berkay, "Çok yalanlar söylendi, çok belden aşağı vuruldu. Toplu istifa dilekçeleri verildiğinde hemen Kültür Bakanlığı’nı aradık ve gelin bizi inceleyin, dedik. Geçen hafta 3 müfettiş geldi ve incelemelerini yapıyorlar" dedi.

Kayyım atandı

Kültür Bakanlığı tarafından yapılan incelemeler sonucu, başkanlığını Arif Sağ'ın yürüttüğü mevcut yönetim 5 Mart'ta işten el çektirildi. Yerlerine Yavuz BingölRecep ErgülPolat Yağcı, İpek AçarTurhan Taşan, Fuat Güner ve Coşkun Sabah'ı üye olarak atandı.

Yedek üyeler, Vedat ÇetinkayaCelal YarıcıOsman İşmenYücel ArzenAli Kocatepeİclal Aydın ve Selahattin Akarsu olarak belirlendi. 

Bakanlığın kararında şu ifadelere yer verildi:

Birliğinizin idari ve mali işlemlerinin denetlenmesi, bir önceki teftişte sunulan tekliflerin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti ve bazı üyeler tarafından ileri sürülen iddialarla ilgili gerçekleştirilen incelemeler neticesinde yapılan tespitlere dayanılarak alınan 05.03.2018 tarihli ve 179431 sayılı Bakanlık Makamının Olurları kapsamında Birliğiniz üyelerinin daha fazla zarar görmemesinin bakımından;

-Birliğinizde 3 (üç) ay içerisinde olağanüstü genel kurul yapılması,

- Olağanüstü genel kurul yapılıncaya kadar mevcut yönetim kurulunun tedbiren işten el çektirilmesine ve yerlerine Yavuz Bingöl, Recep Ergül, Polat Yağcı, İpek Açar, Turhan Taşan, Fuat Güner ve Coşkun Sabah’ın asıl üye olarak: Vedat Çetinkaya, Celal Yancı, Osman İşmen, Yücel Ama, Alı Kocatepe, İclal Aydın ve Selahattin Akarsu'nun ise yedek üye olarak atanması

-Mart ayı içerisinde yapılacağı bildirilen olağan genel kurulun, olağanüstü genel kurul süreci göz önünde bulundurularak ertelenmesi, hususları uygun görülmüş olup gereğinin ivedilikle yerine getirilerek tarafımıza bilgi verilmesini önemle rica ederim.

"Kayyım kararı hukuk dışı, hakkımızı arayacağız"

6 Mart'ta bir açıklama yapan eski MESAM Başkan Yardımcısı, Cahit Berkay, süreçle ilgili olarak “Hukuki yollara başvuracağız. Hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi. Cahit Berkay, Başkan Arif Sağ’ın yaşananların ardından fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını söyledi. Berkay, “Başkanımız Arif Sağ’ın şu an burada olmamasının nedeni, kendisinin yaşanan olaylar nedeniyle derin bir üzüntü ve kaygıyla hastaneye kaldırılmasıdır. Kendisine acil şifalar diliyoruz” dedi.

MESAM’dan yapılan açıklama şöyle:

Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından 5 Mart 2018 tarihli yazı ile 18 Mart 2018 günü yapılacak MESAM Genel Kurulu’nun ertelenmesi ve genel kurul yapılana kadar mevcut yönetim kurulunun tedbiren işten el çektirilmesi ile ilgili olarak

1- Kendi yazılı talebimiz doğrultusunda MESAM’da yapılan inceleme ve teftiş sonuçlanmadan ne gibi olumsuz bir tespit yapıldığına dair herhangi bir bilgi verilmeksizin mevcut yönetim kurulunun tedbiren işten el çektirilerek yerine geçici bir yönetim kurulu  atanması ve olağan genel kurulumuzun ileri bir tarihe ertelenmesi öncelikli olarak anayasal savunma hakkımızı engelleyen hukuk dışı bir yaptırımdır.

2- Bu şekilde geçici bir yönetim atanmasına dair bakanlıkça uygulanan usul, MESAM’ın bağlı bulunduğu 6846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile ilgili mevzuata tamamen aykırıdır. Mevcut yönetim kurulumuza bir yaptırım olarak uygulanan görevden el çektirme ve geçici yönetim atanmasına dair idari işlem tamamen yasal mevzuata aykırı bir şekilde işletilmiştir.

3- Ayrıca yine kanun ve tüm yasal mevzuatlarla belirlenen genel kurulun yapılmasına yönelik hukuki prosedür gereğince iki yılda bir mart ayının sonuna kadar yapılması mecburiyet arz eden genel kurul tarihinin bu şekilde ertelenmesi MESAM’ı maddi ve manevi açıdan telafisi mümkün olmayan bir şekilde zarara uğratacaktır. 9 bin üzerinde üyesi bulunan ve genel kurulun yapılacağı salon, konaklama ve diğer alanlarla ilgili hizmet alımları gerçekleştirilerek tüm yasal süreci tamamlanmış olan bu genel kurulu sadece başka bir tarihe ertelenmesi bile kurumumuza 500 bin TL üzerinde maddi bir yük getirecektir.

4- Mevcut yönetim kurulu üyelerimizin yerine atanan geçici yönetim kurulunda son iki yıllık dönemde MESAM yönetiminde yer alan ve tüm kararlarda imzası bulunan kişilerin de bulunması taraf olunduğunun bir göstergesidir.

5- Tüm bu yukarıda sayılan hukuki gerekçelerle yapılan işbu idari işlemin hukuka aykırı olduğunu her türlü yasal hakkımız saklı kaymak kaydıyla basına ve kamuoyuna duyururuz.

Orhan Gencebay ve Yavuz Bingöl doğum gününde Erdoğan'ı ziyaret etmişti

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aralarında Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses, Yavuz Bingöl, Hülya Koçyiğit, Cengiz Kurtoğlu, Hasan Kaçan, Cemal Hünal, Kadir Çöpdemir, Sibel Can, Serdar Gökhan, Burak Hakkı, Demet Tuncer, yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ ile Osman Soykut’un bulunduğu ünlü isimleri Beylerbeyi Sarayı’nda doğum günü olan 26 Şubat'ta kabul etmişti. Sosyal medya kullanıcıları,  Erdoğan'a yapılan ziyaret sırasında MESAM konusunun gündeme gelmiş olabileceğini öne sürerek süreçle Erdoğan'ın doğum günü tarihine dikkat çekti.

Arif Sağ ile Yavuz Bingöl polemik yaşamıştı

 

Arif Sağ şubat başında kendisiyle söyleşi yapan Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu'nun “Bağlamanı senden sonra kime emanet edersin?” sorusuna “Kimseye emanet etmem. Hak eden, kendi yeteneğiyle onu alır” cevabını vermişti. Semercioğlu'nun “Kimse yok mu verecek? Yavuz Bingöl iyi bir virtüöz mesela” sorusu üzerine Sağ, “Yavuz’u Yavuz yapan ne sanatı ne de şusu busu. Solcuyum diye ortaya çıktı, gördünüz işte solculuğunu” demişti. Yavuz Bingöl ise "Ben Arif Sağ gibi bağlama çalamam ama ondan daha iyi bir insanım" ifadesini kullanmıştı.