Mersin’de, doktor Hasan Çayır tarafından öldürülen doktor Ahmet Dikmen’in; olay tarihinden on beş gün önce Çayır ile ilgili sinkaflı tartışma ve ölüm tehdidi nedeniyle tutanak tuttuğu ortaya çıktı. Beş personel ve öldürülen doktor Dikmen’in imzaladığı tutanakta “sağlık merkezindeki tüm sağlık personelimizin psikiyatrik rahatsızlığı bulunan Dr. Hasan Çayır tarafından can güvenliğinin olmadığı anlaşılmıştır” denilmesi dikkat çekti. Cinayetten bir gün sonra işleme alınan tutanağı sosyal medya hesabından paylaşan avukat Erşan Sarı "Katili kimler korudu kolladı bugüne kadar. Birilerinin başına bela olacaktı” dedi.
Mersin’de, doktor Hasan Çayır tarafından öldürülen doktor Ahmet Dikmen’in; olay tarihinden on beş gün önce Çayır ile ilgili sinkaflı tartışma ve ölüm tehditi nedeniyle tutanak tuttuğu ortaya çıktı. Beş personel ve öldürülen doktor Dikmen’in imzaladığı tutanakta “sağlık merkezindeki tüm sağlık personelimizin psikiyatrik rahatsızlığı bulunan Dr. Hasan Çayır tarafından can güvenliğinin olmadığı anlaşılmıştır” denilmesi dikkat çekti. Cinayetten bir gün sonra işleme alınan tutanağı sosyal medya hesabından paylaşan avukat Erşan Sarı "Katili kimler korudu kolladı bugüne kadar. Birilerinin başına bela olacaktı” dedi.
Mersin’in Mezitli ilçesindeki Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi’nde (GGSM) görevli doktor Ahmet Dikmen, doktor Hasan Çayır tarafından 20 Ekim'de pompalı tüfekle öldürülmüştü. Ailesinin, Dikmen’e ait otomobilde, 5 Ekim 2021 tarihinde saat 11.20’de tutulmuş bir tutanağın nüshasını bulduğu öğrenildi.
Dikmen’in aracında bulunan tutanağın, cinayetten bir gün sonra işleme alındığı belirtildi. Tutanağın, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, Valilik’ten alınan ‘olur’la işleme konulduğu; tutanakta yer alan iddiaların incelenmesi için Yenişehir İlçe Sağlık Müdürü Levent Özbay’ın görevlendirildiği belirtildi.
Doktor Ahmet Dikmen ve GGSM’de görevli 4 hemşire ile iki personelin de imzasını taşıyan ve cinayetten 15 gün önce imza altına alınmış olan tutanağın tam metni şöyle:
“05.10.2021 tarihinde saat 11.20’de Mezitli Göçmen Sağlık Merkezi sorumlu hekim odasında Hemşire H.G. ile işleyişle ilgili düzenlemeler konusunda konuşuyorduk. Aynı odada oturan Dr. Hasan Çayır, ‘Bu işler çok saçma boşuna konuşuyorsunuz. Zaten Dr. F.’yi Mezitli Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi’ne haksızlıkla sorumlu yaptılar. Doktor F.'nin anasını avradını, Sağlık Müdürlüğü’nde Devleti'nde hepsinin de anasını s…’ şeklinde küfür etmiştir. Ben Dr. F.D. beyin meslektaşımız olduğunu işini çok iyi yaptığını ve bizim sağlık merkeziyle bir sorunu ve alakasının olmadığını küfür etmemesi şeklinde sorumlu Hekim olarak ikaz ettim. ‘Sen onu neden savunuyorsun?’ diyerek bana 'hiçbir eşek oğlu eşek ne yapacağımı söyleyemez' diye bağırarak Dr. F.D. ile Sağlık Müdürlüğü’ne tekrar ağza alınmayacak şekilde hakaret ve küfürlerde bulmuştur.
Gaziantep'te arkadaş gruplarının olduğunu, beni yok edeceğini tekrar tehdit ederek ‘Yarın sabah bu iş yerine gelmeyeceksin, gelebiliyorsan erkeksen gel seni yok edeceğim ve keseceğim’ şeklinde ifadeler kullanarak tehditler savunmuştur. Ben de karşılık olarak ‘Kimseden korkum yok, şimdi çağır gelsinler bekliyorum’ şeklinde sinirlenerek bağırdım. Tartışmaları duyan hemşirelerden İ.B., hemşire H.D., Tercüman E.E.M., Destek personeli S.H., açık olan oda kapısından içeri girerek olaylara tanık olup bizi ayırmaya çalıştılar. Dr. Hasan Çayır kendi masasının üzerinde bulunan içi tamamen sıcak su dolu büyük ketıl su ısıtıcısını eli ile kaldırarak üzerimize dökmeye çalışmıştır. Daha öncelerinde benim 3 ay KKTC’de geçici görevde bulunduğum süreçte Dr. Hasan Çayır, bayan personellerimize de ağza alınmayacak küfürler ve tehditlerde bulunduğu anlaşılmıştır. Mezitli GSM tüm sağlık personellerimizin psikiyatrik rahatsızlığı bulunan Dr. Hasan Çayır tarafından can güvenliğinin olmadığı anlaşılmıştır.”
Olay günü ise, biri merkezde biri de ilçe sağlık müdürlüğünde görevli iki personelin, tutulan tutanağın işleme konulmadığına yönelik Cinayet Büro Amirliği’nde ifade verdikleri öğrenildi.
Avukat Erşan Sarı, tutanağı paylaştığı sosyal medya hesabında şu değerlendirmeleri yaptı:
“Son tutanak. Daha önceki tutanaklar nerde? Katili kimler korudu kolladı bugüne kadar. Birilerinin başına bela olacaktı. Bile bile lades dediler. Emmi, dayı devreye girer mi, girer. Beyanlar kısır alınır mı, alınır. Bize düşen kötülükten beslenenler ile savaşmak. Allah cümlesine yeter. Dr. Ahmet Dikmen nur içinde yat kıymetli kardeşim. Fakir zengin demeden herkese kavuştun. Rabbim rahmeti ile kuşatsın incitmesin seni.”