Türkiye Metal Sanayiciler Sendikası'nın (MESS) 180 işyerinde 130 bin metal işçisini kapsayan 3 yıllık sözleşme ve yüzde 3.2 zam kararına tepki gösteren TOFAŞ işçileri, "Mücadele etmezsek Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hüsranla biter" dedi.
Evrensel'den Eren Öner'in haberine göre geçmiş sözleşmelerde yapılan iş birliklerini hatırlatarak, MESS’in bu kararıyla Türk Metal’in işçilere daha düşük zammı işçilere kabul ettirmesinin önünü açabileceğini söyleyen işçiler, mücadele etmekten başka yol olmadığına dikkat çekti.
Sözleşme dönemi yaklaşırken işten atmaların yoğunlaştığını dile getiren 5 yıllık bir TOFAŞ işçisi “Eylül ayında üretim azaldığından beri ‘İşten çıkmak isteyen işçi tazminatını alıp çıkabilir’ dendi. Bunun dışında da birçok arkadaşımız saçma sapan gerekçeler gösterilerek işten atıldı. Koç her gün döviz hesabı ile kârını büyütüyor, bize kalan işsizlik ve parasızlık oluyor” dedi. MESS’in dayatmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen işçi, “Bize bu yaptıkları, bizden çaldıkları kabul edilebilir mi?” diyerek tepki gösterdi.
Genç bir TOFAŞ işçisi de işten atmaların planlı olduğunu söyledi. Böylece 2015 metal direnişine katılan ekibin temizlendiğini, bir yandan da fabrikada eski işçi bırakılmadığını söyleyen işçi, “İşçi içerisinde sesi çıkanı temizliyorlar. Genç işçiler arasında da çok fazla askerlik yapmamış işçi var aralık ve şubatta bunlar çıkacak. Ücreti yüksek işçileri de temizleyip, sözleşme dönemini daha kârlı kapatmanın peşindeler” diye konuştu. Sözleşmede Türk Metal’in talep ettiği yüzde 38 zammı ve MESS’in dayatmasını değerlendiren işçi, şöyle devam etti: “MESS bu açıklamayı yapıyor ki yarın MESS’in kardeş kurumu Türk Metal daha düşük oranlı bir sözleşmeyi fabrikada işçilere kabul ettirebilsin. İşçilerle oyun oynuyorlar. Sendikacı alttan ısıtmalı evinde viskisini yudumlarsa, işçinin halini nereden anlayacak?”
İşçinin satın alma gücünün her geçen gün düştüğünü ve Türk Metal’in talep ettiği yüzde 38 zammın bile bu erimeyi karşılayamayacağını dile getiren TOFAŞ işçisi, “Fabrika da çalışmak hepten zulüm haline dönüyor. İşçinin sabrı tükeniyor” dedi.
Türk Metal’e hiç güven kalmadığını ve herkesin “Türk Metal işçiye komplo peşinde” diye düşündüğünü aktaran ismini paylaşmak istemeyen bir işçi, “Uzun zamandır sessiz sakin duran birçok abimiz, arkadaşımız var. Böyle yaklaşmalarının sebebi Türk Metal’den istifa edip üye oldukları Çelik-İş’ten yedikleri büyük kazık. Bu kez bir şey olursa işçi daha temkinli daha deneyimli olacak” diye konuştu. İşçi, birlik olup mücadele etmemeleri halinde, TİS’in yine hüsranla sona ereceği uyarısında bulundu.
Türk Metal’in verdiği sözü tutmaması halinde tutunacak dalının kalmayacağını ifade eden işçi, “Bu sözleşme sadece zam sözleşmesi değil. Yüzde 38 alınmaz, sözleşme 2 yıldan uzun olursa yıkılacak umutlarımızın üstüne tekrar çıkamazlar, bu kez olmaz” şeklinde konuştu.
Patronlar için sağlığın mesaiye gelmeleri olduğunu söyleyen işçi, “O işçi mesaiden çıkınca ne çekiyor diye soran yok” dedi. İşçi “TOFAŞ’ta sağlık diye bir şey yok. Hasta ol üç gün rapor al, dördüncü gün geldiğinde kartın basmaz, işten atılırsın. TOFAŞ’ta 10 yılını dolduran işçilerin yarısı boyun diğer yarısı bel fıtığı. Kurallar da zaten İSG uzmanı geldiğinde yani üretim yoğun olmadığı dönemde var” ifadesini kullandı. İSG uzmanı yokken beşerli taşıtılan paketin, uzman geldiğinde üçerli taşıtıldığını aktaran işçi, devam etti:
“Bu mu güvenlik! Yoksa iş yetişmesi gerektiğinde altışar yüklemek mi? Hangarda yürümek yasak, bunun önlemi var mı, yok.”
Yaşam koşulları iyileşmeden işçinin sağlığından bahsedilemeyeceğini söyleyen işçi, MESS sözleşmesine dikkat çekerek “İşçinin cebindeki parayı her gün azalt, işçinin çocuğunun, ailesinin hakkını ye, sonra işçi zam isteyince kırmızı çizgi de. İşçinin sağlıklı yaşabileceği kırmızı çizgi her geçen gün aşağı iniyor. Fabrikadan çıkan işçi daha eve gitmeden servisinde bayılıp kalıyor” diye konuştu.
Metal patronlarının her geçen gün kârlarını büyüttüğünü ve daha yüksek standartlarda yaşadıklarını anlatan bir başka TOFAŞ işçisi, bu kârdan pay verilmemesi halinde işçilerin yeniden harekete geçeceği uyarısında bulundu:
“Patronlar bugün şu arabaya mı binsem? Yarın şuna binerim diye düşünüyor. Ben hafta sonu bilet parası vermemek için çarşıya yürüyerek gidiyorum. Ya verecekler ya da yine ortalık karışacak gibi duruyor.”
MESS’ in vereceği ödülün asla objektif olamayacağını söyleyen bir başka TOFAŞ işçisi “Koç tutmuş MESS’in başını, halay başı gibi çekiyor. Bu ödül verilirken işçiye sorulur, Koç’un başını çektiği kuruma değil. Sağlığımızı her türden bozuyorlar. Molalarda sigara dahi içemiyoruz. İşçilerin alayının psikolojisini bozdular. MESS kendi içinde kendine ödül vereceğine işçisine para versin” açıklamasında bulundu.