MESS grup sözleşmelerinde tansiyon giderek yükseliyor. İşçiler patronların 3 yıllık sözleşme ve yüzde 3.2 zam kararına tepki gösterdi. Türk Metal’in fazla mesaiye kalmama eylemine tam katılım sağlayan işçiler, patronları sıkıştıracak, üretime etki eden etkili eylem kararlarının hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Patronlardan ve sendikacılardan beklentiye girerek talepleri karşılayan bir sözleşmenin yapılamayacağının bir kez daha ortaya çıktığına dikkat çeken işçiler, “Sözleşmenin sonucu biz işçilerin ne yapacağına bağlı. İyi bir sözleşme bizim ellerimizde” dedi.
Evrensel'de yer alan haber şöyle:
3 yıllık sözleşmeye ve düşük zamma tepki olarak ortayla çıkan 2015 metal direnişinin ardından başlayan görüşmeler sırasında işçiler, patronların direnişin de etkisiyle kendilerini tatmin edecek zam vereceğini, direniş döneminde istifaların yaşandığı Türk Metal’in de bu zammı alacağını düşünüyordu. İşçiler bu nedenle sözleşme görüşmeleri tıkanana bekleyiş içinde oldular. Türk Metal masaya 2 yıllık sözleşme ve yüzde 38 zamla oturduğu görüşmelerde MESS’in 3 yıllık sözleşme ve yüzde 3.2 zam dayatması ise işçiler arasındaki beklenti halini tersine çevirdi. Bu durum Türk Metal’in TİS görüşmelerinde uyuşmazlık tutulmasının ardından önceki gün aldığı fazla mesaiye kalmama eylemine de yansıdı. Fazla mesaiye kalmama eylemine tam katılım sağlayan işçiler, sonuç alıcı daha ileri eylem kararlarının alınmasını istiyor.
Bu fabrikalardan biri de Kocaeli’deki Ford Otosan. Eylemin tüm bölümlerde eksiksiz uygulandığını söyleyen işçiler, fabrikada bir duygu birliği olduğunu, MESS’in tutumunun bu duygu birliğinin oluşmasında etkili olduğunu söylediler. MESS’in metal işçilerine kölelik dayattığına dikkat çeken işçiler, patronları bu tutumdan ancak işçilerin birlikte ve kararlı mücadelesinin vazgeçirebileceğini, ancak işçilerin birliğinin Türk Metal’i daha ileri adım atmaya zorlayabileceğini söyledi
Çerkezköy’de kurulu B/S/H’de bölümleri gezerek TİS süreciyle ilgili bilgi veren şube yöneticileri ve temsilciler fazla mesaiye kalmama eylemini duyurdu. İşçiler ise bu kararı yetersiz buldu. B/S/H’de zaten üretimin azaldığını, mesaiye bir yana üretim bantlarının üç vardiyadan iki vardiyaya düştüğünü aktaran işçiler, işten atmaların gündemde olduğu bu dönemde kendi fabrikaları için fazla mesaiye kalmama eyleminin anlam ifade etmediğini dile getirdi. MESS’in dayatmalarının kabul edilemez olduğunu söyleyen işçiler, Türk Metal’den iş durdurmaya varan sonuç alıcı eylemler beklediklerini bildirdi.
Bosch işçisi: Envanterlerin sayımı yapıldı ve yıllık üretimi Kasım ayında tamamladık. Kasım ayından sonraki her üretim artı demek. Biz bu sürece kadar sürekli fasla mesaiye kaldık. Sendikanın fazla mesaiye kalmama eylemi şuan için uygulanıyor. Fakat şöyle de bir durum var BU1 ve BU2 de işler durgundu orada zaten aylardır fazla mesaiye kalınmıyordu. Fren sistemlerinde de bu aynıydı. Bir tek BU4’te durum farklı. Enjektörler benzinli olduğu için orada mesailer oluyor. Şimdi Türk Metal kalınmayacak dediğinden beri kalınmıyor. Fabrika bugün mesaiye ihtiyaç var dese sendika bunun karşısında duramaz. Sendikanın aldığı kararın takipçisi olmalı ve sonuna kadar götürmeli. Geçmiş dönemde yaşananlar var mesaiye kalınmayacak deyip arka kapıdan içeri girip çalışanlar oldu. Mesaiye iki saat önce gelip içeri girenler oldu. Bunları hatırlayarak bu sürece müdahale edilmeli.
Renault işçisi: Sendika her fırsatta sonuç alana kadar bu eylemler sürecek diyor. Hatta attığı mesajda kimse mesaiye gelmesin, gelenler içeri dahi alınmayacak diyor. Pazartesinden itibaren bu daha da netleşir. Çünkü yaşanan ölümlü servis kazasından sonra fabrikada bir gün üretim durdu. Fakat temsilciler kararlıyız kimse kalmayacak diyor. Borcum çok aylık 1700-1800 lira ödemem var o yüzde kalmam gerek diyenlerde var. Ama eylem konusunda çok işçi kararlı. Eğer bir işe başladıysak sonunu getirmeliyiz. Sendikanın de kararlı olması gerek.
Coşkunöz işçisi: Şuana kadar bütün mesailer iptal edildi kimse kalmıyor. İşi ciddiyetle uyguluyor ve bunu işçiye de yansıtıyor sendika. Tek tek toplantılar grup halinde toplantılarla işçiye anlattılar mesaiye kalınmayacağını. Mesaiye kalın zorlaması olursa siz bir şey yapmayın kenara çekil sendikacıları çağırın onlar bu işi çözsün siz karışmayın diyorlar. İşçi de alınan karardan memnun. Sonuna kadar götürme konusunda da kararlı. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
MESS’in teklifi nedeniyle Birleşik Metal-İş Sendikası da sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlığa gitti. Sendikadan yapılan açıklamada, MESS’in dayatmalarına karşı bugünden itibaren üretimden gelen gücün kullanılacağı, 8 Aralık 2017 Cuma günü de Merkez Toplu Sözleşme Komisyonunun toplanacağı bildirildi. (İSTANBUL)
Ankara Arçelik işçileri, 1 yıllık üretimi kendilerine 10 ayda yaptıran patronların “kriz” ve “rekabet gücü” açıklamalarına tepkili. Taleplerinin karşılanmasını talep eden işçiler. Türk Metal’den etkili eylem kararları almasını istiyor.
Yaklaşık 5 yıldır çalışan bir işçi “kriz var” denilerek işçilerin işten çıkarmakla tehdit edilip susturulmaya çalışıldığını belirterek şunları söyledi: “Dergilerde yüzde 40 büyümeden bahsediyor Arçelik yöneticileri. Kimin sayesinde tabi ki bizim sayemizde biz hakkımız olanı istiyoruz. Her sözleşme dönemi aynı şey artık yemiyoruz.”
4 yıldır çalışan bir işçi de tepkisini “Depolar ağzına kadar dolu. 1 yılda yapacağımız üretimi 10 ayda yaptık. Bize nasıl ekonomi kötü derler” sözleriyle dile getirdi.
7 yıldır çalışan bir başka işçi ise MESS’in dayatmaları karşısında Türk Metal’in üzerine düşeni yapmasını ve yüzde 38 zamdan geri adım atmamasını istedi.
Genç bir işçi fazla mesaiye kalmama eyleminin kendi fabrikalarında karşılığı olmadığını belirterek “Depolar o kadar dolu ki 1 yıl boyunca hiçbir şekilde durmayan üretim eften püften kalite sorunlarından durmaya başladı. Zaten yapmamız gereken üretimi 10 ayda tamamlattılar bize. Türk Metal ‘Fazla mesaiye kalmayın’ derken dalgamı geçiyor? Daha baskıcı eylemler yapmalıyız” dedi.
10 yıllık bir işçi ise her sözleşme döneminde sendikanın oyalayıcı eylemler yaptırdığına dikkat çekerek, şu çağrıda bulundu: “Başkan sözünün arkasında dursun ‘Ya seve seve, ya söke söke’ sözlerini unutmasın. Biz her eyleme hazırız.”
7 yıllık bir işçi ise holding yöneticilerinin “Kâr oranımız düşük” diyerek nabız yokladığını dile getirdi. İşçi “Biz üretim rekorları kırdık! Nasıl kâr oranı düşük oluyor! Sanki onlar asgari ücretle çalışıyor da bizden para isteyeceklermiş gibi kriz edebiyatı yapıyorlar. Ama biz inanmıyoruz” dedi.
Türk Metal’in fazla mesaiye kalmama eylemi, HABAŞ Demir Çelik’te yüzde 100 katılımla hayata geçti. Şimdiye kadar yapılan eylemlerde geride duran haddehanelerin üçünde de işçiler büyük bir kararlılıkla eylemi hayata geçirdi. İşçiler sendikacıların çağrısını beklemeden işletmelerde kendi aralarında karar alarak ve diğer bölümlerle de iletişime geçerek 08-16 vardiyasından sonra fazla mesaiye kalmadı.
Bir işçi eyleme ilişkin şu bilgileri aktardı: “HABAŞ fazla mesainin yoğun olduğu bir fabrika ve üretim bu durumdan etkilendi. Günde bir haddanede yaklaşık 5 bin ton çelik işleniyor. Fabrikanın her yerinden çatır çutur sesler geliyor. Ne fabrikaya bakım yapılıyor ne de işçilere özen gösteriliyor. Genel Müdür Haşim Ayten iyileştirme yapma sözü vererek çalışmaya devam etmemizi istedi. Biz de o zaman hemen yapmasını istedik, kendi başına yapamayacağını söyledi, o zaman eyleme devam dedik. Taşeron arkadaşların da büyük çoğunluk katıldı. Onlara da dedik bu sizin içinde fırsat, kadro isteyin, ücret artışı ve sosyal haklar isteyin beraber mücadele edelim dedik. Pek çoğu eyleme katıldı. Normal vardiya sonrası üretim üçte bir oranında kaldı.”
Üretimi tamamen durdurarak fabrikayı boşaltmayı tartıştıklarını ancak OHAL’i de düşünerek “Şimdilik erken” diyerek sadece fazla mesaiye kalmama eylemini yaptıklarını anlatan bir başka işçi, sendikacıları da “Yüzde 3-5’le gelmeyin hatta yüzde 15-20’yle de gelmeyin yoksa istifaya hazırız” diye uyardıklarını dile getirdi.
Çelikhanede bir işçi de yönetimin 24-08 vardiyasını saat 19.00’da çağırdığını ancak işçilerin evinde bekleyerek 24.00’da işe gittiğini anlattı. Amirlerin işçileri arayıp baskı yapmaya çalıştığını söyleyen işçi, “Tehdit etti ama taşeronların büyük kısmı dahil mesaiye gitmedik. Çalışma koşullarımız çok kötü ve ücretlerimiz çok düşük. İşçiler eylem için birbirlerini ikna etti ve dayanışma mesajları attı” dedi. Haddanenin eyleme katılmasının kendilerini güçlendirdiğini söyleyen işçi, devam etti: “Mecburen makinenin başında olması gereken arkadaşlar arıyor ve benim sattığımı düşünmeyin iş gereği böyle ben de tam olarak sizinleyim diyor. Çünkü MESS’in önerdiği zam hakaret gibi bir şey bizler için.”
İDÇ ise fazla mesai eylemi kimi bölümlerde yapılırken, profil haddanesi gibi bölümlerde hayata geçmedi. Türk Metal yöneticilerinin gelip kendilerini bilgilendirmediğini söyleyen işçiler, “Sendikacılar bütün bölümleri dolaşmalı, gerekirse hepimiz vardiya sonunda toplanıp bize ortak açıklama yapmalı. Biz de mücadeleye hazırız” dedi.
Bakım ve çelikhane bölümlerinde ise sendikacıların işetmeleri dolaştığını belirten işçiler tüm buraların mesai kalmama eylemine katıldığını söyledi. Fabrikada vinççilerin, mekanikçilerin vardiya bitiminde fabrikadan ayrıldıklarını söyleyen bir işçi “İDÇ mesai kalmama eylemine tam katılımla gerçekleştirdi. Sendikacılar da alınan kararları ileterek her hangi bir zorlama ve baskı olduğunda haber vermemizi istedi” dedi.
MESS’in 3 yıllık sözleşme ve yüzde 3.2 zam dayatmasına tepki büyüyor. Renault veya TOFAŞ’tan başlayacak eylemlerin domino etkisi yaratacağına dikkat çeken Coşkunöz işçileri, sözleşmenin talepleri doğrultusunda bitmesinin kendi elinde olduğuna dikkat çekti.
MESS’in açıklamasına herkesin tepki gösterdiğini söyleyen bir Coşkunöz işçisi; “İşçinin beklentisi halen yüksek. Geçenlerde B vardiyası fazla mesaiye kalmadı. Yönetim hemen yukarıya çağırıp neden kalınmadığını sormaya başladı ve bir arkadaşımız işten çıkarıldı. Yönetim tedirgin. Böyle yaparak işçilere gözdağı vermek istiyorlar” dedi.
Renault ya da TOFAŞ’ta bir eylemin başlaması halinde Coşkunöz’ün de buna dahil olacağına dikkat çeken işçi, “Tıpkı 2015 Mayıs ayında ki gibi domino etkisi yaratır. İşçide planlı hareket yerine anlık hareket etme var. Bu da herkesi tedirgin ediyor” diyen işçi şunları söyledi: “İşçilerde kendi aralarında konuşuyor nasıl olur diye ama halen kimse de Türk Metal’e karşı bir güven yok. Her şey işçide bitiyor. Metal eylemleri döneminde nasıl Pevrul Kavlak’ın, MESS’in gözüne uyku girmediyse düşük zammı dayatmaya devam ederlerse bu dönemde girmeyecek” dedi.
“Patronlar kârlarını nasıl artırdığını boy boy gazetelere verdikleri röportajlarla gözümüze soktu” diyen bir başka Coşkunöz işçisi, devam etti: “Şimdi kimse kalkıp bize yok işler kötü, yok rekabet edemeyiz, ekonomimiz sıkıntıda bahanesinin arkasına saklanmasın. Biz hakkımız olanı istiyoruz, artan kâr oranlarınızdan payımıza düşeni istiyoruz.”
Bir yandan OHAL ile de sıkıştırılmak istendiklerini ifade eden işçi, “Bu zorluğu aşacak güç de aramızdaki birlikten geçiyor. Bunu sağladığımızda bütün sorunları aşarız. Bu birliği sağlamak da zorundayız açıkçası çünkü bugün fabrika da 10 kişiden 8’i borç içinde. Kredi kartını oraya buraya hep borç ve kayıpları da her geçen gün artıyor. Bugün işçinin talepleri karşılanamaz diyor ya MESS, resmen dalga geçiyor. 2400-2500 lira maaş alan bir işçi vergi dilimine girdiğinden bu para 2000- 2100 liraya kadar düşüyor. Bu parayla kirasını mı ödesin, faturalarını mı ödesin, mutfak masrafını mı karşılasın yoksa çocuğuna iyi bir gelecek mi sunmaya çalışsın bunun bir hesabını versin işçinin beklentileri karşılanamaz diyenler” dedi.
Geçtiğimiz hafta MESS’in Altın Eldiven İş Sağlığı ve Güvenliği yarışmasında Coşkunöz’e ödül verildiğini söyleyen işçi; “ Bu ödül veriliyor ama fabrikada ki baskıyı mobingi kimse görmüyor. Cezaevi gibi her yer kameralarla donatılmış. Sorduğumuzda iş güvenliği için diyorlar ama gerçek öyle değil. İki kişi bir şey mi konuşuyor hemen amir gelip siz ne konuşuyorsunuz orada, 2 dakika işi erken mi bıraktın hemen gelip niye erken bıraktın, niye geç geldin tezgah başına diyerek işçiyi baskı altında tutmaya çalışıyorlar. Bu baskıya insan psikolojisi mi dayanır. İş güvenliği baret takmak eldiven takmak değil ki sadece. Fabrikada birçok kişide fıtık başta olmak üzere çeşitli meslek hastalığı var bunların oluşum sebepleri neden görülmüyor. Öyle göstermelik işler yaparak bu işler çözülmez” dedi.