Milliyet gazetesinin yazılarına son verdiği gazeteci Metin Münir, “Gazetenin sahibinin (Demirören Grubu) hükümetle iyi geçinmek istediğini ve bunu toplantılarda tekrar tekrar dile getirdiğini” söyledi. “Muhalif yazıların gazete yönetiminde rahatsızlık yarattığını” belirten Münir, “Başbakan istese gazeteyi kapatacak noktadalar” dedi.
Odatv’de “Metin Münir’in yazılarına neden son verildi” başlığıyla yayımlanan (2 Kasım 2012) haber şöyle:
Milliyet’in usta kalemlerinden Gazeteci Metin Münir, gazetesinden kovuldu.
Milliyet’te son kez yazısı yayınlanan Gazeteci Münir, kovulma kararının kendisine gazetenin yeni Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak’tan aldığı bir e-posta ile iletildiğini söyledi.
E-posta ile kararın bildirilmesinin medeni ve şık olmayan, kaba bir davranış olduğunu belirten Münir, Sazak’ın e-postasında “yeniden yapılanma kapsamında bazı köşe yazarları ile yolların ayrıldığı” ifadelerinin yer aldığına değindi.
Milliyet Gazetesi’ndeki yazarlar ile patron arasındaki büyük farka değinen Münir, Milliyet okurunun da daha liberal ve ortanın solu olarak değerlendirilebileceğini belirtti.
Gazetenin sahibinin hükümetle iyi geçinmek istediğini ve bunu toplantılarda tekrar tekrar dile getirdiğini açıklayan ve muhalif yazılarının gazete yönetiminde rahatsızlık yarattığını belirten Münir, “Başbakan’ı üzmek istemiyorlardı. Başbakan istese gazeteyi kapatacak noktadalar” diye konuştu.
Odatv’ye konuşan Metin Münir, “Çok uzun zamandır tedirgindim. 2004-2005 yıllarında yazdığım yazılara bakıyorum ve bugün bu yazıları yazdığım takdirde asla yayımlanmayacaklarını görebiliyordum. Artık araştırmacı gazetecilik yapmam mümkün değildi. Türkiye’deki hemen her gazeteci gibi ben de otosansür uyguluyordum” dedi.
Münir, Sazak’ın gönderdiği e-postada kendisine bir veda yazısı yazabileceğinin söylendiği, ancak yazısına eklediği birkaç satırın dahi sansürlendiğini belirtti.
Önceden yazdığı yazısının başına yalnızca “Dün işime son verildi. Bana bir veda yazısı yazabileceğim söylendi” ifadesini eklediğini, ancak bunun makaslandığını söyleyen Münir, “Bu ifadede ne gibi bir sakınca olabilir? Bugün hiç almadığım kadar çok e-posta alıyorum ve bunların büyük bir çoğunluğu gazeteden neden ayrıldığım yönünde. Tabi kovulduğumu anlayanlar da var ancak, çoğunluk istifa ettiğimi düşünüyor” diye konuştu.
Demirören Grubu’nun gazeteyi alır almaz kendisiyle sözleşme yaptığını ve sözleşmede herhangi bir kovulma durumunda bunun 30 gün önceden ihbar edilmesi gerektiği maddesinin yer aldığına değinen Gazeteci Münir, bu durumda kendisine bir maaş daha ödenmesi gerektiğinin altını çizdi. Konuyla ilgili Derya Sazak’a bir e-posta gönderdiğini söyleyen Münir, e-postasına yanıt alamadığını ve hukuki yollara başvuracağını vurguladı.
Sözleşmeye göre gazeteyle yolların ayrılma kararının imza yetkisi olan biri tarafından bildirilmesi gerektiğini, buna göre kararın Sazak tarafından iletilmesinin de sözleşmeye aykırı olduğunu söyleyen Münir, “Pazartesi günü maaşımla ilgili bir e-posta daha göndereceğim. Yine yanıt alamazsam dava açacağım” dedi.
Bundan sonrası için henüz bir planı olmadığını söyleyen Metin Münir,“Uzun süre dinlenmek istiyorum. Belki de gazeteciliği bırakabilirim. Bu şartlarda gazetecilik yapmak imkânsız hale geldi” diye konuştu.