Metropoll: Halkın yüzde 68'i Merkez Bankası'nın bağımsızlığından yana, Erdoğan'a destek yüzde 17

Metropoll: Halkın yüzde 68'i Merkez Bankası'nın bağımsızlığından yana, Erdoğan'a destek yüzde 17

Metropoll Araştırma Şirketi’nin Şubat 2015 tarihli kamuoyu araştırmasına göre toplumun büyük bölümü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’na (MB) yönelik baskısını onaylamıyor, MB’nın ekonominin gereklerine göre faiz politikasını belirlemesine ise destek veriyor. MB’nın Cumhurbaşkanı’nın talimatlarına göre kararlar alması gerektiğini düşünenlerin oranı sadece % 17. Çok büyük bir çoğunluk (% 68) ise MB’nın ekonomik verilere göre kararlar alması gerektiği kanısında

Metropoll Araştırma Şirketi’nin “Başkanlık Sistemi, Merkez Bankası Krizi ve HDP’nin Baraj Sorunu” başlıklı kamuoyu araştırmasının Şubat 2015 tarihli sonuçları dün açıklandı. Araştırma 28 ilde 2694 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle 17-22 Şubat tarihleri arasında yapıldı.

Taraf gazetesinden Sümeyra Tansel’in haberine göre, araştırmanın çarpıcı sonuçları ise şöyle; “Statüsü gereği bağımsız olan MB’nın kararlarının Cumhurbaşkanı ve çevresi tarafından sürekli eleştirilmesi, kurumun hükümet baskısı altında kaldığına ilişkin algıyı yükseltti. Araştırmaya göre kamuoyu Merkez Bankası’nın siyasetten ve siyasal baskılardan bağımsız, rasyonel ve ekonominin gereklerine göre kararlar almasını destekliyor. MB’nın Cumhurbaşkanı’nın talimatlarına göre kararlar alması gerektiğini düşünenlerin oranı sadece % 17. Çok büyük bir çoğunluk (% 68) ise MB’nın ekonomik verilere göre kararlar alması gerektiği kanısında. AKP’lilerin bile % 52’si MB’nın ekonomik verilere göre kararlar almasını savunuyor. Araştırma sonuçlarına göre Merkez Bankası konusunda aldığı tutumda ve takındığı ısrarcı tavırda Cumhurbaşkanı’nın arkasında güçlü bir kamuoyu desteği yok.

 

Yüzde 48: Baskı doları yükseltiyor

 

Toplumun % 48’i Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası üzerinde faiz oranlarıyla ilgili baskı uygulayarak doların aşırı yükselmesine neden olduğu kanısında. % 33 bu kanaate katılmamaktadır. Toplumun % 48’i Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası üzerinde faiz oranları ile ilgili baskı uygulayarak MB’nin özerkliğini ihlal ettiğini düşünmektedir. Yine, % 33 bu kanaate katılmamaktadır.

 

Baskı otoriterleşme sonucu

 

Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası üzerinde kurduğu baskıyı otoriterleşen ve tek adam yönetimine giden Türkiye’nin yeni bir örneği olarak görenler % 45, buna katılmayanlar ise % 30. Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik faizlerin indirilmesi baskısını ‘ekonominin dinamiklerini anlamadığı’ biçiminde yorumlayanlar % 41, bunu Erdoğan’ın konuya ekonominin gerçeklerinden ziyade İslami referanslarla yaklaşmasına bağlayanlar % 40, ‘paralel devlet’le mücadelenin bir parçası olarak görenler ise % 33.

 

Halkın yüzde 43’ünün kredi kartı borcu var

 

Metropoll Araştırma Şirketi’nin kamuoyu yoklamasında yer verdiği bir diğer araştırma konusu ise “İnsanların Kredi Borcu ve Parti Tercihi”. Bankalardan çekilen krediler, araştırmada toplumun ekonomiyle bağını göstermesi açısından ele alınıyor. Çünkü kredi borçlu insanların ekonomik gelişmelere özellikle duyarlı olacağı, politik ve ekonomik istikrarı önceleyeceği varsayılıyor. Araştırmaya göre Türkiye’de toplumun % 43’ü kendisinin veya aile fertlerinden birisinin banka kredi borcu olduğunu söylüyor. Kredi borçlarının seçimlerde oy verme davranışını belli düzeyde etkileyeceği varsayılıyor. Bu ‘etki’ konusu kamuoyuna sorulduğunda, halkın % 46’sı kredi borçlarının olmasının parti tercihlerini etkileyeceğini, % 52’si ise etkilemeyeceğini ifade ediyor. Muhalefet parti seçmeninde ‘kredi borcu – parti tercihi’ ilişkisi iktidar partisi seçmenlerine göre daha güçlü. Kredi borcu olanların daha çok muhalif partilerin seçmeni olduğu görülüyor.

 

Yüzde 54: Ekonomi kötü yönetiliyor

 

Metropoll’ün araştırmasına göre ekonominin kötü yönetildiğine ilişkin algı hala yüksek. Toplumun % 54’ü ekonominin kötü yönetildiği kanısında. Bu oran Ocak ayında da % 54 idi. Ekonominin iyi yönetildiğini düşünenlerin oranı ise % 38. Geçen aya göre ise iki puanlık bir düşüş söz konusu. AKP’lilerin % 79’u ekonomi yönetiminden memnun, ancak CHP seçmeninin memnuniyet oranı % 5, MHP’lilerin % 10 ve HDP’lilerin % 11. Ekonominin kötü yönetildiği konusundaki bu algı işsizlik, enflasyon ve döviz istikrarsızlığı gibi ekonomik sorunlarla birleşip pekiştiğinde Haziran seçimlerine doğru iktidar partisine yönelik desteği etkileyebileceği öngörülüyor.

 

Ekonominin geleceğine olumsuz bakıyoruz

 

Metropoll şirketinin bir diğer araştırması ise ülke ekonomisinin gidişatına ilişkin beklentisi üzerine. Araştırmaya katılanların % 42’si gelecek bir yıl içinde ekonomik durumun kötüleşeceğini, % 37 ise iyileşeceğini düşünüyor. Durumun aynı kalacağını söyleyenlerin oranı ise %14. Geçen aya göre ekonominin gelecek yılda iyileşeceğini düşünenlerin oranı 3 puan gerilemiş. Kısaca, ekonomiye ilişkin gelecek beklentisinde trend olumsuza doğru hızla ilerliyor.

Araştırmaya göre Türkiye’nin geleceğini olumsuz görenler çoğunlukta.Toplumun yarısı Türkiye’nin ‘kötüye gittiğini’ düşünüyor. Kötüye gidiş algısında Ocak ayına göre yaklaşık iki puanlık bir düşüş olmakla birlikte Eylül 2014’ten bu yana % 50’nin üzerine çıkan olumsuz gelecek beklentisi devam ediyor. ‘İyiye gidiş’ beklentisi geçen ayda olduğu gibi % 36’da. İyimserler ile karamsarlar arasındaki makas ise hala çok açık.

 

Yüzde 44: Umutsuz

 

İktidar partisinin seçmeninin % 76’sı gidişatı iyiye doğru bulurken, CHP’lilerin sadece % 4’ü, MHP’lilerin % 9’u ve HDP’lilerin % 12’si bu düşüncede. Siyasi parti tercihleri ile geleceğe ilişkin beklentilerin olumlu ve olumsuz olması arasındaki güçlü ilişki ise dikkat çekici. Muhalefet partisi seçmeni Türkiye’nin gidişatını kötü olarak yorumlarken, iktidar partisi seçmeni ise ülkenin gidişatını iyi olarak görüyor. Araştırmaya göre kendisinin ve ailesinin geleceğinden ‘umutsuz’ olanların oranı Ocak ayında olduğu gibi % 44. Gelecekten ‘umutlu’ olanların oranı ise % 41. Umutsuzların oranının umutlulardan yüksek olduğu trend son üç aydır devam ediyor.

 

Gündem değiştirme taktiği

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası üzerinde faiz oranlarıyla ilgili baskı uygulayarak ekonomiye zarar verdiğini düşünenler toplumun % 45’i, bu fikre katılmayanlar % 34. Toplumun % 40’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MB üzerindeki faiz baskısını gündemi değiştirmek üzere uygulanan bir taktik olarak düşünüyor % 33 ise buna katılmıyor.