Kalkınma Atölyesi, mevsimlik gezici tarım işçileri ve çocuklarının koronavirüs salgını karşısında maruz kaldıkları ve kalabilecekleri risklerle ilgili raporunu kamuoyuna açıkladı. Raporda, "Konaklanan geçici çadır alanları salgın karşısında riski artırıyor" denildi. Atölye, acilen önleyici tedbirler alınması gerektiğini vurguladı; düzenli sağlık kontrolleri ile işçilerin ve çocuklarının, salgın ve semptomları hakkında bilgilendirilmelerini istedi.
"Virüs mü, Yolsulluk mu?" başlıklı raporda, 25 Mart-15 Nisan 2020 tarihleri arasında Türkiye'de salgına karşı alınan tedbir kararlarının mevsimlik gezici tarım işçilerinin istihdamına nasıl yansıdığı incelendi.
Kalkınma Atölyesi'ne göre salgın döneminde mevsimlik gezici tarım işçileri için alınan tedbirlerden sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlılığı ve konaklama ile hijyen koşullarıyla ilgili olanların bitkisel üretimi önemli ölçüde olumsuz etkileyecek. Uygulamalar konusundaki belirsizlikler de bu etkiyi güçlendirecek.
Atölye'nin raporundan bazı satırlar şöyle:
"Örneklem olarak seçilen il/ilçelerde kurumlarla yapılan görüşmelerde de bu gecikmeler ve ulaşımla ilgili belirsizler sıkça ifade edilmiştir.
"Söz gelimi, Eskişehir'de Mart 2020 ortasından itibaren beklenen gelişlerin henüz gerçekleşmediği ve mevcut ihtiyacın Eskişehir'e yerleşik Suriyeliler tarafından karşılandığı belirtilmiştir. Hatay'da görüşülen bir çiftçi ise 10 gündür işçileri beklediğini söylemiştir."
Raporda seyahat kapsamında alınan tedbirlerin işçilerin ulaşım maliyetlerini artırdığı, beklenmeyen bu maliyetin karşılanması için kamu kurumlarının ve özel sektör firmalarının gerekli tedbirleri alması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca işçilerin sağlıklı ulaşım olanaklarını artırıcı finansal desteğin sağlanması gerektiğine de dikkat çekiliyor.
Araştırma kapsamında görüşülen 70 tarım aracısının bu yılki çalışma planlarına bakıldığında, temsil ettikleri yaklaşık 10 bin tarım işçisinin Nisan 2020 ayı itibarıyla 5 ay boyunca 20 ili kapsayacak bir hareketlilik içinde olacağı belirtiliyor.
Türkiye'de bitkisel üretime katılan yüz binlerce işçi düşünüldüğünde, üretimin devamı için gerekli olan bu kitlesel hareketliliğin hem işçiler ve çocukları hem de seyahat edecekleri il/ilçelerdeki nüfusun sağlığı açısından bir tehdit oluşturacağının göz önünde bulundurulması gerektiğinin kaydedildiği raporda şu uyarı da yapılıyor:
"Halihazırda uygulanacağı söylenen özellikle seyahatlerde kişisel mesafenin korunmasına ilişkin tedbirlerin ulaşım maliyetlerini artıracağı ve bunun kim tarafından karşılanacağının belli olmaması çocukların işgücü olarak kullanılması yönünde ek bir baskı oluşturacaktır."
Kalkınma Atölyesi'ne göre, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü kişilerin seyahatine ilişkin getirilen kısıtlamalara mevsimlik gezici tarım işçileri konusunda belirli muafiyetler getirilmiş olmasına karşın, seyahat ve konaklama alanlarında bu tedbirlerin nasıl uygulanacağı konusunda halen büyük bir belirsizlik var.
Raporda; salgına karşı alınan tedbirlerden sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlılığı, konaklama ve hijyen koşullarıyla ilgili olanların tarımsal üretime önemli etkisinin olacağı, uygulamalar konusundaki belirsizliklerin ise bu etkiyi güçlendireceğini belirtiliyor. Bu aşamada yeni bir kurumsal yapının oluşturması isteniyor:
"Bu etkinin kontrol edilebilmesi için tarımsal üretim alanında merkezi karar alma mekanizmalarıyla farklı illerdeki üretim süreçlerinin gerektireceği özgün ihtiyaçları eşgüdüm içinde değerlendirecek bir kurumsal yapı oluşturulması gereklidir.
"Bu kurumsal yapının, tarımsal üretimin gerçekleştirilmesinde önemli role sahip tarım aracısı ve onun yardımcısı konumundaki çavuş ve muhtarların, bu alanda çalışan meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları gibi farklı aktörlerle verimli bir iletişim içinde olabilmesi sağlanmalıdır."
150 sayfalık raporun 96. ve 97. sayfalarında da mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma takvimine de yer veriliyor