Mezarı 30 sene sonra açıldı

Mezarı 30 sene sonra açıldı

T24- 12 Eylül darbesinde asker tarafından gözaltına alınan ve işkence sonucu öldüğü iddia edilen öğretmen Ali Ekber Yürek'in mezarı 30 sene sonra dün yine askerlerce açıldı.

İsmail Saymaz'ın Radikal gazetesinde yayımlanan (7 Mayıs 2011) haberi şöyle:

6 Mayıs 1981 günü gözaltına alınan ve 25 Mayıs 1981’de cesedi teslim edilen öğretmen Ali Ekber Yürek’in Ovacık’a bağlı Güney Konak Köyü’ndeki mezarı dün açıldı. Üniversiteden bir antropolog ve arkeolog eşliğinde çıkarılan kemikler, numaralandırılarak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Mezar, kendisiyle yaşıt Ali Ekber Yürek dosyasını ele alan 30 yaşındaki Afşin Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kuş’un talimatıyla açıldı.

Dersim’den Ovacık’a uzanan otoyola, Munzur eşlik ediyor. Nehrin kenarına kıvrılıp sırtını Köybaşı Tepesi’ne dayayan köyde önce jandarma güvenlik önlemi aldı. Tunceli Bağımsız Milletvekili Ferhat Tunç, Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül açıklama yaptı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi, ‘Ali Ekber Yürek Ölümsüzdür’ pankartıyla saygı duruşunda bulundu. Köylüler ise mezarın önünde mumlar yakıp mezar taşını öptü. Daha sonra Ovacık Savcısı İbrahim Korkmaz ile Elazığ Adli Tıp Şubesi’nden Hüseyin Kafadar, Arkeolog Ayhan Yiğit ve Fizik Antropoloğu Pınar Gözlük ile bir olay yeri inceleme polisi geldi. Mezar önce balyozla parçalandı. Ardından dozerle kaldırıldı.

Omuzlar üstünde taşındı

Uzmanlar kemlikleri tek tek numaralandırıp ambalajlara sararak tabuta yerleştirdi. Ayrıca topraktan bir de numune alındı. Tabut omuzlar üstünde taşınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na ulaştırılmak üzere askeri güçlerin denetiminde yola çıkarıldı. Oğlu ile yan yatan baba Haydar Yürek, bugünü göremedi.

Ağabeyin 30 yıllık bekleyişi dün sona erdi

Dosyanın 30 yıl sonra açılmasını sağlayan ağabey Mehmet Yürek, 1981’den beri kardeşinin ölümünün sorumlularıyla hesaplaşma umuduyla ‘ayakta kalabildi’. Dün dimdikti: “12 Eylül, toplumun üzerinden silindir gibi geçti. İşkencede katledilenler, darağacına gönderilenler, sakat bırakılanlar, ülkücüden komüniste, Alevi’den Sünni’ye dünya kadar mazlum ve mağdur var. Yüzleşmekten geçtik, artık hesaplaşmak gerekiyor. Bu soruşturma 12 Eylül’le hesaplaşmak için ilk ciddi fırsatımız.”