7 Haziran seçimi sonrası koalisyon pazarlıklarına kapıyı kapatarak "Ana muhalefet olacağız" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü mesajı "AKP’ye yeşil ışık yaktı" yorumlarına yol açtı. Daha önce koalisyon için "çözüm sürecinin kaldırılmasının olmazsa olmazları olduğunu" söyleyen Bahçeli, "Devlette arınma ve şeffaflaşmanın sağlanabilmesi Oslo’dan İmralı’ya kadar yapılan müzakerelerin, anlaşmaların ve verilen sözlerin eksiksiz açıklanmasına bağlıdır" dedi.
Bahçeli, koalisyon için dört madde sıralayarak "MHP, bu dört maddeye hürmetle beraber riayet ve refakat gördüğü takdirde Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yaşamaması için beklenilen fedakârlıkları çekinmeden gösterecektir" ifadesini kullandı.
“Derhal ve acilen diyalog ve mutabakat zemini oluşturulması” gerektiğini vurgulayan Bahçeli'nin dün yaptığı yazılı açıklamada çözüm sürecine ilişkin olarak, “PKK derhal kendini lağv etsin” diyerek “çözüm” sözcüğüne vurgu yapmaması dikkat çekti.
Bahçeli'nin açıklaması özetle şöyle:
Örgüt militanları silahlarıyla birlikte güvenlik güçlerine teslim olmalı, bu silahlar devlet envanterine kaydedilmelidir. HDP ise terörle arasına muğlak değil, mutlak bir mesafe koyduğunu söz ve davranışlarıyla ortaya koymalıdır. Anayasa’nın ilk dört maddesine uygun olacak şekilde, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne dürüstçe bağlı ve sadık olduğunu gösterecek yürekliliği sergileyebilmelidir. MHP yasalara uyan her partiyle temas kurar.
AKP iktidarı geçmişiyle yüzleşmekten korkmamalı, adalet ve ahlak ölçüleri tekrar eski seviye ve prestijine taşınmalıdır. Dahası devlette arınma ve şeffaflaşmanın sağlanabilmesi Oslo’dan İmralı’ya kadar yapılan müzakerelerin, anlaşmaların ve verilen sözlerin eksiksiz açıklanmasına bağlıdır.
Türkiye’nin huzur ve sükûneti etnik ve mezhep temelli kışkırtılan kutuplaşma ve kamplaşmanın bıçak gibi kesilmesiyle mümkündür. Anayasa’nın ilk dört maddesinde anlam ve hükmünü bulan milli değerlerden, yine anayasanın 66’ıncı maddesinde tarif edilen vatandaşlık tanımından caymak, bunlara sıcak bakmak, bu minvalde gizli ittifaklar aramak gafletten öte ihanettir.
Rüşvet ve yolsuzluk olaylarıyla etkin bir mücadele olmazsa olmaz bir ön şarttır.17-25 Aralık yakın dönemin en vahim yolsuzluklarının deşifre edildiği bir zaman aralığına tekabül etmektedir. Eğer siyasi yük ve dayatmalardan kurtulmuş bir adalet mekanizması yönlendirmelere kapalı durarak çalışırsa Türkiye soluk alacak, hukuki hesaplaşma milli vicdanı rahatlatacaktır. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Türkiye’nin idari ve siyasi sorumluluğunu üstlenmiş her şahıs yasa ve Anayasa’nın çizdiği sınırlarda hareket etme zorundadır. Türk milletinin seçilmiş krallara, sandıktan çıksa da bunu yanlış yorumlayıp otoriter ve dikta özlemi çeken kanun tanımazlara hem gönlü hem de zihni kapalıdır."