'MHP cephesinde Gülen'e saygı hızla azalıyor'

'MHP cephesinde Gülen'e saygı hızla azalıyor'

T24 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın refandum sürecinde izlediği “hırçın” tavrın “referandumdan vazgeçme girişiminin işareti” olabileceğini söyledi. Fethullah Gülen grubunun referandumda “evet” kampanyasına destek vermesini de eleştiren Bahçeli, “Milliyetçi Hareket camiasında Fethullah Gülen’e duyulan saygı azalıyor, hızlı bir azalış var. Camiamızda Fethullah Gülen’e Türk dünyasında kurduğu okullardan dolayı doğan sempati şimdi çözülmüş durumdadır” dedi. Bahçeli, Erdoğan’ın referandumda partisini “CHP vagonuna binmekle” suçlamasına ise “Okyanus ötesi taka olmak çok mu daha güzel bir şey” sözleriyle yanıt verdi.

Ramazan ayının başlaması nedeniyle bir hafta ara verdiği referandumla ilgili “hayır” kampanyasına Bartın’dan yeniden başlayan MHP lideri Devlet Bahçeli, dönüş yolunda Cumhuriyet’in siyasi gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi. Bahçeli’nin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Bertaraf sözü çirkin: Çok çirkin sözler. Hele o cümle, “kedi köpek gibilerdi” diyor. Geçmiş hükümetleri kastediyor. Başbakan, ne yapmak istiyor? Tercihlerin netleşmesini istiyor. O zaman referanduma ne gerek var? Sivil toplumla görüşmelerde “Tercihinizi net olarak ortaya koyun” diyor. Koymadığı takdirde “Huzurumuza nasıl çıkacaksınız” diyor. Demokraside “huzura çıkmak” nasıl bir kavram. Böyle bir şey olabilir mi? Zannediyorum kendisi açısından çok riskli bir ortama girdiğini düşünüyor. Onun paniği içinde.

Çayla şeker gibiler: Cumhurbaşkanı’nın görev süresi bize göre 5 yıl. Şimdi Cumhurbaşkanı tartışmayı başlattı. Sanayi Bakanı 7 yıl diyor. Cumhurbaşkanı’nın hükümetle, Başbakan’ın fikirleriyle ayrı düşen noktaları yok. Birbirlerini tamamlıyor. Şekerle çay gibi. Ama Cumhurbaşkanı, o da tartışmanın derinleşmesini istiyor.

HSYK krizi bilerek çıkarılıyor: Oradaki enstrüman Adalet Bakanı. Böyle bir ortamda HSYK’nin alacağı kararların bir bölümünü tartışmaya açıyorlar. Sonra da Başbakan meydana çıkıyor, o bölüm üzerinde anayasa değişikliğinin haklı ve meşru gerekçesini anlatmaya çalışıyor. Orta oyunu gibi yani.

Soy-sop tartışması: Bunun izahı yok. MHP’ye benzedi desek, MHP’ye hakaret olur. Bize, kafatasçı, ırkçı gibi haksız yere suçlamalar yapıyorlardı. Bunların asılsız olduğu anlaşıldığı gibi şuur altında kimlerin kafatasçı, ırkçı olduğunu gösteriyor.

13 Eylül’de nasıl bir Türkiye: Hayır oylarının çıkması hali siyasal sonuçlar getirir, erken seçim sonucu doğurur. AKP “evet”i kendisiyle özdeşleştirdi, yani “evet, bana yapılan tercihtir” anlamı çıkardı ki büyük risktir. “Evet” çıkarsa Türkiye’de kontrolsüz istikrarsızlık dönemi başlar ve çok büyük sıkıntılar doğar.

Fethullah Gülen’le temas oldu mu?: Hayır, böyle bir teması da biz kabul etmeyiz. Zaman gazetesi zaten her şeyi ortaya koyuyor. Fethullah Gülen grubunun mensubu olup, 12 Eylül’de mağduriyete uğrayan kişinin ben “evet oyu kullanacağım” diye bir açıklaması yok.

Devrimcilerden ve ülkücülerden örnekler veriyor. Bir gerçek var, zannediyorum, Milliyetçi Hareket camiasında Fethullah Gülen’e duyulan saygı azalıyor, hızlı bir azalış. Şahsi meselemiz yoktur. MHP genel başkanlığı makamı bütün cemaat ve tarikatlara eşit mesafededir. Ama son dönemdeki saldırılar, yalan haberler, camiamızda Fethullah Gülen’e Türk dünyasında kurduğu okullardan dolayı doğan sempati şimdi çözülmüş durumdadır.

Referandumdan dönüş taktiği mi?: Cemaatler de aşırı derece siyasallaştı. Bir gazete tamamen farklı düşünceye yer vermeksizin, “evet”i arttıracak her türlü habere aşırı yer vermesi ve bu da bir cemaat gazetesiyse nasıl izah edeceksiniz? “Umreye gitmeyin, oy kullanın” diyorlar. Acaba “evet” oylarının düşük çıkacağı ve açık farkla kaybedeceklerini anladıklarından mı, bilemiyorum?

Hukuki şartlarını bilmiyorum, referandum kararını geri çekme şansları var mı? İncelemek lazım. Böyle bir riske girebilirler. Bu kadar aşırı derecede hırçınlaşma, kavga, çatışma, “yapacak bir şey yoktu” haline getirmenin işaretleri olamaz mı acaba?