Eray GÖRGÜLÜ
TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde, MHP’li milletvekillerinin yargı sistemine ilişkin eleştirileri dikkat çekti. İstinaf mahkemelerinin yargılamaları hızlandıracağı düşüncesiyle hayata geçirildiğini ancak netice vermediğini belirten MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, “Gerek görülürse istinaf mahkemelerinin derhâl kaldırılması da dâhil olmak üzere tüm çözüm önerilerinin düşünülmesi lazım” dedi. Bulut, tecrübeli savcıların Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hantal yapısı içerisinde kendilerinden hiçbir şekilde istifade edilmeksizin bekletildiğini belirterek, uygulamanın fiilen “kızağa çekilmek” olarak görüldüğünü ifade etti.
TBMM Genel Kurulu’nda Milli Savunma, Tarım ve Orman ile Adalet bakanlıklarının bütçe görüşmeleri sırasında MHP’li milletvekillerinin yargı teşkilatına ilişkin eleştirileri dikkat çekti. Vatandaşın temel beklentisinin tarafsız ve süratli bir yargı sistemi olduğuna dikkat çeken MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, şunları söyledi:
“Siyasi iktidar tarafından bu haklı talepleri dikkate alarak hayata geçirilen bölge adliye mahkemeleri ve istinaf mahkemelerinin hep birlikte mercek altına alınması lazım. İstinaf mahkemelerinin Yargıtay’ın iş yükünü bir nebze düşüreceği inancıyla ve yargılamaları hızlandıracağı düşüncesiyle hayatımıza girdi ancak bugün fiilen uygulamada bu neticeyi vermedi. Yargı reformu kapsamına bölge adliye mahkemelerinin ve istinaf mahkemelerinin alınması, gerek görülürse istinaf mahkemelerinin derhâl kaldırılması da dâhil olmak üzere tüm çözüm önerilerinin düşünülmesi lazım. İstinaf mahkemeleri 2022 yılının Türkiye’de yargı konusundaki en önemli gündemi olması gerekiyor. Yıllardır maalesef nitelikli, donanımlı, yıllarını mesleğe vermiş savcılarımızın atıl bir şekilde görevlendirildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kurumunun çok hızlı bir şekilde ele alınması gerekiyor.
Anadolu’nun dört bir yanında yöneticilik, idarecilik yapmış, unvanlı kararnamelerle görev almış tecrübeli savcılarımız, ki fiilen de zaten ‘kızağa çekilmek’ olarak görülüyor, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hantal yapısı içerisinde kendilerinden hiçbir şekilde istifade edilmeksizin bekletiliyorlar. İlk derece mahkemesinden çıkan kararın bir an evvel temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesini bekleyen vatandaşlar, hiçbir hukuki kıymeti olmayan bir inceleme için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından çıkmasını yaklaşık iki yıl, üç yıl beklemektedirler. Nitelikli uygulayıcıyı elde edebilmek için hâkim ve savcılarımız arasında etkin bir liyakat ve terfi sistemi oluşturulmalı. İşini disiplinli yapan hâkim ve savcılarımız ile bu konuda gerekli titizliği göstermeyen hâkim ve savcılarımızın arasında fark yaratacak, çalışanların hakkını alacağına olan inançlarını koruyacak bir terfi sisteminin bir an önce oluşturulması gerekmektedir.”
MHP Eskişehir Milletvekili Nurullah Sazak ise, kişisel verilerin yeterince korunamamasına ilişkin eleştirilerde bulunarak şunları söyledi: “Kişisel verilerin korunmasını esas gündeme getiren durum sanal âlemin yaygınlaşmasıdır. Pandemiyle siber hayat esas zirvesini görmüş, insanlar sanal âlemle zorunlu olarak teşrikimesaiyi artırmıştır. E-ticaretle gelişi güzel tıklamalar ve dijital ayak izleri kaydedilmekte, sistemler aracılığıyla anlam kazandırılarak ortak havuzda saklanmaktadır. Toplum mühendisleri silah olarak kullanabileceği bu bilgileri artık kolaylıkla bu havuzlardan elde edebilmektedir. Veri havuzlarında yapay zekâyla toplulukların sosyo kültürel seviyesine göre algıları yönetilip alıştıra alıştıra makul ve normalmiş gibi yönlendirilmektedir. İnsan hayatının gelişiminin bir yapay zekâ tarafından yönlendirilerek geliştirilmesi tehdidi korkutucudur. Devletlerin, kurumlarını, vatandaşlarını ve kimliklerini koruyabilmeleri için verileri kendileri iyi analiz edebilmeli, toplumsal dönüşüm içerisinde ortaya çıkan zaaf ve değişimleri kamu yararına yönlendirilmelidir. Dijital ve yapay zekayla yeni ‘süper akıllı toplum’ modelinde Türkiye, en verimli şekilde yerini almalıdır.”
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk de yargı personelinin özlük, ekonomik ve mali haklarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, “İnfaz koruma memurlarımızı, aynı ortamda aynı işi yapan, güvenlik güçlerimizin sahip olduğu özlük haklarına kavuşturabilmeliyiz. Yargıtay ve Danıştay üyeliğinde görev süresi 12 yılla sınırlı olduğundan 6 yıl sonra yüksek yargı üyelerinin yarısı ve en kıdemlileri emekli olacaktır. Deneyimli ve kıdemli Yargıtay ve Danıştay üyelerinin ayrılmaları yargıyı olumsuz etkileyecektir. Yüksek yargı üyelerinin görev sürelerinin 12 yıldan daha uzun bir süreye uzatılması veyahut da 65 yaşla sınırlanması bu alandaki önemli bir sorunu da çözmüş olacaktır. Yine, tayin, terfi, özlük hakları gibi konularda HSK’ye bağlı olan tetkik hâkimlerinin kadrolarının Yargıtaya geçirilmesi de onları daha güvenceli hâle getirecektir. Yargıtaya yeni gelecek tecrübesi az hâkimler yerine, tecrübeli hâkimlerin yüksek yargıda çalışmasını sağlayacaktır.”