MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaklaşan Newroz kutlamaları ve çözüm süreci ile ilgili olarak, "Erdoğan ve AKP hükümeti milli güvenliğimiz için PKK kadar tehlikelidir. Uyarıyorum herkes ayağını denk alsın, sabrımız yanlış anlaşılmasın. Nevruz’da Türkiye yeniden dirilecek yüklerinden kurtulacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ''Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir'' sözlerine yanıt veren Bahçeli, ''Türk devleti işletme, şirket, holding değildir. Türk devlet geleneğinde kârı odak alan A.Ş. özelliği de yoktur olmamıştır'' diye konuştu.
MHP'nin bugün grup toplantısını iptal etmesi üzerine basın toplantısı yapan Bahçeli'nin açıklamaların satır başları şöyle:
"Kendi kariyer planlamasından başka gözü bir şey görmeyen Erdoğan, Türkiye’ye dolarşoku yaşatmıştır. Doların artışına rağmen Şubat ayında ihracat yüzde 13 azalmıştır. Orta vadeli program mart ayı dolmadan çökmüştür. AKP’nin ekonomi planları yırtılmıştır. Ağırlaşan sefalet şartları alarm zilleri çalmaktadır. AKP’nin ekonomi politikaları vatandaşımızı perişan etmiştir. Erdoğan’ın dengesiz ve densiz açıklamaları Türkiye ekonomisini yoğun bakıma sokmuştur. Kazanan faizciler, rantiyeciler, döviz stokçularıdır. Kazanan dolar milyarderi Erdoğan, sevinen hırsız çetesidir. Dünyada petrol fiyatları düşerken ülkemizde düzenleme adı altında fatura kabarmıştır."
"Döviz artışına çanak tutan AKP’nin ilkesiz ve düşüncesiz adımlarıdır. Devletin tepesinde yaşanan atışma ve anlaşmazlıklar vatandaşımıza vahim şekilde sirayet etmiştir. Erdoğan’ın Başbakan Yardımcısı ve MB Başkanı'nı tahkir etmesi yanındakilerin tavsiyesiyle olmuştur. Akıl hocalarının fısıldamasıyla MB ile uğraşan Erdoğan aynı zamanda bu kurumun bağımsızlığını gölgelemiştir. Erdoğan artık kriz çıkaran bunalım icat eden bir konuma alçalmıştır.. Türk milleti bu adama tahammül etmeyecektir."
"Çelimsiz ve çeyrek Başbakan siyasi ve ekonomik göstergeleri tersine çevirmek için muazzam bir Türkiye karşıtı kampanya olduğuna dikkat çekmek istemektedir. Madem Türkiye karşıtı kampanya varsa Davutoğlu apar topar ABD hükümetinin haberi bile olmadan New York’a neden gitmiştir. Başbakan beyhude yere çabalamaktadır, çünkü inandırıcılığı sıfırdır."
"Sonunda her şey tatlıya bağlanacak idiyse bu kadar krize ne gerek vardı. Milyonların vebalini kim taşıyacak.Suçlu kimdir? Döviz lobisine uşaklık yapan kimlerdir? Dövizdeki fahiş artış Erdoğan için ballı börek olabilir ancak milletimiz için vahim bir eziyettir. Uyanan milli ruh gerçekleri görmüştür. Dövizin, işsizliğin hesabı 7 Haziran’da sorulacaktır. Türk milleti bizimle kol kola girerek saray soytarılarıyla yollarını ayıracaktır."
"Türk devleti işletme, şirket, holding değildir. Türk devlet geleneğinde kârı odak alan A.Ş. özelliği de yoktur olmamıştır. Devlet, şirket gibi yönetilmeyecektir. Erdoğan dilinin ucuna ne geldiyse fütursuzca söylemektedir. Erdoğan sonunda içindeki derdi de söylemiştir. Konuşma yapan bu şahıs ''Bir A.Ş. nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle yönetilmelidir'' demiştir.Erdoğan ya ruhen iflah olmaz bir hastalığın pençesindedir ya da aklını mantığını yemiş bitirmiştir."
"Türkiye Cumhuriyeti’nin şirket gibi yönetilme hedefi itiraf edilmemiş bir rejim değişikliği hedefini deşifre etmektedir. Erdoğan ecdat yadigarı bu devleti kimlere bölüştürmeyi hedeflemektedir. Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir körlük ve ucubeliktir. Erdoğan meydanı boş bulmuştur. Türkiye Erdoğan karanlığı ile boğuşmaktadır. Cumhurbaşkanı ettiği yeminleri tamamen çiğnemiştir."
"Erdoğan artık görevini kötüye kullanmaktan sorumlu ve suçludur. Cumhurbaşkanlığı makamı bize göre işgal altındadır. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi için gece gündüz zehir kusmaktadır. Haddini aşmış, kırmızı çizgiyi geçmiştir. Öyle kontrolden çıkmış, öyle gözünü hırs bürümüştür ki her şeyi kendine hak görmektedir. TC’yi tek taraflı feshettim” dese kimseden ses çıkmayacaktır. Erdoğan musibeti Türkiye’yi mahvolmanın eşiğine getirmiştir. Böyle giderse Erdoğan’ın Zeynep Abidin Bin Erdem gibi yurt dışına kaçması kimse için bir sürpriz olmayacaktır. Çünkü gidişat onu göstermektedir. Söylediği yalanlar cepheleşmeyi tetiklemiştir. Maalesef MİT basit bir hafiye teşkilatı haline getirilmiştir."
''Kürt sorunu herkesten önce benim sorunumdur'' diyen yalancı Erdoğan’dır. Diyarbakır’a gidince Kürt sorunu diyen Balıkesir’i görünce bunu inkar eden Erdoğan’ın artık çark makinesi kıvırma üstadı olduğu bellidir. Kimse kurtulamayacaktır. Erdoğan ve AKP hükümeti milli güvenliğimiz için PKK kadar tehlikelidir. Talihsizliktir ki milletin bekası için duyulan kaygılar 1910’ların Türkiye’si ile örtüşmeye başlamıştır. Uyarıyorum herkes ayağını denk alsın kimse sabrımızı yanlış anlamasın. Nevruz’da Türkiye yeniden dirilecek yüklerinden kurtulacaktır."