MHP'de hedef 2053'e kadar iktidar

MHP'de hedef 2053'e kadar iktidar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önceki gün açıkladığı seçim bildirgesinin “uzun vadeli stratejiler” bölümünde 2053’e kadar iktidar perspektifleri de çizildi. “Onarım, Bütünleşme ve Atılım” olarak ele alınan ve 2015-2019 yıllarını kapsayan birinci iktidar dönemine ilişkin beyannamede, “Toplum üzerindeki korku, şüphe gibi travmaların kaldırılması, vatandaşlar arasındaki ayrışma ve kutuplaşmanın kaldırılması, demokrasi ile Cumhuriyetin buluşturulması” amaçlanıyor. 2015-2019 iktidarında MHP seçmene, “Bireysel özgürlüklerin geliştiği, toplumun eğitim ve sağlık düzeyi yükseltilerek yaşam kalitesinin iyileştirildiği, gelir dağılımının adil olduğu ve yıllık ortalama yüzde 5.2’lik büyüme hedefinin yakalandığı bir Türkiye” vaat ediyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, “Bölgesel Güç, Küresel Aktör Türkiye” dönemi olarak ele alınan ve 2019-2023 yıllarını kapsayan MHP’nin ikinci iktidar dönemine ilişkin de şu hedeflere yer verildi:

 “Türk malı markalı ürünler dünya markası haline getirilecek ve dünyanın her yerinde en çok aranan ürünler olacak. Eğitim çağındaki nüfusun eğitim sisteminde ortalama kalma süresi 15 yılın üzerine, ilk ve ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 100’e ve örgün yükseköğretimde okullaşma oranı ise yüzde 75’e çıkarılacak. Türkiye ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesinden biri olacak.”

 

Uzayın imkânları

 

MHP, 2053’te de “uzay çağını yakalamayı” hedefliyor. “Küresel Güç Türkiye Vizyonu” dönemi olarak ele alınan ve 2023-2053 yıllarını kapsayan üçüncü iktidar döneminde ise, Türkiye’nin nüfusunun 100 milyonu, istihdamının da 50 milyonu bulacağı tahmininde bulunuluyor. Bu dönemde MHP iktidarında seçmene, “Türkiye 2053 yılında uzayın imkânlarından etkin şekilde yararlanacak” vurgusunu yapıyor.

 

Hedef bağımsız Filistin

 

MHP’nin beyannamesinde dış politika da geniş yer tutuyor. Beyannamede, Filistin sorununun “barışçıl” yöntemlerle çözüme kavuşturulacağı vurgulanıyor. Türkiye’nin Kıbrıslı soydaşların varlığını tehdit eden hiçbir yaklaşımın yanında yer almayacağı kaydedilen bildirgede, “AB Türkiye için kader meselesi olarak görülmeyecek” vaatleri sıralanıyor.