T24 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Mevcut Anayasa değişiklik teklifi bu haliyle tam bir AKP anayasasıdır ve tümüyle dayatmadır” dedi.Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Mart ayında meydana gelen terör olaylarında 3 asker ile 1 korucunun şehit olduğunu, geçen hafta meydana gelen olaylarda yaşamını yitiren 3 uzman çavuşun, vatandaşların yoğun katılımı ve teröre tepkileriyle toprağa verildiğini anımsattı.İmralı canisinin doğduğu köyde sözde doğum günü adı altında gösterilere İçişleri Bakanlığı tarafından izin ve onay verildiğini belirten Bahçeli, “Bu gelişme, hükümet kılavuzluğunda Habur'da başlayan AKP-PKK kucaklaşmasının yeni bir adımıdır. Anaların gözyaşlarını istismar ederek, sanatı ve sanatçıyı alet ederek, kimlikleri kaşıyıp toplumu ayrıştırarak, bölücülükte PKK kadroları ile yarışan hükümeti girdiği yıkım ve çözülme yolundan bir an önce dönmeye çağırıyorum. Girilen sürecin milletimize ayrılma, kutuplaşma ve çatışma getireceği konusunda, bu hususta hassasiyetleri olan köklü bir siyasal hareketin temsilcisi olarak, yolundan sapmış herkesi bir kez daha düşünmeleri konusunda uyarıyorum” diye konuştu.Bahçeli, iktidarın geride kalan yıllarında akılda kalacak olan “7-K'lı tahribat zinciri” adını verdiklerini “Kriz, Kargaşa, Kaos, Korku, Kutuplaşma, Kavga ve Karanlık” olarak sıraladı.AKP'de siyaset yapan hükümet üyesi ve 22 arkadaşının, dış politikada yaşanan sorunlara ilişkin 13 yıl önce verdiği genel görüşme önergesini anımsatan Bahçeli, “Bundan 13 sene önce doğru tespiti yapanlar, bu tespitlerin başını çekenler bugün nerelerdedir? Ülkemiz maalesef şimdi de küresel gelişmelerin taşeronluğuna mahkum edilerek, tam bir maceranın ve tahribatın etkisi altında değil midir? Bugünkü kilitlenmiş ilişkileri, tek taraflı tavizleri, ağır teslimiyetleri ve boyun eğmişlik halini nasıl yorumlamaktadırlar?” diye sordu.“Okyanus ötesinin projelerine mahkum..."Yeryüzünde yüzlerce devletin sınırlarının tescil edilerek parsellendiğini ve sahipsiz alan olmadığına dikkati çeken Bahçeli, ülkelerin siyasi sınırlarının binlerce yıldır değiştiğini, bugünkü sınırların da kalıcı olamayacağını söyledi.Dünyanın, kendisine tanınmış kaynakları ve alanı yeterli görmeyip birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışan mukayese güçlerin mücadele alanı olduğunu ifade eden Bahçeli, dünyaya yön verme iddiasındaki güçlerin, klasik dönemin başına buyruk güçleri olmaktan çıktığını, dünyanın neresine ilgi duyuyorsa o yöreye kolayca ulaşmalarını sağlayacak iş birliğine müsait yönetimler ve dayatmalara katkısı oranında destek vereceği ülkeleri bulabildiklerini kaydetti.Bahçeli, “Stratejik ortaklık diyerek övünülen kavramın, aslında küresel gücün dayatmaları ile bir bölgede yürütülen 'stratejik eskort' hizmetleri; müttefikliğin ise anlam değiştirerek, bir coğrafyada yabancı güçlerin çıkarlarının acentalığına talip olunan 'küresel taşeronluk'tan başka bir anlam ifade etmediği ortadadır. AKP hükümeti de işte bu görevi ifa etmektedir. Ellerine böylesine müsait bir taşeron geçirmiş olanlar, bu fırsatı kaçırmayacak istemeyecekler, ödüllendirerek, madalyalar takarak, cübbeler giydirerek, fahri unvanlar vererek, övgüler dizerek işbirlikçilerini avuçlarında tutacaklardır. Başbakan Erdoğan'ın düştüğü durum tam da bundan ibarettir. Bugün Türkiye, AKP ile dünyanın neresine ilgi gösteriyorsa, neresi ile bir ilişki kuruyorsa biliniz ki Okyanus ötesinin projelerine mahkum hale gelmiş olmanın kaçınılmaz sonuçlarını yerine getiriyor ve hizmet ediyor demektir” diye konuştu.Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışan ve taviz vermesine uğraşan ABD'nin, her yıl aynı dönemde 1915 olaylarını gündeme getirdiğini belirten Bahçeli, her yıl Nisan ayında oluşturulan bir baskı ortamıyla Türkiye üzerinde oyunlar oynanmak istendiğini savundu.Bahçeli, tepki olarak geri çekilen ABD Büyükelçisinin hangi olumlu izlenimlerin alınması karşılığında tekrar gönderileceğini sordu.Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye gitmesi için “ABD'nin bundan böyle soykırım iddialarını bir daha gündeme getirmemesi, bu aşamadan sonra sorunu çözmek üzere tarihçilerin devreye girmesi, parlamentoların siyasi karar vermelerinin sona ermesi, Başkan Obama'nın soykırım tanımından dolayı özür dilemesi” gerektiğini söyledi.“Anayasa hazırlamamın sorumluluğu büyük"Bahçeli, geçen hafta TBMM Başkanlığına sunulan Anayasa değişiklik teklifinin, imzalar nedeniyle geri çekildiğini, Başbakan Erdoğan'ın da imzası ve ilave iki madde ile birlikte tekrar Meclise sunulduğunu anımsatarak, “Bu, Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş bir rezalet olarak kayda girecektir” dedi.Devlet Bahçeli, “Bu olay da göstermiştir ki ne derece güzel değişiklikler hazırlarsanız hazırlayınız, arkasında bunları uygulayacak erdemli ve liyakatli kadrolar ile yüksek siyaset ahlakı olmadıkça, sonuç alınması mümkün olmayacaktır. AKP zihniyeti daha işin başından çuvallamış ve niyeti konusunda milletimizde kuşkuları artırmıştır. Türk milletinin temsilcileri olan milletvekillerinin attıkları imzaların kendi partileri tarafından geçersiz sayılması onlar için tam bir utanç vesilesidir. Ne var ki bu teklifler de MHP tarafından ciddiye alınmayacak, üzerinde ayrıca ve ilave bir yorum yapmaya değer bulmayacaktır” diye konuştu.Anayasaların toplumun sözleşmeleri olduğunu, sadece bugün yaşayanları değil, yarın doğacak kuşakları da etkileyecek metinler olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:“Anayasa hazırlamanın sorumluluğu büyüktür ve milletlerin geleceğinde hayati öneme haizdir. Bu nedenle toplumu oluşturan herkesin ve her kesimin azami talep ve beklentilerini önce dinlemek, sonra değerlendirmek ve sonra da karara varmak esas olmalıdır. Bu durumda, uzlaşma arayışları, uzlaşma ahlakı, uzlaşma kültürü, uzlaşma ortamı ve bunların üzerinde yapılacak ittifak Anayasaların etik ve toplumsal kaynağı olmak durumundadır. Mevcut Anayasa değişiklik teklifi bu haliyle tam bir AKP anayasasıdır ve tümüyle dayatmadır. Hazırlanma sürecinde ve olgunlaşmasında MHP ile hiçbir arayış içine girilmemiş, önerilerimiz dikkate alınmamıştır.AKP içinde yandaşların iş birliği ile hazırlanan bir metin son dakika karşımıza çıkarılmış ve sözde randevu talep edilerek iş birliği adı altında onayımız istenmiştir. Bu yöntem her şeyden önce Anayasanın maksadının ruhuna aykırı olduğu gibi, aynı zamanda milliyetçi hareketin siyaset ahlakına da aykırıdır.”“MHP, imdat kolu değildir”MHP'nin, 22 Temmuz seçimlerinden itibaren TBMM çatısı altında bulunduğunu anımsatan Bahçeli, “Partimiz, varlığımızı aradan geçen 2,5 yılda hatırlamayanların, hatta bizi aşağılayanların şimdi başlarının sıkıştığı yerde çekecekleri imdat kolu değildir. Milliyetçi hareketin hiçbir ferdi, kendisini faşist olmakla suçlayan, kurucu genel başkanının işine gelen sözlerini alçakça istismar eden, parti amblemimize tabela diyen, bizi kafatasçı olarak suçlayan çürümüş zihniyetlerin kokularına katlanamaz. Bilinmelidir ki partimiz, oluşumunda katkısının bulunmadığı hiçbir siyasi fikre ve hazırlığa asla açıktan destek veremez, figüran olamaz ve birilerinin piyonu haline gelmez. Bizim siyaset ahlakımızda, muhterem kadrolarımız, bedeli ne olursa olsun bu tür dayatmaları kesinlikle reddeder” diye konuştu.Anayasaların, siyasal ve toplumsal huzurun, barışın, kardeşliğin, uzlaşmanın ve iş birliğinin sonucunda oluşabileceğini belirten Bahçeli, önceki anayasa değişikliklerinin demokrasi dışı arayışların akabindeki sanal rahatlıktan beslenerek tutunmaya çalıştığını, bu nedenle de toplumun gerçeklerle yüzleşmesiyle beraber etkilerini daralttıklarının görüldüğünü söyledi.Bir siyasi partinin tek başına hazırladığı anayasanın, sivil anayasa anlamı taşımayacağını, 1982 Anayasasını bile askerlerin seçtiği sivil bir komisyonun hazırladığını bildiren Bahçeli, Anayasa değişikliklerinin demokratik, toplumsal ve ahlaki zemine dayandırılması gerektiğini vurguladı.“Milliyetçi hareketin hiç bir mensubu..."Devlet kurumları arasında ağır suçlama ve çatışmaların olduğunu savunan Bahçeli, yasama, yürütme ve yargı arasında “birbirinin görev alanına giren müdahaleler ve gerilimlerin” bulunduğunu ileri sürdü.Anayasa değişikliğinin 24. Dönem TBMM iradesine bırakılması düşüncesini tekrarlayan Bahçeli, “Bu konuda kararımız kesindir. Müzakereye açık değildir” dedi.Anayasa değişiklik tekliflerinin bir dayatma halini almadan, TBMM'de kurulacak bir uzlaşma komisyonuyla teklifin bütün yönlerinin değerlendirilmesini önerdiklerini anımsatan Bahçeli, referanduma gidilmesi halinde, milletin neye evet, neye hayır diyeceğinin anlatılamayacağını savundu.MHP'li bazı milletvekillerinin anayasa değişikliğine destek vereceklerine dair şayiaların yayılmaya çalışıldığına dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:“Kapı kapı gezen bazı zavallılar ise MHP'ye gönül vermiş milyonları etkileyeceklerini düşünmektedirler. İşin yalnızca bu yönü bile AKP ve bir avuç işbirlikçisi dışında Anayasanın geçmeyeceğine dair bir panik içine girdiklerini, derin korkular yaşadıklarını şimdiden göstermesi bakımından ibret vericidir. Kendi milletvekillerini iknada başarılı olamayanlar, kendi aralarındaki insanları ikna edemeyenler şimdi başka mecralarda şansını boş yere deneme arayışındadırlar.Buradan inanarak tekrarlıyorum ki, Milliyetçi Hareketin hiçbir mensubu, aziz milletimizin helal süt emmiş hiçbir ferdi; Habur'da terörist karşılarken ve kucaklarken gördüğü, başımıza çuval geçirilirken suskunluğuna şahit olduğu, katile sayın, şehide kelle diyen bir zihniyetin yanında kesinlikle yer almayacaktır. Erdoğan'ın önce başbakan, sonra eşbaşkan, şimdi ise başyargıç olma hezeyanlarına, bu dünyada hesaptan kurtulma arayışlarına asla ve asla destek olmayacaktır.”