Koray Aydın: Cemaat, Meral Akşener'i destekliyor!

Koray Aydın: Cemaat, Meral Akşener'i destekliyor!

MHP'de Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye bayrak açarak aday olan Koray Aydın, genel başkan adaylarından Meral Akşener'in cemaat tarafından desteklendiğini öne sürdü. Aydın, kendisinin cemaat tarafından desteklendiğini redderken "Bu işin muhatabı olarak bir arkadaşımız ortaya çıkıyor. Bu manada bütün illerde, o illerde yaşayan cemaat mensubu insanların bu tek adayın üzerinde birleşmesi ve bütün mitinglerine ve toplantılarına yoğun organizasyonlar yapması ve bu tür algının Meral Hanım üzerinde yoğunlaşması ortadadır" diye konuştu.

Kurultay için gelen delegelerin polis tarafından engellendikten sonra Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile birlikte alandan ayrılmalarıyla ilgili olarak, "Biz mutabakata uygun olarak süreci tamamladıktan sonra oradan ayrıldık. Erken ayrıldılar gibi bir söylem doğru değildir" dedi. "Valilik ve emniyetin yazılı emrini bekleme kararı alan Meral Akşener'i eleştiren Aydın, "Elbette kendisinin ayrı bir yol izlemesi haklıdır. Anlaşılıyor ki farklı yol çizecek. Bundan sonraki çabalarına biz karışamayız, bizim ilgi alanımıza girmiyor. Toplumda yanlış anlamalara neden olmuştur, sanki biz oradan erken ayrıldığımız gibi bir imaj yaratılması hakkaniyetle, dürüstlükle, samimiyetle yürütülen bir mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir. Bu hem Ümit Hoca’ya, hem Sinan Bey’e hem de şahsıma haksızlıktır" diye konuştu.

MHP’de karşılıklı alınan mahkeme kararlarıyla yılan hikâyesine dönen olağanüstü kurultay sürecinde gözler dün Ankara'daki Büyük Anadolu Oteli'ndeydi. Kurultay için otelin çevresine gelen delegeler polis barikatıyla karşılaştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bayrak açan dört genel başkan adayı, Meral Akşener,Sinan OğanKoray Aydın ve Ümit Özdağ, alana birlikte gitti. Muhalifler adına bildiri okuyan eski MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu "MHP sahipsiz değildir, son sözü genel başkanlar değil kurultaylar söyler" dedi. Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ saat 13.00 sularında "Maksadımız hasıl oldu" diyerek alandan ayrıldı. Akşener önce, "Valilik ve emniyetin yazılı talimatını görmeden ayrılmayacağız" dedi, ancak saat 14.40'ta "Polise elimiz kalkmaz, Yargıtay bu kurultay kaosunun sorumlusudur, şimdilik gidiyoruz" diyerek alandan ayrıldı.

NTV canlı yayınında konuşan Koray Aydın'ın açıklamaları şöyle:

"Partimizin genel başkanın yaptığı açıklamalar üzerine benim yorum yapmama ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Kendi durumuna göre olayları anlatmış görünüyor. 

Ben dün orada yaşananları demokrasi mücadelesi olarak görüyorum. Çünkü oraya binlerce insan koşarak geldiler. Bunlar hareketin temsil yerinde olan arkadaşlarımız. Bu demokrasi mücadelesine destek veren binler vardı orada. Bir amaç uğruna fedakarlık yaparak oraya gelen bu arkadaşlarımızın demokrasi mücadelesini yürekten kutluyor, tebrik ediyorum. 

Biz orada bir mahkemenin aldığı kararın uygulaması neticesinde toplandık. Karşılıklı alınan kararlara ve bir mahkemenin aldığı kararın icraasının Adalet Bakanlığı’nın uygulamamaya koyulmaması üzerine polis barikatları oluşturuldu. Biz de bunu saygıyla karşıladık. Biz bir gün önce adı geçen 4 arkadaşla birlikte bir toplantı yaptık.

O toplantıda hukuka saygı gösterilmesi gerektiği, lehimize karar almış olan mahkemenin icraasının uygulanıp uygulanmadığını yerine gidip görerek tespit ettirmek, eğer bu uygulama orada yapılabilecekse devam etmek, bu uygulamanın hukuken yapılamayacağı mümkün olduğu takdirde ise gerekli açıklamaları yaparak oradan ayrılmak şeklinde aramızda bir görüş, bir mutabakat oluştu.

O mutabakata uygun olarak, delegeleri temsilen Yusuf Halaçoğlu orada açıklama yaptı. Daha sonra durum tespiti yapıldı. Avukatlar tutanaklar tuttu. Tunanaklar tutulduktan sonra biz oradan ayrılmaya başladık. Ondan sonraki süreç bizim mutabakatımızda olan bir süreç değildir. Meral Hanım’ın demiri tutarak “Bir karar gelinceye kadar ben buradan ayrılmayacağım, hadi gelsinler ayırsınlar” şeklindeki sözleri bizim mutabakatımızın dışındadır. Kendisinin bizden ayrıştırarak izlediği bir yol. 

Bir gece önce de toplandık, aramızda mutakabat sağladık. Ümit Özdağ televizyon programını erteledi, hanfendinin basın toplantısı vardı, ertelendi. Öğleden sonra Anadolu Oteli’nin önüne geldi. Kurultay her yerde yapılır dedi. Kongreyi nerede olursa yapacağını söyledi.

Bir gün sonra yine farklı bir yol izleyerek, 4 kişinin mutabakatıyla olan şeyi daha sonra otobüsün üstüne çıkarak sürdürdü. Böyle bir yol izleneceği bilinseydi arkadaşlarımız da farklı bir yol izlerdi. Üç arkadaşla yapılan toplantının ruhuna, işin ciddiyetine uygun olmadığını düşünüyorum.

Elbette kendisinin ayrı bir yol izlemesi haklıdır. Anlaşılıyor ki farklı yol çizecek. Bundan sonraki çabalarına biz karışamayız, bizim ilgi alanımıza girmiyor. Toplumda yanlış anlamalara neden olmuştur, sanki biz oradan erken ayrıldığımız gibi bir imaj yaratılması hakkaniyetle, dürüstlükle, samimiyetle yürütülen bir mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir.

Bu hem Ümit Hoca’ya, hem Sinan Bey’e hem de şahsıma haksızlıktır. Biz mutabakata uygun olarak süreci tamamladıktan sonra oradan ayrıldık. Erken ayrıldılar gibi bir söylem doğru değildir. Hakkaniyetli değildir, ahlaki de değildir.

"Ben bu sözü üzerime almıyorum. Bu işin muhatabı olarak bir arkadaşımız ortaya çıkıyor. Bu manada bütün illerde, o illerde yaşayan cemaat mensubu insanların bu tek adayın üzerinde birleşmesi ve bütün mitinglerine ve toplantılarına yoğun organizasyonlar yapması ve bu tür algının Meral Hanım üzerinde yoğunlaşması ortadadır.

"Bir destek verme organizasyonuna dönüştüğünü biz de görüyoruz. MHP'ye oy veren taban da görüyor. Bu kendisinin bizzat cemaatçi olduğu anlamına gelmiyor. Olup olmadığı konusunda bir fikir sahibi değilim. O sorunun muhatabı da değilim ama bir destek olduğu kesindir. Denebilir ki siyasiler bu tür destekler alabilir. O zaman bu sorunu cevabını sorumlu tutulan arkadaşımız gerekli izahları yapacaktır."