MHP'li Vural'dan Meclis Başkanı Kahraman'a: Ali kıran baş kesen misin sen!

MHP'li Vural'dan Meclis Başkanı Kahraman'a: Ali kıran baş kesen misin sen!

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, MHP’nin ‘yolsuzluk’ önergesine uygulanan sansürde faturayı bürokratına kesti. Kahraman, MHP’nin önergesini ‘kaba ve yaralayıcı söz’ gerekçesiyle iade etmesine neden olan TBMM Kanun ve Kararlar Müdürlüğü’nden bürokratı görevden aldı. Yolsuzluk önergelerine yasak uygulamasına isyan eden MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM Kahraman’a, “Ali kıran baş kesen misin sen" diye seslendi.

TBMM Genel Kurulu’nda MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 17-25 Aralık süreciyle ilgili verdikleri önergenin iade edilmesini ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman hakkında ‘sansür’ eleştirisine neden olan gelişmelerden sonra Kanun ve Kararlar Müdürlüğü’nden bir bürokrata kesilen faturayı şöyle değenlendirdi:

"17-25 Aralık süreciyle ilgili bir araştırma önergesi verdik, bu araştırma önergemizi Meclis Başkanı "yolsuzluk" ifadeleri, "hâkim ve savcıların sürülmesi" ifadeleri yer aldığı için kaba ve yaralayıcı sözle Anayasa'nın 138'inci maddelerine yargı yetkisini kullanmayla ilgili iddiadan dolayı iade etti; onun üzerine bir tartışma oldu.

 

"Bu nasıl vicdansızlıktır? Ali kıran baş kesen misin sen?"

 

Şimdi, buradaki bütün kamu görevlileri, herkes, hiç kimse bunların siyasi görüşlerini bilmez ama Milliyetçi Hareket Partisi'nin verdiği bu önergeyi iade ederken, Kanunlar Kararlardaki tecrübeli bir müdürün, bir kimsenin ne olduğunu bile bilmediğimiz, hepimizin karşı karşıya kaldığı ve onun uzmanlığına saygı gösterdiğimiz birisi 'Bunun iade edilmesi doğru değildir, bu gerekçeleri sağlamıyor' dediği için görevden alınıyor. Bu nasıl bir zulümdür ya? Ben buradaki bir arkadaşın, bizim önergemiz ya da sizin önergenizle ilgili bir görüş ifade ettiği için görevden alınması vicdana sığar mı? Bu nasıl vicdansızlıktır? Ali kıran baş kesen misin sen?

Benim grubumun önergesi üzerinde hukuki olarak İç Tüzük ve Anayasa uyarınca görüşünü ifade ediyor; bu görüşünü ifade ettiği için görevden alıyor ya! Ne olacak, kavaslardan bir şey istediğimiz zaman getirdiği zaman da onları da görevden alacaksın? Benim bir önergemden dolayı bir insanın geleceğinden alıkonulması vicdanımı yaraladı be!

 

"Böyle Parlamento yürütülmez"

 

Böyle bir rezalet olur mu arkadaşlar? Bununla ilgili Adalet ve Kalkınma Partisi dâhil olmak üzere içeride yaptığımız birçok şeyde zaman zaman bu görevliler farklı görüşler ifade edebiliyor. Biz de kızabiliyoruz. Gittik mi birilerine, "Bunu görevden al." dedik mi? Ama bu kadar insafsızlık olmaz ya! Yazıklar olsun! Bütün milletime şikâyet ediyorum. Ben şimdi bir önerge getirdim, burada bulunan Kanunlar ve Kararlarda oturan insanlar Anayasa ve İç Tüzük uyarınca kendi uzmanlıklarıyla mı görüş ifade edecekler yoksa iktidar ve muhalefet denklemi açısından mı meseleye bakacaklar? Böyle Parlamento yürütülmez, böyle Parlamento yönetilmez.

O bakımdan, Kanunlar ve Kararlarda yetişen herkes… İtirazımız olabilir, bütün bunları söyleyebiliriz ama biz, onların hukuk ve İç Tüzük çerçevesinde, Meclis teamülleri çerçevesinde görüşlerini ifade etme özgürlüğüne ve uzmanlığa sahip olduklarına inanmak istiyoruz.

Şimdi gazetelere de düştü, ne olacak? Kime güveneceğiz? Neymiş? Efendim, işte, bu süre içerisinde hâkim ve savcılar… Bu, yargı yetkisine müdahale… Bunun neresi müdahale? Yolsuzluk batağına saplanmıştır. Kaba ve yara… Onu koluna 800 milyarlık saati takan, milyon dolarlık rüşvetleri alan bakanlara söyleyeceksin sen. Ama gerçekten vicdanım sızladı ya, bir insanın bu kadar yıldır emekle geldiği bir noktadan sırf "MHP'nin önergesinin geri gönderilmesi İç Tüzük ve Anayasa çerçevesinde uygun değildir." diyerek objektif görüşünü ifade etti diye birisi alıyorsa biz hangi önergeyi vereceğiz ya da bizim önergemiz üzerinde hangi kamu görevlisi, objektif mahiyette, bulunduğu makamın saygınlığını ve uzmanlığını dikkate alarak görüş ifade edebilecek ve bunu dün Sayın Başkana ilettim, yanlış olduğunu ifade ettim, haksızlık olduğunu ifade ettim."